CHP’Lİ MURAT EMİR TBMM’DE VAKIFLAR TEKLİFİNE KARŞI ÇIKTI: “BU KANUN MAL VARLIKLARINA ÇÖKME VE YEREL YÖNETİMLERİ MERKEZÎLEŞTİRME MADDELERİYLE DOLUDUR”

TBMM Genel Kurulunda 229 sıra sayılı Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin tümü üzerindeki son sözlerden birini CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir aldı. Emir, konuşmasının başlangıcında “mesele yalnızca teknik düzenleme değil, yerel yönetimleri ve kamu mülkiyet rejimini kökten etkileyecek bir merkezîleşme yaklaşımıdır” diyerek itirazlarını sıraladı.

“En tehlikeli madde 11’inci madde: Mülkiyet devri için kapı aralanıyor”

Emir, Vakıflar Kanunu’nun 30’uncu maddesinin orijinal hâlinin “vakfiyeye uygun kullanım” sağlamak için getirildiğini ancak iktidarın bu hükmü kötüye kullanmak istediğini söyledi:

“Nerede bir vakıf izi bulursanız, nerede tarihî bir taş görseniz onu Vakıflar Genel Müdürlüğüne devretmek istiyorsunuz. Bu, merkezî iktidarın mülkiyete el koyma maddesidir.”

Galata Kulesi örneği: “Fatih Sultan Mehmet Cenevizlilerden kurtardı ama AKP iktidarından kurtaramıyoruz”

Emir, “mala çökme” nitelemesini Galata Kulesi üzerinden örnekleyerek:

• Galata Kulesi’nin İBB’ye ait olduğunu,

• Belediye değişince iktidarın buraya “vakıf izi” iddiasıyla el koymaya çalıştığını,

• Mahkemeler ve bilirkişi raporlarının “Cenevizlilerin yaptığı, vakıf eseri değildir” dediğini
  hatırlattı.

“Fatih Sultan Mehmet’in Cenevizlilerden aldığı kuleyi AKP iktidarından almak için altı yıldır uğraşıyoruz.” dedi.

Gezi Parkı ve Topçu Kışlası: “Arıyorsunuz, en küçük vakıf izi varsa ‘çökelim’ diyorsunuz”

Emir, Gezi Parkı örneğinde de aynı yaklaşımın bulunduğunu söyledi:

“Topçu Kışlası’nın bir köşesinde vakfın küçük bir müdahalesini bulunca, ‘burası vakıf malıdır’ diyerek devralmak istiyorsunuz. Bu kanun bunun hukuki zeminidir.”

“Bu düzenleme mülkiyet kaosu yaratır, merkezi yönetimi sınırsız güç sahibi yapar”

Emir, tasarının:

• kamu kurumları arasında mülkiyet çatışması doğuracağını,

• yerel yönetimlerin tasarruf alanını daraltacağını,

• merkezi idareye “müphem, sınırsız ve denetimsiz” yetki verdiğini
  belirterek “Bu kadar cesur ve kaygısız olmayın. Bugün siz varsınız ama yarın bu hükümleri biz kullanacağız.” uyarısında bulundu.

“Bu teklif mala çökme, paraya çökme, vakfa çökme maddesidir”

Emir’in konuşmasının en sert bölümü şu ifadeler oldu:

“Bu kanun, mala çökme, vakfa çökme, paraya çökme, ranta çökme maddesidir. Yerel yönetimlere musallat olma kanunudur.”

“İktidarın plansızlığı yüzünden üç haftadır 19 maddeyi geçiremiyorsunuz”

Emir, Genel Kurulun uzayan mesai saatlerine ve sık sık yapılan yoklamalara hükümet sıralarının tepki göstermesine de cevap verdi:

“Sorun bizde değil, sizin plansızlığınızda. Üç haftada 19 maddelik bir teklifi geçiremeyen bir iktidar var. Gündemi ortaklaştırmadan, dayatmayla iş yürütmeye çalışıyorsunuz.”

Muhalefetin İç Tüzük’e dayanarak yoklama istemeye devam edeceğini belirten Emir, “Bu baskıcı gündem dayatma anlayışına boyun eğmeyeceğiz.” dedi.

Açık oylama ve sonuç: Teklif kanunlaştı

Konuşmanın ardından teklif elektronik açık oylamaya sunuldu.
Başkanlık Divanı tarafından okunan sonuçlara göre:

• Kullanılan oy: 328

• Kabul: 240

• Ret: 88

Teklif, TBMM tarafından kabul edilerek kanunlaştı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI