Geleceği Düşünmek Bile Nefesinizi Kesiyorsa Anksiyete Olabilir: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri
Anksiyete, günlük yaşamı sekteye uğratabilecek kadar yoğun kaygı, korku ve huzursuzluk hissiyle kendini gösteren ciddi bir ruhsal bozukluktur. Fiziksel belirtilerle de ortaya çıkan bu durum, doğru teşhis ve tedaviyle kontrol altına alınabiliyor. Konuşma terapisi, ilaç kullanımı, egzersiz ve nefes teknikleri gibi pek çok yöntemle anksiyete semptomları hafifletilebiliyor. Peki, anksiyete neden olur ve nasıl geçer?

Anksiyete türleri ve tetikleyiciler
Anksiyete bozukluğu farklı şekillerde karşımıza çıkar: Obsesif kompulsif bozukluk, panik atak, travma sonrası stres bozukluğu, genelleştirilmiş kaygı bozukluğu, agorafobi ve sosyal fobi bunlardan bazılarıdır. Anksiyeteye yol açan nedenler arasında beyindeki kimyasal dengesizlikler, genetik yatkınlık, stresli yaşam koşulları, travmalar ve çevresel faktörler yer alır.
Belirtiler nelerdir?
Anksiyete yaşayan bireylerde sıkça görülen belirtiler arasında huzursuzluk, kötü senaryolar düşünme, nefes alışverişinde hızlanma, terleme, mide bulantısı, göğüs ağrısı ve uykusuzluk gibi hem fiziksel hem psikolojik semptomlar yer alır. Kriz anında bu belirtiler daha da şiddetlenebilir.
Nasıl teşhis edilir ve tedavi süreci nasıl ilerler?
Anksiyete bozukluğu, uzman bir sağlık profesyoneli tarafından yapılan değerlendirme ve testlerle teşhis edilir. Tedavi sürecinde ilaç kullanımı, bilişsel davranışçı terapi, diyalektik davranış terapisi gibi psikoterapi yöntemleri etkili olur. Bunlara ek olarak nefes egzersizleri, meditasyon, spor ve beslenme düzeni de tedaviye destek olarak önerilir.
Anksiyete krizinde ne yapılmalı?
Anksiyete krizi yaşandığında 3-3-3 kuralı gibi yöntemler, nefes egzersizleri ve fiziksel olarak duruşu düzeltme gibi uygulamalarla bireyler rahatlama sağlayabilir. Kriz anlarında düşünceleri yönlendirme, dikkat dağıtma ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını sürdürme de oldukça önemlidir.
Kimlerde daha sık görülür?
Anksiyete kadınlarda daha sık rastlanan bir durumdur. Özellikle çocuklukta travma yaşamış bireylerde, düşük gelir seviyesine sahip kişilerde ve 10-25 yaş aralığında olan bireylerde yaygın olarak görülmektedir. Genetik yatkınlık da önemli bir risk faktörüdür.
Anksiyete tamamen geçer mi?
Doğru tedavi yöntemleriyle anksiyete kontrol altına alınabilir. Ancak kişiye özel tedavi planı yapılması büyük önem taşır. Her bireyin kaygı düzeyi ve tetikleyici unsurları farklı olduğundan terapi süreci kişiselleştirilerek ilerletilmelidir.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI