AK PARTİ ELAZIĞ MİLLETVEKİLİ EJDER AÇIKKAPI: “KORUYAN, GELİŞTİREN VE ÜRETEN SAĞLIK MODELİYLE TÜRKİYE SAĞLIK DİPLOMASİSİNDE KÜRESEL GÜÇ OLDU”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşmeleri sürerken, AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı söz alarak hem Türkiye’nin sağlık vizyonunu hem de Elazığ’daki yatırımları değerlendirdi. Açıkkapı, “Son yirmi üç yılda büyük bir dönüşüm yaşadık. Milletimizin sağlığını önceleyen, vizyonunu ortaya koyan ve güçlü adımlar atan bir dönemi geride bıraktık.” dedi.

Açıkkapı, sağlık hizmetini yalnızca hastane duvarlarıyla sınırlı bir teknik faaliyet olarak görmediklerini vurgulayarak, “Sağlık, koruyan, geliştiren, üreten bir devlet aklının ve millete duyulan saygının en önemli göstergesidir.” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen modelin artık sadece bir strateji değil, “Türkiye’nin her köşesinde rakamlarıyla ve yatırımlarıyla hayat bulan bir başarı hikâyesi” olduğunu söyledi.

“Sağlık diplomasisi artık Türkiye’nin kartviziti”

Konuşmasında sağlık diplomasisi başlığına özel yer ayıran Açıkkapı, sağlıkta dönüşümle başlayan yolculuğun bugün küresel ölçekte yeni bir boyuta ulaştığını ifade etti. “Sağlıkta dönüşümle başlayan büyük yolculuğu bugün sağlık diplomasisiyle küresel bir güç hâline getirmeyi başardık.” diyen Açıkkapı, 2025 yılında 3 kıtada 9 ülkeyle 15 yeni anlaşma imzalandığını hatırlattı.

Bu anlaşmaların sağlık teknolojileri, AR-GE, tıbbi cihaz, ilaç, sağlık yatırımları, acil afet müdahaleleri ve sağlık turizmini kapsayan geniş bir uluslararası ağ oluşturduğunu belirten Açıkkapı, 8 ülkede işletilen dostluk ve insani yardım hastanelerini ve son olarak Bişkek’te Türk hekimlerince gerçekleştirilen böbrek nakillerini örnek gösterdi. Açıkkapı, “Bunlar sadece protokol değildir, aynı zamanda Türkiye’nin itibarının, gücünün ve kapasitesinin nereye geldiğini gösterir.” dedi.

Pandemi deneyimi ve yerli üretim vurgusu

Covid-19 pandemisinin dünyaya önemli dersler verdiğini söyleyen Açıkkapı, “Pandemi bize gösterdi ki krizler sınır tanımıyor, hazırlıksız ülkeler ayakta duramıyor.” dedi. Bu süreçte Türkiye’nin Dünya Sağlık Örgütü’nün en üst kurullarında söz sahibi bir ülke hâline geldiğini, bugüne kadar yüzden fazla uluslararası sağlık dokümanına yön verdiğini ifade etti.

Açıkkapı, Sudan, Yemen ve Gazze başta olmak üzere bölgesel afetlerde Türkiye’nin ilk ulaşan ve en son ayrılan ülke olduğunu vurgulayarak, “Aziz milletimiz, kendi gücünün dünyaya nefes olduğunu bu dönemde her seferinde görmüştür.” dedi.

Türkiye’nin bugün kendi aşısını geliştiren, biyoteknoloji ürünlerini tasarlayan, tıbbi cihaz ve ilaçta yerli üretimi hızlandıran, üniversite–sanayi iş birliğini yeni bir ekosisteme dönüştüren bir ülke hâline geldiğini söyleyen Açıkkapı, “Sadece kullanan ülke dönemi kapanmıştır; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden Türkiye dönemindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Bu bütçenin, güçlü sağlık sistemini bir “lütuf” değil devlet ciddiyetinin gereği olarak gördüklerini anlattığını belirten Açıkkapı, uluslararası sağlık iş birliklerinin artık bir tercih değil “zaruret”, yerli üretimin ise “vizyon olmanın ötesinde mecburiyet” hâline geldiğini söyledi. “Sağlık diplomasisi artık Türkiye’nin kartvizitidir.” diyen Açıkkapı, Türkiye’nin sağlık tecrübesinin dünyanın birçok ülkesinden talep edildiğini, Ankara’nın ise bu talebi “karşılayan, yöneten ve yönlendiren ülke” konumuna geldiğini ifade etti.

Muhalefetin eleştirilerine yanıt: “Dünyanın söylediğini duymayanlar bütçe gerçeklerini de görmek istemiyor”

Açıkkapı, Komisyon görüşmeleri boyunca muhalefet milletvekillerinin sağlık sistemi ve bütçe hakkındaki eleştirilerine de değindi. “Muhalefet çok sayıda görüşünü dile getirdi, önemli veriler ortaya koydu. Elbette bu eleştirilerde, eksikliklerimizi gidermeye dönük olanları dikkate alacağız.” diyen Açıkkapı, buna rağmen Türkiye’nin sağlık diplomasisindeki ağırlığının görmezden gelinemeyeceğini söyledi.

“İstatistikleri, raporları, uluslararası anlaşmaları yok sayarak ‘Türkiye sağlıkta geriliyor.’ diyenler oldu.” diyen Açıkkapı, Türkiye’nin sağlık alanındaki konumunun Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Türk Devletleri Teşkilatı, Afrika ülkeleri ve Balkanlar başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden takdir gördüğünü savundu. “Dünyanın söylediğini duymayanların bu bütçe gerçeklerini de tam anlamıyla kavramalarını veya kabul etmelerini beklemiyoruz.” sözleriyle muhalefetin eleştirilerini yanıtladı.

Açıkkapı, “Üreten sağlık modelimizi büyütmeye, yerli teknolojimizi desteklemeye, sağlık turizmini geliştirmeye, uluslararası sahada Türkiye’nin ağırlığını artırmaya ve krizlere en hızlı müdahale eden ülke konumunda olmaya kararlıyız.” dedi.

Elazığ’da sağlık yatırımları: 1.704 yatak, şehir hastanesi, dal hastanesi ve yeni ASM’ler

Konuşmasının ikinci bölümünde sözü memleketi Elazığ’a getiren Açıkkapı, kentin son yirmi üç yılda özellikle de son üç yılda “sağlık yatırımları bakımından bir atılım dönemine girdiğini” söyledi. Bugün Elazığ’da:

• 1 şehir hastanesi,

• 1 dal hastanesi,

• 1 ağız ve diş sağlığı hastanesi,

• toplam 8 kamu hastanesi,

• 1 üniversite hastanesi ve 4 özel hastane

ile toplam 1.704 yatak kapasitesiyle bölgeye hizmet verildiğini belirtti.

Son üç yılda 9 aile sağlığı merkezi ve 2 sağlıklı hayat merkezi olmak üzere 11 yeni tesisin hizmete açıldığını kaydeden Açıkkapı, 83 aile sağlığı merkezinde 221 aile hekiminin Elazığlılara hizmet verdiğini söyledi. Acil sağlık hizmetlerinde ise 38 istasyon ve 69 ambulansla 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet sunulduğunu ifade etti.

Devam eden yatırımlar: Palu–Kovancılar, Keban, Ağın, Sivrice, Arıcak, Maden ve Alacakaya

Elazığ’daki devam eden ve planlanan sağlık yatırımları hakkında da ayrıntılı bilgi veren Açıkkapı, 150 yataklı Palu–Kovancılar Devlet Hastanesinin inşaatının sürdüğünü belirtti. “Hastanemizin hızlı bir şekilde bitirilebilmesi için ek ödenek talebimiz var.” diyen Açıkkapı, bu konuda Sağlık Bakanından ve Bakanlık bürokrasisinden destek istedi.

25 yataklı Keban Devlet Hastanesinin 2026 yılının ilk çeyreğinde hizmete gireceğini söyleyen Açıkkapı, bu yatırım için Bakanlığa teşekkür etti. 10 yataklı Ağın Devlet Hastanesinin inşaatına başlandığını hatırlattı.

Sivrice Entegre Hastanesi Kompleksinin projesinin tamamlandığını, ihale aşamasına gelindiğini belirten Açıkkapı, “İhalesinin bir an önce yapılmasını bekliyoruz.” dedi. Arıcak Devlet Hastanesi diyaliz ek binasının ihale aşamasında olduğunu, ayrıca Maden ilçesinde diyaliz hasta sayısının yeterli seviyeye ulaştığını, buraya da bir diyaliz ünitesi açılması için girişimlerde bulunduklarını ifade etti.

Açıkkapı, Alacakaya Devlet Hastanesinin 2026 Yatırım Programı’nda yer aldığını vurgulayarak, birinci basamak yatırımlar kapsamında Güneykent, Ulukent, İzzet Paşa, Sürsürü, Aksaray ve Yeşilkent mahallelerinde toplam 17 Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil Sağlık Hizmetleri binası projesinin ilerlediğini söyledi.

“Elazığ, Türkiye Yüzyılı’nın sağlık üssü olma yolunda ilerliyor”

Elazığ’ın devlet–vatandaş ilişkisini “hizmeti lütuf değil görev bilinciyle gören bir şehir” olarak tanımlayan Ejder Açıkkapı, “Aziz şehrim Elazığ, Türkiye Yüzyılı’nın sağlık üssü olma yolunda hızla ilerlemektedir.” dedi.

Sağlık Bakanlığı bütçesinin ülkeye, vatandaşlara ve Elazığ’a hayırlı olması temennisinde bulunan Açıkkapı, “Bu bütçe, güçlü sağlık sistemini bir devlet ciddiyeti olarak ele alan yaklaşımın devamı niteliğindedir.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI