AK PARTİLİ ORHAN YEGİN: “EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ İÇİN 23 YILDIR DAĞLARI AŞTIK, DEVLETİN HİZMETİNİ KÜÇÜMSEMEYE HAKKINIZ YOK”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim bütçelerinin görüşüldüğü oturumda söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, 23 yıllık AK Parti iktidarının eğitim politikasını savundu, muhalefetin eleştirilerine sert yanıt verdi.

Yegin, konuşmasına AK Parti iktidarlarının temel hedefini hatırlatarak başladı. “Yirmi üç yıllık AK PARTİ iktidarlarının bütün alanlarda olduğu gibi eğitimde de temel maksadı, ortaya koyduğu her hizmete herkesin ulaşabilmesini sağlamak, memleketin her bir tarafına, gelişmiş bölgelerde ne varsa gelişmemiş bölgelere de aynısını götürmektir.” dedi.

Bu kapsamda hem altyapı yatırımlarının hem de nitelikli hizmetlerin ülke geneline yayıldığını söyleyen Yegin, eğitimde fırsat eşitliği vurgusunu yineledi.

“Cumhuriyet tarihi boyunca alınandan fazla öğretmeni biz aldık”
“‘Atanamayan öğretmen’ diye sürekli altını çiziyorsunuz.” diyen Yegin, öğretmen istihdamında AK Parti döneminde yapılan atamaları hatırlattı. Resmî sayılara atıf yaparak, “Cumhuriyet tarihi boyunca alınan öğretmen sayısından daha fazlasını biz alarak, emekli olanlarla birlikte 1 milyon 300 binlerin üzerine çıkan büyük bir eğitim ordusu kurduk.” ifadesini kullandı.

Bu sayede hem sınıf mevcutlarının düşürüldüğünü hem de köyden kente her bölgede öğretmen varlığının güçlendirildiğini savunan Yegin, taşımalı eğitim, pansiyonlar, burslar, okul yemekleri, ücretsiz ders kitapları ve yardımcı materyaller aracılığıyla ailelerin yükünün hafifletildiğini ve fırsat eşitliğinin güçlendirildiğini belirtti.

“Kitap için ağabey–abla kovalandığı günlerden, masaya ücretsiz kitap konan sisteme geldik”
Orhan Yegin, kendi öğrencilik dönemini hatırlatarak, “Hepimiz okullarda okuduk. Sınıf bittiğinde üst sınıf ağabey ve ablalarımızın kitaplarını alabilmek için nasıl bir gayret ortaya koyduğumuzu, ailelerimizin aylar öncesinden bu görüşmeleri yaptığını bilirsiniz.” dedi.

Bugün okullar açılırken ders kitaplarının öğrencilerin sıralarına konulduğunu hatırlatan Yegin, “Hatta bir dönem bazı okullarda velilerden istenen yardımcı kaynakları bile bugün devlet ücretsiz sağlıyor.” diye konuştu. Ortaöğretim düzeyinde MEB’in soru bankaları ve dijital içerikler aracılığıyla öğrencilerin ücretsiz materyale erişimini sağladığını, EBA, etkileşimli tahtalar ve diğer uygulamalarla coğrafi ve sosyoekonomik farkların bilgiye erişim üzerindeki etkisinin azaltıldığını söyledi.

“PISA ve TIMSS’te OECD ortalamasına yaklaştık, bazı alanlarda geçtik”
Yegin, geçmiş bütçe görüşmelerinde muhalefetin PISA ve TIMSS üzerinden sürekli eleştiri getirdiğini hatırlatarak, “Üst üste gelen verilerde ülkemizin çok iyi noktalara gittiğini, OECD ortalamalarını yakaladığını, bazı başlıklarda geçtiğini görüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin başarılarının OECD ve uluslararası kuruluşlar tarafından da izlendiğini belirten Yegin, “Türkiye’nin eğitim modeliyle ilgili diğer ülkelere bilgilendirici eğitim verilmesine, sunum yapılmasına dair talepler geliyor ve bunlar yapılıyor.” ifadesini kullandı. Buna rağmen muhalefetin bu gelişmeleri “AK Parti yaptığı için” ülkenin başarısı olarak görmek istemediğini savundu.

“Yirmi üç yıl sadece AK Parti için geçmedi, siz de yirmi yıl belediye yönettiniz”
Muhalefetin “yirmi üç yıldır iktidarsınız, bunları yapmanız gerekir” yönündeki eleştirilerine karşılık veren Yegin, “AK PARTİ’den önce de bu ülkede yirmi üç yıllar geçti. Yüz yılı aşan bir cumhuriyeti yönetiyoruz.” dedi.

CHP’li belediyeleri hedef alan Yegin, “Madem yirmi yıldır yönetimi elinde tutanlardan bu kadar hizmet bekleniyorsa, sizin de yirmi yılı aşkın süredir yönettiğiniz belediyeler var; hâlâ çöpünü toplayamadığınız, musluğundan içilebilir su akıtamadığınız belediyeler var.” sözleriyle karşılık verdi. AK Parti sıralarından “İzmir” hatırlatmaları gelirken, CHP’li vekiller tepki gösterdi.

“Okul temizliğini fotoğrafla şova çevirmeye çalıştılar”
Okullarda temizlik ve belediye desteği tartışmalarına değinen Yegin, muhalefetin, belediyelerin okulları temizlemesine engel olunduğu iddialarını reddetti. “Ne yaptı sizin belediyeleriniz? 1–2 okula temizlik ekibini soktular, sırtlarında belediye isimleriyle 2–3 fotoğraf aldılar; 1–2 okulu temizlediler ya da temizlemediler, sanki bütün şehrin okullarını temizlemiş gibi izlenim verdiler.” dedi.

Yegin, yapılmak istenen işin usulünün belli olduğunu, belediyelerin millî eğitim müdürlükleri ve bakanlıkla oturup protokol imzalayarak tüm şehirde planlı temizlik yapabileceğini belirtti. “Bunu yaparlarsa teşekkür ederiz ama şov için 2 okulda fotoğraf çektirip ‘bütün okulları temizledik’ uyanıklığına izin veremeyiz.” ifadelerini kullandı.

Okullarda yemek dağıtımı konusunda da benzer bir tartışmaya değinen Yegin, İstanbul’da belediye eliyle dağıtılan sütlerden çocukların zehirlendiğini iddia ederek, “Engel olundu” söyleminin gerçeği yansıtmadığını savundu.

“Vakıf üniversiteleriyle 34 yaş üstü kadınlara, depremzedelere, şehit yakınlarına düşük ücretli eğitim sağlıyoruz”
Yükseköğretim tartışmalarında vakıf üniversitelerine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Orhan Yegin, vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının sınırlandığını ve oranlarının devlet üniversiteleri içinde kontrollü biçimde tutulduğunu söyledi. Bu kurumlar üzerinden 34 yaş üstü kadınlar, depremzede öğrenciler, şehit ve gazi yakınları, başarılı sporcular ve olimpiyat sporcularının ücretsiz veya çok düşük ücretlerle yükseköğretime erişim imkânı bulduğunu anlattı.

Yegin, muhalefetin “paralı eğitim” eleştirilerine karşı, vakıf üniversitelerinin bu gruplara sağladığı imkânlara işaret ederek, “Biz, bu vakıf üniversitelerinde fırsat gruplarına destek sağlamaya çalışıyoruz, siz sadece bağırıp çağırıyorsunuz.” dedi.

“Türkiye bilimsel yayında dünyada 14’üncü sırada; 1 yılda 9 binden 50 bin yayına çıktık”
Yükseköğretimin niteliğine dair “üniversiteler boş, eğitim sıfır” şeklindeki eleştirileri de sert biçimde reddeden Yegin, bilimsel yayın ve proje sayılarına dikkat çekti. “Dünyada en fazla bilimsel yayın istatistiğinde 14’üncü sıradayız; bu sıraya da Türkiye’nin bilimsel yayın sayısını bir yılda 9 binden 50 bine çıkartarak geldik.” dedi.

190 civarında üniversiteden sadece TÜBİTAK programları için yapılan başvurular arasından 10 bin projenin destek aldığını belirten Yegin, bunun başvuru sayısı değil, desteklenmeye değer bulunan projelerin sayısı olduğunu vurguladı. Ulusal hakemli dergilerde yayımlanan yayın sayısının da 2018’de 20 bin civarındayken, 2024’te 75 bine yükseldiğini hatırlattı.

“İmam-hatip ve din eğitimi üzerinden iftiralarla kurumlara güveni sarsıyorsunuz”
Konuşmasının son bölümünde muhalefetin imam-hatip liseleri ve din eğitimi üzerinden yaptığı eleştirileri hedef alan Orhan Yegin, “İmam-hatiplerin sayısındaki artıştan duyduğunuz rahatsızlığı, dine ve diyanete dair konulara duyduğunuz rahatsızlıkla harmanlayıp sınavlarda ‘Bursa’daki şu imam-hatipten şu kadar öğrenci tam puan aldı’ gibi söylemlerle kurumlara ve değerlere iftira atıyorsunuz.” dedi.

Bu tür söylemlerin devlet ile öğrenciler arasında güvensizlik oluşturmaya yönelik olduğunu savunan Yegin, “Siz AK PARTİ’ye muhalifsiniz, iktidarı övmek istemiyorsunuz, buna eyvallah. Ama AK PARTİ karşıtlığınızı devletin kurumlarını kötülemeye, yirmi üç yılda aşılan mesafeleri basit ve değersiz göstermeye taşımaya hakkınız yok.” sözleriyle muhalefeti eleştirdi.

Karşılıklı söz atmaların yoğunlaştığı bölümde Yegin, muhalefeti “din ve diyanete karşı kin ve haset beslemekle”, CHP ve bazı sol parti temsilcileri de AK Partili vekilleri “din tüccarlığı” ve “fakir çocukların üzerinden siyaset yapmakla” suçladı. Tartışma Komisyon Başkanı Orhan Erdem’in araya girmesiyle sonlandırıldı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI