İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır: “Tarımda su sorunu artık millî güvenlik meselesidir”
TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerinin üçüncü oturumunda İYİ Parti Grubu adına konuşan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, tarımda yaşanan su krizine dikkat çekti. Yer altı su rezervlerinin son 15 yılın en düşük seviyesine indiğini belirten Yaldır, suyun yalnızca Tarım Bakanlığının değil, tüm Türkiye’nin ortak meselesi olduğunu vurguladı ve Meclis çatısı altında yetkin bir “su komisyonu” kurulması çağrısında bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 34’üncü Birleşiminin üçüncü oturumunda söz alan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesini su politikaları ve tarımsal üretim açısından değerlendirdi.
Konuşmasına su krizinin boyutunu ortaya koyarak başlayan Yaldır, “Türkiye’de tarımın su sorunu artık bir millî güvenlik meselesi hâline gelmiştir. Yer altı su rezervleri son on beş yılın en düşük seviyesindedir.” dedi. Su sorununun yalnızca bir bakanlığın meselesi olarak görülemeyeceğini ifade eden Yaldır, “Bu sorun iktidarıyla, muhalefetiyle, Meclisiyle Türk milletinin ortak meselesidir.” sözlerini kullandı.
Su Komisyonu ve Su Bakanlığı çağrısı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bütçe görüşmelerindeki “Tüm önerilere açığız.” sözlerini hatırlatan Yaldır, “Su sorunuyla ilgili yetkin bir komisyon kurulmalı, bu vatan toprağı kadar kutsal ve kıymetli meseleyi hep birlikte çözmeliyiz.” dedi. Yaldır, çözüm için daha ileri bir adım da önererek, “Su Bakanlığı kurulması dahi gündeme alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Çiftçi çoklu krizle karşı karşıya
Çiftçilerin yalnızca kuraklıkla değil, girdi maliyetleriyle de boğuştuğunu vurgulayan Yaldır, “Çiftçilerimiz dolu, don, kuraklık gibi afetlerin yanında elektrik, tohum, ilaç, gübre ve mazot fiyatlarındaki fahiş artışlarla mücadele ediyor.” dedi. Yaldır, önlem alınmadığı takdirde su krizinin tarımı daha da çıkmaza sürükleyeceği uyarısında bulundu.
Dünya örnekleriyle su yatırımı vurgusu
Yaldır, tarımda su yönetimini başaran ülkelerden örnekler verdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde kuzeydeki nehirlerden güneydeki çöl bölgelerine 600 ve 1.100 kilometrelik sulama kanalları inşa edildiğini hatırlatan Yaldır, “Bu sayede dünyanın en büyük sebze ve meyve üreticilerinden biri hâline geldiler.” dedi. Çin’in güneyden kuzeye 1.200 kilometrelik kanallarla su taşıdığını, Hindistan’ın 2 bin kilometreyi aşan sulama hatları kurduğunu, İran’ın tarımsal sulama için 1.000 kilometreden fazla kanal inşa ettiğini ifade etti.
Suudi Arabistan örneğine de değinen Yaldır, “Nehirleri olmamasına rağmen deniz suyunu arıtarak yüzlerce kilometrelik hatlarla çöllerde tarım yapıyorlar.” dedi. İspanya, Mısır, Avustralya, Fas ve İsrail gibi ülkelerin de benzer yatırımlarla kurak alanları üretime kazandırdığını kaydetti.
“Bizde nehirler denize boşa akıyor”
Türkiye’de ise suyun yeterince değerlendirilmediğini savunan Yaldır, “Ülkenin dört bir yanındaki nehirlerimiz denizlere âdeta bedavadan akmaktadır.” dedi. Yaldır, “Nehirlerden ovalara suyu taşıyabilsek tarımda dışa bağımlılık sona erer, çiftçimiz nefes alır, gıda güvenliğimiz sağlam temellere oturur.” ifadelerini kullandı.
Gıda güvenliği ve beka vurgusu
Gıdanın artık sadece ekonomik bir başlık olmadığını belirten Yaldır, “Gıda, millî güvenlik, bağımsızlık ve beka meselesidir.” dedi. “Toprağını, suyunu ve üreticisini koruyamayan hiçbir ülke ayakta kalamaz.” sözleriyle uyarıda bulundu.
Nüfus artışı ve 2050 uyarısı
Dünya nüfusundaki hızlı artışa da dikkat çeken Yaldır, “1600’de 600 milyon olan dünya nüfusu bugün 8 milyara ulaştı, 2050’de 10 milyar olması bekleniyor.” dedi. Bilimsel araştırmalara atıf yapan Yaldır, “2050 yılında dünya tarım üretiminin ancak Çin nüfusunu besleyebilecek düzeyde kalabileceği öngörülüyor.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Yaldır, “Bu tablo tarımda üretimin ve planlamanın ertelenemez bir zorunluluk olduğunu açıkça göstermektedir.” diyerek Genel Kurulu selamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI