Balık alerjiniz varsa dikkat: Soslardan kızartmalara gizli tehlike her yerde olabilir

Balık sağlıklı ama herkes için değil
Balık, içeriğindeki yüksek biyolojik değere sahip protein, omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve iyot gibi besinlerle insan sağlığı için önemli bir kaynak. Ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi balığı alerjen olarak tanımlayarak ciddi reaksiyonlara yol açabiliyor. Diyetisyen Beste Mum, bu alerjinin çocuklukta başlayabileceği gibi erişkinlikte de gelişebileceğini ve genellikle ömür boyu sürebileceğini belirtti.

Balık tüketemeyenler için beslenme önerileri
Mum, balık yerine tercih edilebilecek protein kaynakları olarak yumurta, süt ürünleri, hindi ve tavuk etini önerdi. Bitkisel kaynaklar olarak mercimek, nohut, kuru fasulye ve soya ürünleri de dengeli beslenme için yeterli olabiliyor. Özellikle yumurta ve süt ürünleri, balık proteinine yakın biyoyararlanım sunuyor.

Omega-3 ve D vitamini alternatifleri
Balık alerjisi olanlar için omega-3 kaynakları arasında ceviz, chia ve keten tohumu, semizotu ve kanola yağı öne çıkıyor. Ayrıca mikroalglerden elde edilen takviyeler de doğrudan EPA ve DHA içerdikleri için etkili bir alternatif olarak sunuluyor. D vitamini ihtiyacı ise yumurta sarısı, güçlendirilmiş süt ürünleri ve güneş ışığından karşılanabiliyor.

Etiketleri mutlaka kontrol edin
Balık alerjisi olan bireylerin balık yağı içeren gıda takviyelerinden uzak durması gerekiyor. Bu kişilerin ürün etiketlerinde yer alan alerjen uyarılarını dikkatle incelemesi büyük önem taşıyor.

Çapraz temas riski sıklıkla göz ardı ediliyor
Diyetisyen Mum, balık alerisi olan kişilerin balıkla temas etmiş olabilecek yiyeceklere karşı da temkinli olması gerektiğini vurguladı. Özellikle Asya mutfağında sıkça kullanılan balık sosları, bazı salata sosları ve daha önce balık pişirilmiş yağlar ciddi reaksiyonlara yol açabiliyor. Mum, menülerde balıkla ilgili açık bilgi bulunmadığında mutlaka sorulması ve 'balık alerjim var' uyarısının açıkça yapılması gerektiğini söyledi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI