Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün: “İş gücü vasıfsızlaşıyor, İşsizlik Fonu işçiye değil işverene çalışıyor”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sürerken, YENİ YOL Grubu adına söz alan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesini “iş gücü piyasasında vasıfsızlaşmayı itiraf eden tablo” olarak değerlendirdi.

Ün, atıl iş gücü oranının yüzde 28,6, genç işsizliğinin yüzde 16,4 olduğunu belirterek, sanayi sektöründe 160 bin, tarımda 95 bin kişilik istihdam kaybına dikkat çekti. Hizmet sektörünün payının yüzde 58,9’a yükseldiğini, tarımda kayıt dışılığın yüzde 81,7 seviyesinde bulunduğunu söyleyen Ün, “İş gücü piyasası nitelikli iş gücü gerektiren sanayi ve tarımdan daha az nitelik gerektiren hizmetler ve inşaat sektörüne doğru yapısal bir kayma içinde.” dedi.

“Hedef Var, Operasyon Yok”
Bakanlık hedeflerinde “ikiz dönüşüm”, “insan kaynağı niteliğinin yükseltilmesi” ve “verimli iş gücü piyasası” ifadelerinin yer aldığını ancak İŞKUR’un mevcut yapısıyla uyumsuzluk bulunduğunu savunan Ün, “Aktif iş gücü programlarından istifade edenlerin yüzde 98,5’i vasıfsız iş gücünü yönetmeye yönelik; vasıflı iş gücüne dönük programlar sadece yüzde 1,5.” ifadelerini kullandı.

İşsizlik Fonuna ilişkin değerlendirmesinde Ün, “2026 sonunda 80 milyar dolara ulaşacak İşsizlik Fonunun yüzde 70’ini işvereni kurtarmak için kullandığınızdan, iş gücünün vasfını artırmak için kullanmak aklınıza bile gelmiyor.” dedi.

İş Kanunu ve “Atipik Çalışma” Uyarısı
Ün, çalışma hayatındaki dönüşüme karşı mevzuatın geride kaldığını söyleyerek, İş Kanunu’nun çağın ihtiyaçlarına göre revize edilmesi gerektiğini vurguladı. 2030’a dair öngörülere değinen Ün, “2030’da 102 milyon işin görev tanımı yok olacak, 62 milyon yeni iş ortaya çıkacak.” dedi. “Bağımsız bir atipik çalışma kanunumuz neden yok?” sorusunu yönelten Ün, algoritmaların işveren olduğu, yapay zekâ kaynaklı iş kayıplarının yaşandığı bir döneme karşı Türkiye’nin hazırlıksız kaldığını savundu.

Ün, “İş Kanunu hâlâ işçi-işveren üçgeninde, fiziksel iş yeri varsayımına sıkışmış durumda.” diyerek, kısa çalışma yerine “teknolojik geçiş ödeneği”, devlet destekli yeniden beceri edinme ve yeni iş tanımlarının mevzuata girmesi gerektiğini ifade etti.

SGK’de Faturalandırma ve Denetim Eleştirisi
Sağlık harcamalarında SGK denetimini gündeme taşıyan Ün, “Hastanede yatmayıp yatıyor gözüken, yapılmayan tetkiki yapılmış gösteren, işlem şişiren faturalandırmalar” olduğunu söyledi. SGK’nin faturaların bedelini “denetim yapmadan avans olarak” ödediğini belirten Ün, denetimlerin aylarca sürdüğünü ve “sadece yüzde 5 örneklem alındığını” ifade ederek, “Bu dijital çağda neden yüzde 100 değil?” diye sordu.

Ün, yenidoğan çetesi tartışmasına atıf yaparak, yaşananların “SGK’nin denetim, ödeme ve veri yönetimindeki yapısal eksiklikleri” gösterdiğini söyledi ve “Bu davalardan sonra hangi tedbirleri aldınız?” sorusunu yöneltti.

Mağduriyet Başlıkları ve Asgari Ücret Mesajı
Ün, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen 4/D’lilerin tayin yasağı, fahri Kur’an kursu öğreticilerinin güvencesizliği, BAĞ-KUR prim gün sayısının 7.200’e düşürülmesi vaadi, staj-çıraklık sigortasının emeklilik başlangıcı sayılması talebi ve zorunlu emeklilik uygulamaları başlıklarında çözüm çağrısı yaptı.

Asgari ücret görüşmelerine ilişkin Ün, asgari ücretin “genel ücret hâline geldiğini” söyleyerek, “Enflasyon hedeflerini tutturamadığınız için asgari ücretliye geçen yıldan yüzde 15 borçlu kaldınız.” dedi. Ün, “Asgari ücreti açlık sınırının altında tutuyorsunuz; işçi tarafının katılmadığı masada pazarlığı patron temsilcileriyle aranızda yapıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasını “Asgari ücretliye biraz adalet, biraz vicdan bekliyoruz.” sözleriyle tamamlayan Ün, Genel Kurulu saygıyla selamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI