ELİF ESEN TBMM’DE 11’İNCİ MADDEYİ ELEŞTİRDİ “KAMU TAŞINMAZLARINDA ÖLÇÜLÜLÜK YOK, ŞEFFAFLIK YOK; BELİRSİZLİK ANAYASAL RİSKTİR”
TBMM Genel Kurulunda Vakıflar Kanunu Teklifi’nin 11’inci maddesi üzerine YENİ YOL Partisi Grubu adına söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, Hazine ve kamu tüzel kişilerine ait taşınmazların mazbut vakıflara bedelsiz devrinin mülkiyet hakkı, kamu yararı ve denetim ilkeleri açısından ciddi belirsizlik içerdiğini söyledi. Esen, geçmişte 1.014 taşınmazın benzer şekilde devredildiğini hatırlatarak “Bu madde kültürel mirası korumaz, kamu malını belirsiz bir mülkiyet aktarım zincirine dönüştürür.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmekte olan Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 11’inci maddesi kapsamında söz alan YENİ YOL Partisi Grubu adına DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, düzenlemenin kamu taşınmazları üzerinde geniş ve belirsiz bir devre imkânı tanıdığı uyarısında bulundu.
“Kamu mülkiyetinin devri belirsiz bir süreç hâline getiriliyor”
Esen, 11’inci maddenin Hazine, belediye, il özel idaresi ve köylere ait taşınmazların mazbut vakıflara devrini öngördüğünü belirtti. Bu durumun “kamu malı emanetinin geleceği, mülkiyet hakkı ve kültürel miras güvenliği açısından doğrudan müdahale” niteliği taşıdığını söyledi.
2021’deki 1.014 taşınmaz devrini hatırlattı
Esen, geçmişte benzer uygulamaların kamuoyunda tartışma yarattığını belirtti:
“2021’de 1.014 taşınmaz mazbut vakıflara devredildi. Galata Kulesi, Gezi Parkı, Ayasofya çevresi gibi sembolik alanlar da bu listede yer aldı. Kamu yararının nasıl tanımlandığı hâlâ izaha muhtaçtır.”
Bu süreçte bazı vatandaşların ve belediyelerin “kamu mülkiyetinin ölçüsüz devri” gerekçesiyle dava açtığını ifade etti.
AYM kararına dikkat çekti: “Devletin müdahalesi öngörülebilir ve ölçülü olmalıdır”
Konuşmasında Anayasa Mahkemesinin 2000/13369 sayılı kararına atıf yapan Esen, mahkemenin mülkiyet hakkı ihlali iddiasıyla ilgili olarak devlete açık ölçülülük kriteri hatırlattığını belirtti:
“Bugün görüştüğümüz madde, ölçülülük ve öngörülebilirlikten uzaktır.”
“Hangi taşınmaz devredilecek, hangi kritere göre, kim denetleyecek? Belirsiz.”
Esen, teklifin mevcut hâliyle birçok temel soruya cevap vermediğini söyledi:
– “Hangi varlıkların devredileceği belirsiz.”
– “Kamu yararı nasıl tanımlanacak bilinmiyor.”
– “Denetim yetkisinin kimde olduğu açık değil.”
– “İtiraz ve iade mekanizması yok.”
Bu durumun merkezî idareye sınırsız yetki verirken vatandaşın başvuru hakkını fiilen ortadan kaldırdığını ifade etti.
“Sayıştay raporları yıllardır uyarıyor: Şeffaflık yoksa kamu zararı riski artar”
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Hazine arasında denetim mekanizmasının net tanımlanmamasına değinen Esen, “Taşınmaz envanterinin şeffaf olmadığı her durumda kamu zararı riski büyür.” dedi.
“DEVA Partisi kültürel mirasın devrini değil, korunmasını savunur”
Esen, partilerinin Kültürel Atılım Eylem Planı’nda “kültürel mirasın tüm topluma ait ortak mal olduğu” ve bağımsız denetim sistemi kurulacağı taahhüdünde bulunduklarını hatırlatarak şöyle devam etti:
“Ecdadımızın mirasını yaşatmak, kamu taşınmazlarını korumakla mümkündür; belirsiz devrilerle değil.”
“Bu madde, kültür varlığını korumadığı gibi kamu mülkiyetini de güvencesiz bırakır”
Esen, 11’inci maddenin bu hâliyle geçmesinin hem anayasal hem idari açıdan risk yarattığını belirterek kamu taşınmazlarının “mülkiyet aktarım zinciri” hâline gelmesine yol açabileceğine dikkat çekti.
Konuşmasını vatandaşın mülkiyet hakkının ve kültürel mirasın korunması gerektiği vurgusuyla tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI