AK Parti’li Mustafa Hakan Özer: “Rekabet Kurumu dijital çağın gözcüsüdür; 2025’te 11,5 milyar liralık ceza, 83,6 milyar liralık tüketici refahı sağlandı”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmelerinin ikinci turunda, Rekabet Kurumu bütçesi üzerine AK Parti Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, rekabet politikalarının ekonomik düzen açısından taşıdığı önemi vurguladı. Özer, konuşmasına “Ekonomimizin geleceğine, vatandaşlarımızın alım gücüne ve piyasanın işleyişine doğrudan etki eden bir planlamayı konuşuyoruz.” sözleriyle başladı.

Rekabetin korunmasının serbest piyasa ekonomisinin adil ve yenilikçi şekilde işlemesini sağladığını belirten Özer, tüketicilerin daha düşük maliyetle daha kaliteli hizmete ulaşmasının, girişimcilerin cesaret bulmasının ve yatırımların artmasının rekabetçi düzenle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.

“Dijital ekonomi klasik yöntemlerle yönetilemez”
Dünyada yaşanan teknolojik dönüşümün rekabet alanında yeni riskler doğurduğunu belirten Özer, yapay zekâ, veri ekonomisi, dijital platformlar ve sürdürülebilir üretim modellerinin piyasa dinamiklerini kökten değiştirdiğini söyledi.

Özer, bu nedenle Rekabet Kurumunun yeni nesil izleme mekanizmaları geliştirdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Dijital ekonomide rekabeti klasik yöntemlerle korumak mümkün değildir. Algoritmik fiyatlama davranışlarından veri yoğun piyasalara kadar birçok alanda izleme kapasitemizi artırıyoruz.”

Bu çalışmalara paralel olarak rekabet ihlallerinin daha erken tespit edildiğini ve tüketici refahını olumsuz etkileme potansiyeli taşıyan eğilimlerin hızlı biçimde önlenebildiğini aktardı.

“2025’te 11,5 milyar lira ceza; bunun 4,7 milyarı gıda sektörüne”
Rekabet Kurumunun yürüttüğü soruşturmaların somut sonuçlar ürettiğini belirten Özer, 2025 yılındaki uygulamalara ilişkin şu bilgileri paylaştı:

• Toplam para cezası: 11,5 milyar TL

• Gıda sektörüne uygulanan ceza: 4,7 milyar TL

“Gıdadan enerjiye, ulaşımdan sağlığa, bankacılıktan perakendeye kadar birçok sektör doğrudan etkileniyor. Rekabet ihlallerine karşı alınan kararlar vatandaşlarımızın günlük yaşam maliyetlerini düşürüyor.” diyen Özer, OECD metodolojisine göre 2024 yılı içinde 83,6 milyar liralık tüketici refahı kazancı sağlandığını söyledi.
(AK Parti sıralarından alkışlar yükseldi.)

“Rekabetin amacı ceza vermek değil, kalıcı düzen kurmaktır”
Özer, rekabet süreçlerinin nihai amacının piyasanın sağlıklı işleyişini güvence altına almak olduğunu vurguladı. Teşebbüslerin sunduğu taahhütler, yükümlülüklerin uygulanması ve geniş kapsamlı sektör incelemelerinin piyasaların daha şeffaf ve öngörülebilir hâle gelmesine katkı sağladığını belirtti.

Sektör incelemelerinin politika yapıcılar için yol gösterici analizler ürettiğini aktaran Özer, bu incelemelerin özellikle dijital platform ekonomisinde stratejik önem taşıdığını söyledi.

“Türkiye bölgesel rekabet kültürünün öncüsüdür”
Rekabet alanındaki uluslararası iş birliklerine de değinen Özer, Türkiye’nin Türk Devletleri Rekabet Konseyi ve Balkan Rekabet Platformu gibi girişimlerle bölgesel ölçekte etkin bir rol üstlendiğini ifade etti. Ayrıca OECD, ICN ve UNCTAD gibi kuruluşlardaki görünürlüğün, Türkiye’nin dijital çağın rekabet standartlarını şekillendiren ülkeler arasında yer aldığını gösterdiğini söyledi.
(AK Parti sıralarından alkışlar geldi.)

“Güçlü ekonomi ancak rekabetin korunduğu bir düzende yükselir”
Konuşmasının sonunda 2026 bütçesinin “dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve verimlilik odaklı büyüme” hedefleriyle uyumlu olduğunu belirten Özer, Türkiye’nin üretim, ihracat, istihdam ve cari dengede elde ettiği başarıların rekabetçi politikalar sayesinde güçlendiğini söyledi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Bakanlık bürokratlarına teşekkür eden Özer, “Bu bütçe rekabet düzeninin güçlenmesi ve Türkiye’nin ekonomide sağlıklı büyüme hedeflerine ulaşması için önemli bir adımdır.” diyerek sözlerini tamamladı.
(AK Parti sıralarından alkışlarla konuşma sona erdi.)

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI