AK Parti’li Yıldız Konal Süslü: “Helal akreditasyon bir imza değil, medeniyet iddiasıdır; HAK Türkiye’nin küresel otoritesidir”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri sürerken, AK Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Yıldız Konal Süslü, Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) bütçesine dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına “Yüce Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.” diyerek başlayan Süslü, Türkiye’nin küresel siyaset ve ekonomi alanında giderek güçlenen etkinliğini hatırlatarak helal akreditasyonun bu vizyon içindeki yerini anlattı.

Süslü, Türkiye’nin zorlayıcı uluslararası koşullara rağmen kararlılığını koruduğunu vurgulayarak, “Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insani diplomasi, denge eksenli dış politika ve kriz çözme kapasitesiyle güven üreten, istikrar inşa eden küresel bir güç hâline gelmiştir.” dedi.
(AK Parti sıralarından alkışlar yükseldi.)

“2 milyar Müslümanın ihtiyaç duyduğu ortak güven altyapısını HAK tesis ediyor”
Helal akreditasyonun küresel ticarette yeni bir güven standardı olduğunu belirten Süslü, “Helal akreditasyon sadece bir prosedür değil, üretimde kaliteyi, etik değerleri ve küresel adaleti koruyan bir güven mekanizmasıdır.” dedi.
İslam dünyasında gıda güvenliğinden turizme kadar uzanan geniş bir alanda ortak standarda duyulan ihtiyacın arttığını belirten Süslü, “Yaklaşık 2 milyar Müslümanın oluşturduğu devasa helal tüketim piyasasında Türkiye, HAK ile düzen kuran ve güven veren merkez ülkedir.” ifadelerini kullandı.

“4 Haziran 2023 düzenlemesiyle Türkiye tek ve güvenilir otoritedir”
Helal belgesi veren kuruluşların akreditasyon süreçlerinde yaşanan dağınıklığın 2023 düzenlemesiyle giderildiğini belirten Süslü, “4 Haziran 2023 düzenlemesiyle helal belgesi veren tüm kuruluşların akreditasyonunda Türkiye tek ve merkezi otorite hâline gelmiştir.” dedi.

HAK’ın arkasında güçlü bir uzmanlık altyapısı olduğuna dikkat çekti:

• 1.500’den fazla uzman yetiştiren bir eğitim yapısı,

• 2.500’den fazla helal belgesine verilen güvence,

• 26 kuruluşla iş birliği,

• Dört kıtada akredite edilmiş uluslararası bir otorite,

• 26 ülkeyi buluşturan IFHAB yapılanması.

Süslü, “Bu başarı Türkiye’nin helal ticarette kural koyan bir güç hâline geldiğinin göstergesidir.” dedi.
(AK Parti sıralarından alkışlar geldi.)

“Helal akreditasyon bir medeniyet iddiasıdır”
Konuşmasının en dikkat çeken bölümünde Süslü, helal akreditasyonu şu sözlerle tanımladı:

“Helal akreditasyon bir imza değil, bir prosedür değil; bir duruş ve medeniyet iddiasıdır. Helal ticaretteki kaosu düzene, güvensizliği güvene, belirsizliği netliğe dönüştürmektir.”

Türkiye’nin helal kalite altyapısını inşa ettiğini söyleyerek, “Türkiye kendi inanç dairesi üzerinde yabancı merkezlerin onayına ihtiyaç duyan bir ülke değildir. Kendi standardını güçlendirmiş, kendi değerlerini küreselleştirmiştir.” ifadelerini kullandı.

“HAK teknik bir zorunluluk değil, stratejik bağımsızlık hamlesidir”
Süslü, helal akreditasyon çalışmalarının Türkiye’nin uluslararası sistemdeki konumunu güçlendirdiğini ifade ederek, 11’inci Dünya Helal Zirvesi’nde SFDA ile imzalanan mutabakatın önemine dikkat çekti. “HAK, uluslararası sistemi şekillendiren, helalin bereketini dünya sahnesine taşıyan bir stratejik bağımsızlık adımıdır.” dedi.
(AK Parti sıralarından alkışlar yükseldi.)

Konuşmasını “Bize bu gücü veren Sayın Cumhurbaşkanımıza ve yol arkadaşlarına teşekkür ediyorum. 2026 bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.” sözleriyle tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI