Lozan Antlaşması’nın Şifreleri: Sınırlar, Azınlıklar ve Bitmeyen Tartışmalar
24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınmasını sağladı. Ancak antlaşma, Ege Adaları'ndan azınlık haklarına kadar pek çok konuda tartışmaları da beraberinde getirdi.

Lozan Antlaşması nedir ve neden önemlidir?
Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te İsviçre'nin Lozan kentinde imzalandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde mihenk taşı olan bu antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun fiilen sona erdiği ve Ankara merkezli yeni yönetimin uluslararası alanda tanındığı hukuki metin olarak kabul ediliyor.
Kimler imzaladı?
Antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti adına İsmet İnönü liderliğindeki heyet tarafından imzalandı. Diğer taraflar arasında İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve daha sonra Yugoslavya'nın temelini oluşturan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı yer aldı. Antlaşma, taraf ülkelerin iç onay süreçlerinin tamamlanmasının ardından 6 Ağustos 1924'te yürürlüğe girdi.
Lozan ile hangi düzenlemeler yapıldı?
Antlaşma kapsamında Osmanlı döneminde Batılı devletlere tanınan ekonomik ayrıcalıklar (kapitülasyonlar) kaldırıldı. Türkiye’deki gayrimüslimler azınlık olarak tanımlandı; karşılığında Batı Trakya’daki Türk toplumu da Yunanistan’da azınlık statüsü kazandı.
Ege Denizi’ndeki adalarla ilgili düzenlemeler de yapıldı. Türkiye, bazı adaların Yunanistan'a ait olduğunu kabul ederken Bozcaada ve Gökçeada'nın kontrolünü elinde tuttu.
Lozan süresiz bir antlaşma mı?
Zaman zaman kamuoyunda Lozan Antlaşması'nın süresinin 2023’te dolacağı yönünde iddialar ortaya atıldı. Ancak uzmanlara göre Lozan, süresiz ve kalıcı uluslararası antlaşmalar arasında yer alıyor.
Antlaşma neden tartışılıyor?
Lozan Antlaşması, özellikle iki temel konuda eleştiri ve tartışma konusu olmaya devam ediyor:
-
Ege Denizi: Türkiye ve Yunanistan arasında karasuları, kıta sahanlığı ve adaların silahsızlandırılması gibi konularda fikir ayrılıkları sürüyor. Türkiye, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasının çıkar dengelerini bozacağını savunuyor.
-
Batı Trakya’daki Türk azınlık: Türkiye, bu bölgedeki Müslüman topluluğun başmüftüsünü seçme hakkı olduğunu vurgularken, Yunanistan atama yöntemini tercih ediyor.
Yunanistan’ın tutumu
Yunanistan, Lozan Antlaşması'nı sınırlardaki mevcut durumun teminatı olarak görüyor ve "müzakere edilemez" kabul ediyor. Ayrıca Türkiye'nin, 1970’lerden bu yana sınır statükosunu değiştirmeye yönelik bir politika izlediğini iddia ediyor.
Yunanistan, antlaşmanın azınlıklar ve toprak düzenlemeleriyle ilgili hükümlerinin değiştirilmesine karşı çıkarken, Türkiye’nin Batı Trakya’daki uygulamalara yönelik eleştirilerine yanıt olarak, İstanbul’daki Rum azınlık konusundaki bazı iyileştirmelere işaret ediyor.
Erdoğan’ın açıklamaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılında yaptığı bir konuşmada Lozan için “Bize zafer diye yutturmaya çalıştılar” ifadelerini kullandı. 2020’de ise Batı Trakya’daki azınlık haklarına dikkat çekerek antlaşmanın sadece Ege Denizi’ni kapsamadığını, azınlık hukukunun da teminat altına alınması gerektiğini belirtti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI