CHP’Lİ ÖMER FETHİ GÜRER: “7 BİN KÖY OKULU KAPALI, TAŞIMALI EĞİTİMLE KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİMDEN KOPUYOR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hem bütçenin önceliklerini hem de sahada karşılaşılan yapısal sorunları anlattı.

Gürer, Bakan Yusuf Tekin’in yurt dışında Türkçe ve Türk kültürüne yönelik faaliyetler hakkındaki sunumuna atıf yaparak konuşmasına başladı. Bakanlığın, 35 ülkede 1.740 öğretmen ve 45 ülkede 149 okutmanla yabancılara Türkçe öğretimi yaptığını, Türkiye Maarif Vakfı üzerinden 64 ülkede faaliyet yürüttüğünü hatırlatan Gürer, Bulgaristan–Türkiye maçının ardından yaşanan bir detaya dikkat çekti.

Gürer, A Millî Takım oyuncularından Kenan Yıldız ve Ferdi Kadıoğlu’nun maç sonu röportajlarını İngilizce vermesini örnek göstererek şu eleştiride bulundu:

“Yurt dışında bu kadar yatırım yapıyorsunuz ama millî takıma kadar yükselen 2 futbolcunun Türkçe konuşamaması, bu çalışmaların kim için yapıldığı sorusunu gündeme getiriyor. Türk Millî Takımı’nda oynayan, Türkçe bilmeyen 2 futbolcumuzun varlığı beni çok üzdü.”

“7 BİNE YAKIN KÖY OKULU KAPALI, 1 MİLYON ÇOCUK TAŞIMALI SİSTEME MAHKÛM”
Gürer, köy okullarının durumuna ilişkin eleştirilerini de yineledi. Yaklaşık 7 bine yakın köy okulunun kapalı olduğunu, bu okulların önemli bir bölümünün hayırseverler tarafından yaptırıldığını hatırlatan Gürer, taşımalı eğitim sisteminin yarattığı sonuçları şöyle anlattı:

“Bu köy okullarının bir kısmı atıl, öğrenciler taşımalı eğitimle başka okullara gönderiliyor. 1 milyona yakın çocuk taşınıyor. Bu sistem, veli–okul ilişkisini kopardığı gibi, belli bir dönem sonra özellikle kız çocuklarının okuldan alınmasına yol açıyor.”

Sabah gün doğmadan servise binen öğrencilerin yorgunluk, beslenme ve güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Gürer, “Erken saatte yola çıkan bir çocuğun başarılı bir eğitim alması ne kadar mümkün? Öğle saatinde de sağlıklı beslenme sağlanamıyor, çocuklar ailelerinin gözetiminden uzak kalıyor.” dedi.

CHP Niğde Milletvekili, taşımalı eğitimin kademeli olarak sona erdirilmesi, öğrenci sayısına bakılmaksızın köy okullarının açık tutulması ve eğitim faaliyetlerinin yerinde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

STAJYER ÇOCUKLAR VE MESEM: “UCUZ İŞ GÜCÜ, EMEK SÖMÜRÜSÜ VE HAK GASBI”
Gürer, mesleki eğitim kapsamında iş yerlerinde staj yapan ve MESEM çatısı altında çalışan çocukların durumuna da dikkat çekti. Stajyer öğrencilerin iş yerlerinde yetişkin işçiler gibi ağır işlerde çalıştırıldığını, iş kazası sonucu çocuk ölümlerinin arttığını söyledi.

Bu çocukların sigortalılık statüsünde de ciddi sorunlar yaşandığını belirten Gürer, şunları söyledi:

“Bu çocuklar işe başladığında yaşlılık sigortası yapılmıyor, sadece iş kazası sigortası yapılıyor. Ekonomik kriz ortamında ucuz iş gücü olarak sömürülüyorlar. TÜİK bunları çalışan sayıp genç işsizliğin azaldığını gösteriyor, Çalışma Bakanlığı ise ‘Bunlar öğrenci, yaşlılık sigortasına saymıyoruz.’ diyor. Bu haksızlık, bu hak gasbıdır.”

Gürer, staj ve mesleki eğitim kapsamındaki işlerde çalışan öğrencilerin işe başladıkları gün itibarıyla yaşlılık sigortasının başlatılması ve primlerinin ödenmesi için Millî Eğitim Bakanlığının da devreye girmesi gerektiğini belirtti.

TARIM İŞÇİSİ ÇOCUKLARI: “OKUL AÇILMIŞ, TARLADALAR”
CHP Niğde Milletvekili, mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitimden kopuşuna ilişkin tespitlerini de komisyonla paylaştı. Bakan Tekin’e Niğde’den ortak saha ziyareti önerisinde bulunan Gürer, tabloyu şöyle tasvir etti:

“Niğde’de birlikte gezelim, görün. Tarım işçilerinin çocuklarının ayağı çıplak, üstü başı yırtık pırtık. Okullar açıldığı hâlde ne okula giden var ne de son dönemde eğitimini sürdürebilen. Bu çocukların çoğu eğitim alamıyor; okulla bağları neredeyse yok.”

OKULLARDA MADDE BAĞIMLILIĞI UYARISI: “10 YAŞA KADAR İNDİ”
Gürer, okullardaki madde bağımlılığı ve uyuşturucu sorununa da değindi. Öğretmenlerle yaptığı görüşmelerde, okul içinde ve çevresinde maddemadde kullanımıyla karşılaşan eğitimcilerin çoğu zaman müdahale etmekte zorlandığını söyledi.

“Öğretmenler, tuvalet kapıları açıkken içeride madde kullanan öğrenciler olduğunu anlatıyor. Bu sorun artık 10 yaşına kadar inmiş durumda. Anadolu’nun pek çok kentinde akşam sokağa çıktığınızda bu çocuklara rastlıyorsunuz, içiniz acıyor.”

Bu meseleye aile, okul ve emniyet üçgeninde bütüncül ve önleyici bir yaklaşımla müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.

PIKTES VE TYP ÇALIŞANLARI: “KADRO BEKLENTİSİ KARŞILANMALI”
Gürer, PIKTES (Suriyeli çocukların eğitimi projesi) kapsamında çalışan öğretmenlerin ve personelin kadroya geçiş taleplerini de gündeme taşıdı. Bu kapsamda görev yapan öğretmen ve eğitim çalışanlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olduğunu, ancak kadro ve özlük hakları konusunda belirsizlik yaşadıklarını söyledi.

Ayrıca, Toplum Yararına Program (TYP) üzerinden okullarda temizlik ve destek hizmetlerinde çalışan işçilerin, eğitim ortamı açısından kritik bir rol oynadığını hatırlatan Gürer, şu çağrıda bulundu:

“Bu personel –güvenlik dâhil– belli sürelerle alınıp işten çıkarılıyor. Oysa çocuk ile okul, çocuk ile eğitimci arasında köprü kuran bu insanların sürekli işçi kadrosuna alınması gerekiyor.”

Gürer, kendi öğrencilik yıllarına atıfla, “Bizim dönemimizde hademeler okulun hafızasıydı, ağabeylik yapardı.” diyerek, okullarda sürekli, güvenceli yardımcı personel istihdamının önemini vurguladı.

“TEK TİP KIYAFETE GEÇİŞ İÇİN TEŞEKKÜR, ŞİMDİ DE ÜCRETSİZ OKUL FORMASI GELMELİ”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bir önceki bütçe görüşmesinde verdiği öneriyi hatırlatarak, tek tip okul kıyafetine dönüş kararının alınmış olmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti:

“Geçen yıl, fakir–zengin çocuklar arasında kıyafetten kaynaklanan sorunlar nedeniyle tek tip kıyafete dönülmesi gerektiğini söylemiştim, not almıştınız. Bu yıl tek tipe dönüldü, teşekkür ederim.”

Gürer, bir sonraki adım olarak tek tip okullarda kullanılan formaların da ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz sağlanması gerektiğini söyledi. Ekonomik krizin etkisiyle, özellikle asgari ücretli aileler için okul masraflarının büyük bir yük hâline geldiğini belirterek, “Kitaplar gibi okul kıyafetleri de destek kapsamına alınmalı.” dedi.

“HER ÖĞRENCİYE BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK MÜMKÜN”
Çok sayıda milletvekilinin dile getirdiği gibi, Gürer de okullarda bir öğün ücretsiz yemek talebini yineledi. Öğrencilerin aç derse girdiğini, ailelerin ekonomik sıkıntıları nedeniyle beslenme çantalarının çoğu zaman boş kaldığını belirten Gürer, bütçe önceliklerinin bu doğrultuda yeniden ele alınmasını istedi.

MESLEK LİSELERİ VE KİŞİSEL İTİRAF: “OĞLUM ‘BİZDE MATEMATİK YOK’ DEDİ, ÜZÜLDÜM”
Konuşmasının sonunda kişisel bir not paylaşan Ömer Fethi Gürer, kendisinin de endüstri meslek lisesi mezunu olduğunu hatırlattı. Kendi döneminde aldığı eğitimin akademik kalitesini şu sözlerle anlattı:

“Okuldan çıkınca mühendis olacak düzeyde eğitim almıştım.”

Gürer, oğlunun da endüstri meslek lisesinde eğitim gördüğünü, ancak oğluyla yaptığı bir konuşmada “Baba, bizde matematik diye bir kavram yeterli ölçüde yok.” cevabını aldığını anlattı. “Çocuğumu endüstri meslek lisesine gönderdiğim için üzüntü duyan bir babayım.” diyen Gürer, meslek liselerinde sadece staj ve mesleki beceriye değil, üniversiteye girebilecek akademik altyapıya da önem verilmesi gerektiğini vurguladı:

“Endüstri meslek liselerinde yalnızca staj ya da meslek eğitimi değil, üniversiteye girebilecek kadar güçlü bir akademik eğitim verilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum.”

Gürer, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin köy okullarının yeniden açılması, taşımalı eğitimin gözden geçirilmesi, çocuk işçiliğinin önlenmesi, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve meslek liselerinde akademik niteliğin artırılması gibi hedeflerle yeniden yapılandırılması gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI