İsrailli Saldırı Mağdurunun Şaşkınlığı: Ailesini Öldüren Bombacının Emrini Veren Kişi Serbest Bırakıldı
2003 yılında Hayfa'da düzenlenen intihar saldırısında ailesini kaybeden Oran Almog, saldırının planlayıcısı Sami Jaradat'ın serbest bırakılması karşısında derin bir üzüntü yaşadı. Ancak Almog, İsrailli rehinelerin özgürlüğü için bu bedelin ödenmesi gerektiğini savunuyor. İsrail'de ateşkes anlaşması, rehine takası ve Filistinli mahkumların serbest bırakılması tartışmalara yol açtı.

Hayfa'daki saldırıdan kurtulan Oran Almog'un acısı
İsrail’in Hayfa kentinde 2003 yılında düzenlenen intihar saldırısında ailesinin beş üyesini kaybeden Oran Almog, saldırının planlayıcısı Sami Jaradat'ın serbest bırakıldığını öğrenince büyük bir şok yaşadı. Bombacıyı yönlendiren Jaradat, İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve rehine takası kapsamında Ocak ayında serbest bırakılan 1.735 Filistinli tutukludan biri oldu.
Almog, CNN'e yaptığı açıklamada, saldırı anını hatırlayarak "Oturduğumuzu ve sipariş verdiğimizi hatırlıyorum. Sonrasında kendimi yerde buldum" dedi. Saldırıda 21 kişi hayatını kaybetmiş, Almog dahil 60 kişi yaralanmıştı. Patlamada ağır yaralanan Almog, görme yetisini tamamen kaybetmişti.
Serbest bırakılma kararı karşısında karmaşık duygular
Jaradat’ın serbest bırakılacağı haberini aldığında derin bir üzüntü duyduğunu belirten Almog, "Öfkeli değildim, hayal kırıklığına uğramadım ama içimde bir şeyler kırıldı" ifadelerini kullandı. Ancak kısa bir süre sonra bu anlaşmanın bedelini kavradığını ve rehinelerin kurtarılmasının daha büyük bir öncelik taşıdığını anladığını söyledi.
Almog, İsrail gazetesi Haaretz'de kaleme aldığı köşe yazısında, halkı rehine kurtarma çabalarına odaklanmaya davet etti. Jaradat'ın serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak 7 Ekim saldırılarında esir alınan İsrailli rehinelerden üçünün serbest bırakıldığını hatırlatarak, "Ailemizden ilk kucaklaşmayı asla unutamam. İsraillilerin evlerine döndüğündeki sevinci anladım" dedi.
Ateşkes ve rehine anlaşmasına tepkiler
Ancak İsrail'de herkes Almog ile aynı görüşte değil. Ateşkese karşı çıkan bazı gruplar, Filistinli mahkumların serbest bırakılmasına tepki göstererek bunun İsrail güvenliği için büyük bir risk taşıdığını savunuyor. Sağcı Tikva Forumu ve Gvura Forumu gibi gruplar, Kudüs'te düzenledikleri protestolarda "Şeytanla anlaşma yapmayın" sloganları attı.
İsrail hükümeti ve medyası, serbest bırakılan Filistinlilerin büyük bir kısmını "terörist" olarak tanımlarken, Filistinli tutukluların çoğunun herhangi bir suçtan hüküm giymediği ve mahkemeye çıkma şansı bulamadığı belirtiliyor. İsrail Hapishane Servisi ve Filistinli Mahkumlar Derneği'ne göre, serbest bırakılan 1.735 Filistinliden yüzde 15’i İsraillileri öldürmekten hüküm giymişti. Geri kalanların önemli bir kısmı ise yargılanmadan gözaltına alınmıştı.
İsrail’de yapılan anketler, kamuoyunun büyük bir bölümünün rehine takasına destek verdiğini gösteriyor. Oran Almog da bu anlaşmanın zor ama gerekli bir karar olduğunu savunarak, "Bu bedelin ne anlama geldiğini anlamak önemli. Belki bir gün serbest kalan rehinelerle tanışırım ve bu anlaşmanın tam anlamını daha iyi kavrarım" dedi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI