CHP Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu: “Bu bütçe iklim krizini ciddiye alan değil bedeli halka yükleyen bir tercihtir”

TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri sürerken CHP Grubu adına söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesini sert sözlerle eleştirdi. Rızvanoğlu, iklim krizinin bugünün ekonomi, güvenlik ve adalet meselesi olduğunu vurgulayarak bütçedeki çevre ve iklim kalemlerinin bilinçli bir siyasi tercih sonucu zayıflatıldığını söyledi.

Aralık 17, 2025 - 09:27
Aralık 17, 2025 - 10:02
CHP Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu: “Bu bütçe iklim krizini ciddiye alan değil bedeli halka yükleyen bir tercihtir”


Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34’üncü Birleşiminde, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri kapsamında CHP Grubu adına kürsüye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, iklim politikaları ve çevre harcamaları üzerinden iktidara yüklendi.

“İklim krizi bugünün meselesidir”
Rızvanoğlu, konuşmasında Dünya Meteoroloji Örgütünün verilerine dikkat çekerek, “2025 yılının kayıtlara geçen en sıcak yıllardan biri olduğu açıklandı ama asıl vahim olan, Türkiye’deki sıcaklık artışının dünya ortalamasının üzerinde seyretmesi.” dedi. İklim krizinin soyut bir başlık olmadığını vurgulayan Rızvanoğlu, “Bunlar kuruyan göllerdir, yanan ormanlardır, sel altında kalan mahallelerdir; borçlanan çiftçidir, göç etmek zorunda kalan gençtir.” ifadelerini kullandı.

Bütçe rakamlarıyla eleştiri
İklim ve çevre harcamalarındaki artış oranlarına dikkat çeken Rızvanoğlu, “Geçen yıl sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği programına ayrılan kaynak 19,4 milyar liraydı. Bütçe yüzde 28 arttı, faiz yüzde 40 arttı ama iklim programı sadece yüzde 2,6 arttı. Bu, enflasyon etkisiyle reel olarak yüzde 30-35’lik bir azalış demektir.” diye konuştu. Bu tabloyu “bilinçli bir tercih” olarak nitelendiren Rızvanoğlu, “İktidar bize ‘Krizler olduktan sonra müdahale edeceğiz, bedelini de bu halka ödeteceğiz.’ diyor.” ifadelerini kullandı.

2053 net sıfır hedefi tartışması
İktidarın 2053 net sıfır hedefini hatırlatan Rızvanoğlu, hedef ile uygulama arasındaki farkın altını çizdi. “Türkiye’nin net sıfıra en uzak 10 ülkeden biri olduğu açıkça söyleniyor. Hâlâ mutlak azaltım hedefi yok, artış hızını yavaşlatmak başarı diye sunuluyor.” diyen Rızvanoğlu, bu yaklaşımın sanayi, ihracat ve istihdamı da olumsuz etkileyeceğini kaydetti.

Madencilik ve çevresel denetim eleştirisi
Çevre politikalarının sahadaki yansımalarını da ele alan Rızvanoğlu, “Ülkenin neredeyse üçte 1’i maden ruhsatlarına açıldı. Artvin’de toprakların yüzde 71’i maden ruhsatlı.” dedi. Süper izin düzenlemeleriyle çevresel denetimin fiilen ortadan kaldırıldığını savunan Rızvanoğlu, “Bilim insanlarının uyardığı, kurumların olumsuz görüş verdiği Kanal İstanbul gibi projeler ısrarla sürdürülüyor.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Avrupa’nın atık deposu hâline geliyor”
Su ve hava kirliliğine de değinen Rızvanoğlu, “Gerede Çayı, Ergene Nehri zehir saçıyor. Avrupa’nın kendi toprağında istemediği atıklar Türkiye’ye gönderiliyor.” dedi. Dünya Sağlık Örgütü verilerini hatırlatan Rızvanoğlu, “Bir tane bile temiz havaya sahip ilimiz yokken bunlara çevre politikası denilemez.” şeklinde konuştu.

COP31 ve ‘vitrin siyaseti’ vurgusu
Türkiye’nin 2026 yılında Antalya’da düzenlenecek COP31 Başkanlığına da değinen Rızvanoğlu, “Evine misafir çağırıp onlara tahrip edilmiş ormanları, kirli suları, kuruyan gölleri göstermek iklim liderliği değildir; bu bir vitrin siyasetidir.” dedi.

CHP’den politika taahhütleri
Konuşmasının sonunda CHP’nin çevre ve iklim politikalarına ilişkin yaklaşımını sıralayan Rızvanoğlu, “Millî parkları daraltan değil bilimsel ölçütlerle genişleten bir anlayışı hayata geçireceğiz. Türkiye’nin suyunu havza bazlı, kamucu ve korumacı bir sistemle yöneteceğiz. Yeşil dönüşümü bir slogan değil, adalet temelli bir kalkınma programı olarak ele alacağız.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI