CHP’li Mahmut Tanal: “Atatürk Barajı’nda her gece elektrikle balık katliamı yaşanıyor, devlet otoritesi birkaç kişinin suç düzenine teslim edildi”

TBMM Genel Kurulunda söz alan CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, seçim bölgesi Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde yer alan Atatürk Barajı’nda yaşandığını belirttiği ciddi çevre ve güvenlik sorunlarını gündeme taşıdı.

“Her gece aynı karanlık tablo yaşanıyor”
Tanal, Hilvan’daki Atatürk Barajı’nda gece saatlerinde sistematik bir şekilde suya elektrik verildiğini belirterek, “Su botlarıyla suya elektrik verilerek binlerce balık, yumurta, yavru ve su canlısı katlediliyor.” ifadelerini kullandı. Bu yöntemin avcılık değil, doğrudan ekosistemin yok edilmesi olduğunu vurguladı.

“Bu, avcılık değil ekosistemin kasten yok edilmesidir”
Konuşmasında elektrikle avlanmanın etkilerini anlatan Tanal, “Bu, bir avcılık değildir; bu, ekosistemin kasten yok edilmesidir.” diyerek barajdaki biyolojik çeşitliliğin ağır tahribata uğradığını söyledi. Balıkların yanı sıra yumurtaların ve yavru canlıların da yok edildiğini belirtti.

Su bot komutanlığı yok, müdahale edilemiyor
Tanal, Hilvan’da su bot komutanlığının bulunmamasının denetim ve müdahaleyi imkânsız hâle getirdiğini dile getirerek, “Hilvan'da su bot komutanlığı olmadığı için suya inip müdahale de edilemiyor.” dedi. Bu eksiklik nedeniyle Atatürk Barajı’nda geceleri fiilî bir “suç alanı” oluştuğunu ifade etti.

“Türkiye’nin en büyük barajı birkaç kişinin suç düzenine teslim edilmiş durumda”
Atatürk Barajı’nın stratejik önemine dikkat çeken Tanal, “Türkiye'nin en büyük barajında devlet birkaç kişinin gece suç düzenine teslim edilmiş durumdadır.” sözleriyle durumu özetledi. Yaşananları yalnızca yasa dışı balık avcılığı olarak değil, daha geniş bir kamu düzeni sorunu olarak değerlendirdi.

“Bu sadece balık katliamı değil, devlet otoritesinin çökmesidir”
Tanal, tabloyu şu sözlerle tanımladı:
“Bu, sadece balık katliamı değildir; bu, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin ve devlet otoritesinin çökmesidir.”

Bu ifadeyle, sorunun çevre boyutunun yanında, devletin bölgede otorite ve denetim gücünü kaybettiği iddiasını da ortaya koydu.

Hükûmete ve yerel idarelere peş peşe sorular
Mahmut Tanal, konuşmasında doğrudan muhataplarını işaret ederek şu soruları yöneltti:

• “Atatürk Barajı'nın güvenliğini kimlere bıraktınız?”

• “Hilvan'da su bot tahsisini kim engelliyor?”

• “Bu ekolojik suça neden göz yumuluyor?”

Bu sorularla hem merkezi idareyi hem de yerel yönetim ve güvenlik birimlerini göreve davet etti.

“Hilvan sahipsiz değildir” mesajı
Tanal, Hilvan halkının ve bölgedeki doğanın yalnız bırakılmaması gerektiğini belirterek, “Hilvan sahipsiz değildir.” dedi. Konuşmasını, “Bu çevre cinayetini durdurmak için mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.” sözleriyle tamamlayarak Atatürk Barajı’ndaki uygulamaların takipçisi olacağını vurguladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI