AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık: “Sağlıklı hayat merkezleri hastalığa değil sağlığa yatırım yapan sosyal devlet modelinin omurgasıdır”

AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, Sağlık Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, sağlıklı hayat merkezlerini “Türkiye’nin hastalığa değil, sağlığa yatırım yapan modelinin somut ürünü” olarak tanımladı. Kocacık, “Türkiye’nin sağlık alanında attığı en stratejik adımlardan birini, sosyal devlet anlayışını bir üst seviyeye taşıyan güçlü ve vizyoner bir hamleyi konuşuyoruz.” dedi.

“Hastalığa değil sağlığa yatırım diyen Türkiye’nin ete kemiğe bürünmüş modeli”

Uzun yıllardır “Hastalığa değil sağlığa yatırım yapan bir Türkiye inşa edeceğiz.” dediklerini hatırlatan Kocacık, sağlıklı hayat merkezlerinin bu anlayışın ete kemiğe bürünmüş hâli olduğunu söyledi. “Bu merkezler bugün sadece bir hizmet birimi değil, milletimizin sağlıklı yaşam kültürüne yön veren güçlü yapılar hâline gelmiştir.” diye konuştu.

81 ilin tamamında 327 sağlıklı hayat merkezinin aktif olduğunu, seçim bölgesi Sakarya’da ise 6 merkezin vatandaşlara hizmet verdiğini belirten Kocacık, Akyazı İlçe Sağlık Müdürlüğü binasının aralık ayı sonunda tamamlanmasıyla 7’nci sağlıklı hayat merkezinin devreye gireceğini ifade etti.

Kocacık, bu merkezlerin sıradan bir birim olmadığına vurgu yaparak, “Hastaneye gitmeye gerek kalmadan koruyucu ve destekleyici sağlık anlayışını güçlendiren, 17 farklı alanda hizmet veren, her bir vatandaşımızın hayatına dokunan güçlü merkezlerdir.” dedi.

“Tüm hizmetler ücretsiz, sosyal güvencesi olmayan da birinci basamağa erişebiliyor”

Sağlıklı hayat merkezlerinde sunulan tüm hizmetlerin tamamen ücretsiz olduğunun altını çizen Kocacık, “Sosyal güvencesi olsun ya da olmasın, bu ülkenin topraklarında yaşayan herkes için erişilebilir durumdadır. İşte bu, sosyal devlet olmanın en somut delilidir.” ifadesini kullandı.

Kocacık, dünyanın gelişmiş ülkelerinin koruyucu sağlık hizmetlerinde ciddi bir dönüşüm yaşadığına dikkat çekerek, kronik hastalıklar, hareketsizlik, obezite ve bağımlılık gibi çağın sorunlarının sağlık sistemlerini zorladığını söyledi. “Biz diyoruz ki: Vatandaşımız hastalanmadan önlem alacağız, sağlık riskleri ortaya çıkmadan sahaya inerek destek vereceğiz.” diyerek, sağlıklı hayat merkezlerinin bu vizyonun merkezinde yer aldığını vurguladı.

Beslenme, çocuk ve ergen sağlığı, kadın ve üreme sağlığı

Merkezlerde beslenme danışmanlığı verildiğini, doğru ve sağlıklı beslenme davranışlarının kazandırıldığını belirten Kocacık, her bireyin yaşına, cinsiyetine ve ihtiyaçlarına göre kişiye özel programlar hazırlandığını söyledi: “Bu sadece bir danışmanlık değil, sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturma mücadelesidir.”

0–18 yaş grubuna yönelik çocuk ve ergen sağlığı danışmanlık birimleri, “bebek, çocuk, genç akademisi” programlarıyla çocukların sağlıklı büyümesi ve gençlerin fiziksel–psikolojik iyilik hâlinin korunmasına dönük çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Kocacık, “Ailelere doğru bilgi, erken farkındalık ve güvenli bakım yöntemleri sunuluyor. Aileden topluma yayılan bu koruma ağı, Türkiye’nin daha sağlıklı ve dirençli nesiller yetiştirme kararlılığının stratejik bir ifadesidir.” dedi.

Kadın ve üreme sağlığı birimlerinde gebelere, genç çiftlere ve kadınlara emzirme, bebek bakımı, evlilik öncesi danışmanlık gibi başlıklarda eğitim verildiğini söyleyen Kocacık, “Bu da kadını merkeze alan, aileyi güçlendiren bir anlayışın ürünüdür.” değerlendirmesinde bulundu.

Sigara bırakma, bağımlılıkla mücadele ve kronik hastalık yönetimi

Sağlıklı hayat merkezlerinde sigara bırakma poliklinikleriyle Alo 171 hattı, MHRS ve doğrudan başvuru üzerinden vatandaşlara ücretsiz danışmanlık sağlandığını belirten Kocacık, karbonmonoksit ölçümleri yapıldığını, gerektiğinde ilaç tedavisinin planlandığını, bağımlılıkla mücadelede psikolojik ve sosyal destek verildiğini anlattı.

Zararlı maddelere yönelik danışmanlık hizmetlerinin sadece kullanan bireyleri değil, ailelerini de kapsadığını söyleyen Kocacık, “Biliniyor ki bu tür bağımlılarda sadece kullanıcının çabası yetmiyor, aile ve çevreyi de içine alan bütüncül destek gerekiyor.” dedi. Kocacık, “Zararlı bağımlılık yapıcı maddelerle savaşımız sürecektir. Bu, toplumun her ferdini kuşatan bir sosyal devlet kararlılığının göstergesidir.” ifadesini kullandı.

Kronik hastalık yönetiminin modern sağlık sistemlerinin en önemli başlıklarından biri olduğunu belirten milletvekili, sağlıklı hayat merkezlerinde diyetisyen, psikolog, fizyoterapist, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimcilerin kronik hastalara bire bir danışmanlık verdiğini, takiplerini yaptığını ve motivasyon görüşmeleri yürüttüğünü söyledi. “Bu yaklaşım hem vatandaşımızın sağlığını koruyor hem de hastaneler üzerindeki yükü azaltarak sistemi daha verimli hâle getiriyor.” dedi.

Ağız ve diş sağlığı, kanser taramaları ve enfeksiyon kontrolü

Kocacık, koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin de merkezlerin önemli faaliyet alanlarından biri olduğunu vurguladı. Çocuklar başta olmak üzere tüm vatandaşlara doğru diş bakımı, ağız hijyeni ve çürükten korunma konularında eğitim ve danışmanlık verildiğini, bu çalışmaların uzun vadede toplumun ağız ve diş sağlığında önemli iyileşme sağlayacağını söyledi. “Biz şuna inanıyoruz: Tedavi etmekten önce korumak her zaman en doğrusudur.” dedi.

Kanserde erken tanı amacıyla hizmet veren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinin (KETEM), sağlıklı hayat merkezleri bünyesinde büyük özveriyle çalıştığını anlatan Kocacık, tarama programları yapıldığını, eğitimler verildiğini ve vatandaşların erken tanı konusunda bilinçlendirildiğini belirtti. Şüpheli bulguların titizlikle değerlendirildiğini, gerektiğinde hastalara sosyal, psikolojik ve tıbbi destek sağlandığını ifade ederek, “Bu yaklaşım kanserle mücadelede ülkemizin en büyük gücüdür.” dedi.

Enfeksiyon kontrol hizmetlerinin de merkezlerin görev alanları arasında olduğunu, tüberküloz kontrolünden bulaşıcı hastalık eğitimlerine, saha incelemelerinden salgın yönetimine kadar birçok kritik sürecin bu merkezler aracılığıyla yürütüldüğünü hatırlatan Kocacık, Covid-19 pandemisi döneminde filyasyon ekipleri ve psikososyal destek hatlarında görev yapan personelin büyük fedakârlık gösterdiğini söyledi. “Milletimiz o gün bu hizmetin ne kadar hayati olduğunu çok net gördü.” dedi.

“Sağlıklı Hayat İçin Sahadayız” ve “Saha Sağlık Elçileri” projeleri

Sağlık Bakanlığının “Sağlıklı Hayat İçin Sahadayız” sloganıyla Nisan 2025’te başlattığı Sağlıklı Hayat Akademisi Saha Projesine de değinen Kocacık, bu projeyle toplumun sağlık okuryazarlığını artırmanın ve sağlık hizmetlerinden daha etkin yararlanmasını sağlamanın amaçlandığını söyledi. Bu kapsamda Sağlıklı Hayat Akademisi eğitimlerinin düzenlendiğini belirtti.

Ayrıca Mayıs 2025 itibarıyla “Saha Sağlık Elçileri Akademi Eğitimleri” adıyla yeni bir program başlatıldığını aktaran Kocacık, muhtarlar, öğretmenler, imamlar, Kur’an kursu öğreticileri, taksiciler, servis şoförleri, kuaförler gibi gün içinde çok sayıda kişiyle temas eden meslek gruplarına yerel kurumlar ve meslek odaları iş birliğiyle sağlık eğitimleri verildiğini söyledi. “Bu sayede birinci basamakta verilen sağlık hizmetlerinin bilinirliğinin artırılması hedeflenmektedir.” dedi.

Kocacık, “Sağlıklı hayat merkezleri bir sağlık projesi olmanın ötesinde Türkiye’nin toplumsal dönüşümünde önemli bir kaldıraçtır. Burada alınan her randevu, yapılan her eğitim, her danışmanlık, uzun vadede yaşam kalitesini yükseltmeye ve toplumsal sağlık bilincini artırmaya yönelik sessiz ama çok güçlü bir yatırımdır.” sözleriyle merkezlerin önemini özetledi.

“İnsanı yaşatmadan devleti yaşatamazsınız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sağlık hizmetlerinin “milletin bütçesiyle, millet için” yürütüldüğünü vurgulayan Kocacık, “Bu hizmetleri daha sağlıklı bir gelecek inşa etmek için yapıyoruz; çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, yaşlılarımızın hayatına değer katmak için yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki insanı yaşatmadan devleti yaşatamazsınız. Milletimizin sağlığı devletimizin gücüdür. Sağlıklı birey, güçlü aile; güçlü aile, güçlü millet; güçlü millet ise güçlü Türkiye demektir.” dedi.

Bu anlayışla çalışan tüm hekim, ebe, hemşire, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimcilerine teşekkür eden Kocacık, “Onlar Türkiye’nin gizli kahramanlarıdır.” ifadelerini kullandı. Sağlık alanında verdiği önem ve vizyon nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, vizyoner projeleri ve çalışmaları için de Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine teşekkür eden Kocacık, Sağlık Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin millete ve sağlık camiasına hayırlı olması temennisinde bulundu.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI