CHP’li Gürsel Erol: “Kürt meselesini yalnızca siyasal söylemle çözemezsiniz; bölgeye ekonomik kalkınma ve istihdam modeli şarttır”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmelerinin ikinci turunda söz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’a verildi. Erol, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bütçesi kapsamında söz almasına rağmen konuşmasının bölgenin genel ihtiyaçlarına ilişkin olduğunu belirterek “Sayın Bakanların yetki alanında değil ama ilgi alanında bir değerlendirme yapmak istiyorum.” ifadesiyle sözlerine başladı.

“Terörsüz Türkiye sürecine başından beri destek verdim”
Erol, Türkiye’nin son dönemdeki güvenlik ortamını değerlendirerek “Bir süreç yaşıyoruz: Terörsüz Türkiye. Bu sürece gerek CHP Grubu olarak gerek Elazığ milletvekili olarak başından beri destek verdim.” dedi. Konuyu iki başlıkta ele alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Terörle mücadele ve terör sorununun çözülmesi devlet meselesidir ve bir devlet politikasıdır. Ancak Kürt meselesinin çözümü siyasal bir meseledir; TBMM’nin, siyaset kurumlarının ve hükümetin yetki alanındadır.”

“Kürt meselesi yalnızca ideolojik söylemle çözülemez”
CHP’li Erol, bölgedeki sosyoekonomik yapının çözümün anahtarı olduğunu vurgulayarak “Kürt meselesini ve terör meselesini yalnızca ideolojik söylemlerle çözmek mümkün değildir. Bölgenin başka ihtiyaçları da var. Bugüne kadar bu kürsüde yeterince gündeme gelmeyen bu başlıkları Sayın Bakanların dikkatine sunmak istiyorum.” dedi.

1990’lı yıllardaki köy boşaltmaları nedeniyle bölgenin ciddi bir üretim kaybına uğradığını hatırlatan Erol, “Üretici konumundaki köylüler güvenlik politikaları nedeniyle büyükşehirlere taşındı ve tüketici konumuna geçti.” ifadelerini kullandı.

“Bölgenin ihtiyacı ekonomik kalkınma ve istihdamdır”
Erol, sürdürülebilir çözüm için bölge illerinin özgün değerleri üzerinden model üretilmesi gerektiğini belirtti:

“Her ilin kültüründen, tarihinden, mimarisinden, doğasından kaynaklı millî değerleri var. Bu değerler temel alınarak yeni istihdam alanları yaratılmalı, ekonomik canlanma sağlanmalı ve üretim yeniden ayağa kaldırılmalıdır.”

Diyarbakır, Elazığ ve çevre iller için somut öneriler
Konuşmasının devamında Erol, bölge illerinin potansiyellerine ilişkin somut örnekler verdi:

• Diyarbakır: “Geçmişte Tıp Fakültesi Türkiye’nin sayılı fakültelerindendi. Diyarbakır bir sağlık merkezi hâline getirilebilir; böylece Bingöl’den, Muş’tan, Van’dan, Urfa’dan hastalar Ankara’ya gitmeden burada tedavi olabilir.”

• Elazığ: “Elazığ ulaşım açısından en avantajlı illerden biridir. Tüm komşu illere duble yolla bağlıdır, iki havaalanı pisti vardır, demiryolu vardır. Bir lojistik merkez ve deprem bölgesine uygun güvenlik ve kimya sanayilerinin üssü olabilir.”

• Tunceli – Mardin – Erzurum: “Bölgede turizm canlandırılabilir; Tunceli doğa turizmi, Mardin kültür turizmi, Erzurum kış turizmi açısından büyük potansiyele sahiptir.”

Erol, istihdam ve ekonomik çeşitliliğin önemini vurgulayarak “Gençlerin hayata tutunabilmesi için üretime dahil edilmeleri gerekir. Bu mesele yalnızca siyasal bir başlık değil; ekonomik, kültürel ve sosyal bir bütündür.” dedi.
(CHP sıralarından alkışlar yükseldi.)

“Doğuda da batıda da acılar yaşandı; herkes hassasiyet göstermelidir”
Konuşmasının sonunda Erol, toplumsal barışın dikkatle korunması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu süreçte herkesin, toplumun, 85 milyonun hassasiyetine dikkat etmesi lazım. Doğuda da acılar yaşandı, batıda da. Doğudaki ana evladını kaybetti, batıdaki ana evladını şehit verdi.”

Erol, terörsüz Türkiye hedefinin bir devlet meselesi olduğu kadar siyasi bir mesele olarak da ele alınması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI