ABD-Çin Yapay Zekâ Rekabeti Kızışıyor: Kongreye "Manhattan Projesi" Önerisi
ABD-Çin arasındaki yapay zekâ rekabeti giderek sertleşiyor. ABD Kongresi'ne sunulan yeni bir raporda, yapay genel zekâ geliştirme sürecinde ülkenin küresel liderliğini koruması için Manhattan Projesi benzeri bir girişimin başlatılması önerildi. Çin’in hızla ilerleyen yapay zekâ yatırımları karşısında, ABD'nin uzun vadeli bir strateji oluşturması gerektiği vurgulandı.

ABD-Çin Ekonomi ve Güvenlik İnceleme Komisyonu (USCC), 19 Kasım 2024'te ABD Kongresi'ne sunulan raporunda, ABD'nin yapay genel zekâ (AGI) alanında küresel rekabeti sürdürebilmesi için büyük çaplı bir devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Raporda, İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Manhattan Projesi'ne benzer bir programın hayata geçirilmesi önerildi.
ABD'nin Teknolojik Rekabeti ve Yapay Zekâ Stratejisi
Raporda, ABD’nin hızla değişen küresel teknoloji ortamında Çin ile uzun vadeli bir rekabet içinde olduğu vurgulanıyor. Yapay zekânın yükselişiyle savaş ve ekonomi dengelerinin değişebileceği belirtilirken, bu alandaki üstünlüğün stratejik bir avantaj sağlayacağı ifade ediliyor.
ABD, hâlihazırda yapay zekâ alanında lider konumda bulunuyor. Ülkede 9.500’den fazla yapay zekâ şirketi faaliyet gösterirken, Çin’de bu sayı yaklaşık 2.000 seviyesinde. Ayrıca ABD’de yapay zekâya özel sektör tarafından 605 milyar dolar yatırım yapılmışken, Çin’de bu rakam 86 milyar dolar olarak kaydedildi. Ancak Çin hükümeti, yapay zekâ araştırmalarına doğrudan 184 milyon dolarlık bütçe ayırarak devlet destekli projelerle rekabeti artırıyor.
Çin’in Yapay Zekâ Hedefleri ve Yükselişi
Çin, 2017’de yayımladığı "Yeni Yapay Zekâ Geliştirme Planı" kapsamında 2030 yılına kadar küresel lider olmayı hedeflediğini duyurdu. Çinli teknoloji şirketleri, özellikle büyük dil modelleri (LLM) alanında hızla yükselirken, akademik araştırma üretkenliği açısından da ABD’yi geride bıraktı. 2024 itibarıyla Çin’de üretilen yapay zekâ araştırma makalelerinin sayısı 575 bin 258'e ulaşarak ABD’nin 359 bin 415 makalesini geçti.
Çin’in veri yönetimi politikaları da dikkat çekiyor. Devlet destekli veri tabanları sayesinde yapay zekâ eğitiminde yüksek kaliteli veri kullanımı artırılıyor. Öte yandan Çin, askeri stratejilerini de yapay zekâ teknolojileriyle güçlendirmeyi hedefliyor.
ABD’nin Manhattan Projesi Modeli ile Yapay Zekâ Hamlesi
USCC raporunda, ABD'nin yapay zekâ teknolojilerine yönelik büyük ölçekli kamu-özel sektör ortaklıkları kurarak Çin ile rekabet gücünü artırması gerektiği savunuluyor. Komisyonun raporunda, ABD Kongresi’nin yapay zekâ, bulut bilişim ve veri merkezi şirketlerine uzun vadeli sözleşmeler sağlaması öneriliyor.
Komisyon üyesi ve Palantir şirketinde kıdemli danışman olarak görev yapan Jacob Helberg, ABD'nin teknoloji yarışında lider kalabilmesi için hızlı hareket etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
'Çin, yapay genel zekâya ulaşma konusunda büyük bir hızla ilerliyor. Onları ciddiye almamız kritik bir önem taşıyor.'
Helberg, ayrıca yapay zekâ modellerinin eğitimi için gereken enerji altyapısının önemli bir darboğaz oluşturduğunu, veri merkezleri için devlet izin süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Güvenlik ve Etik Endişeler
Yapay zekâ alanındaki hızlı ilerleme, küresel ölçekte etik ve güvenlik kaygılarını da beraberinde getiriyor. Sorumlu Yapay Zekâ Enstitüsü (Responsible AI Institute) CEO’su Manoj Saxena, yapay genel zekânın kontrolsüz gelişmesinin ciddi riskler barındırdığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
'Teknolojik bir yarışı kazanmak uğruna yapay genel zekâyı aceleyle geliştirmek, beklenmedik sonuçlarla karşılaşmamıza neden olabilir.'
Raporda, ABD’nin yapay zekâ projelerine 'Savunma Öncelikleri ve Tahsisatlar Sistemi' (Defense Priorities and Allocations System) kapsamında en yüksek ulusal öncelik derecesi (DX) verilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu derecenin verilmesi halinde yapay zekâ projelerine daha fazla kaynak ayrılması sağlanacak.
Ayrıca Çinli teknoloji şirketlerinin ABD’deki biyoteknoloji sektörüne yatırım yapmasının sınırlandırılması gerektiği de raporda vurgulandı. Yapay zekâ ve biyoteknolojinin giderek daha fazla entegre olması, stratejik alanlarda veri güvenliği kaygılarını artırıyor.
Sonuç ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
USCC’nin önerileri doğrultusunda, ABD Kongresi’nin fikri mülkiyetin korunması, sanayi casusluğunun önlenmesi ve stratejik teknolojilerin Çin’e karşı korunması için yeni yasalar çıkarması bekleniyor. Ancak ABD’nin bu önerileri ne ölçüde hayata geçireceği belirsizliğini koruyor.
ABD ve Çin arasındaki yapay zekâ rekabeti, teknoloji dünyasında yeni bir denge oluşturabilir. Manhattan Projesi benzeri bir girişimin başlatılması, yapay genel zekâ alanında küresel güç dengelerini etkileyebilir. Ancak uzmanlar, bu tür büyük ölçekli yarışların etik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.
CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI