İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu: “DUS’tan HSK’ya, ithal etten Millî Emlak yolsuzluğuna kadar parti devleti anlayışı Türkiye’yi çürütüyor”

TBMM Genel Kurulunda söz alan İYİ PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ BUĞRA KAVUNCU, konuşmasına Yeniden Refah Partisi’nin 3’üncü Olağan Kongresi’ne değinerek başladı. Kavuncu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ve yeni yönetimini tebrik ederek, ülkeye faydalı hizmetler yürütmeleri temennisinde bulundu.

“Naim Süleymanoğlu’nu ve 350 bin Bulgaristan göçmenini minnetle anıyoruz”
Kavuncu, konuşmasında ölüm yıl dönümü vesilesiyle Naim Süleymanoğlu’nu andı. Bulgaristan’daki baskı dönemini hatırlatarak, Belene kampları ve yaşanan zulme dikkat çekti. 1986’da merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde gerçekleştirilen operasyonla Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye getirildiğini hatırlattı. Aynı süreçte 350 bine yakın soydaşın da zulümden kaçarak Türkiye’ye geldiğini söyleyerek, o dönemki devlet yöneticilerine teşekkür etti.

Kavuncu, o günlerdeki göç tartışmalarına atıfla, bugünün Cumhurbaşkanı olan dönemin siyasetçisinin, Bulgaristan göçmenleriyle ilgili geçmişteki sert ifadelerini hatırlattı ve bu hatırlatmayı bugünkü milyonlarca sığınmacı politikasına bağlayarak, “O gün 350 bin soydaş için ‘Nereye yerleştireceksin, casus mu değil mi belli değil.’ diyenlerin bugün sorgusuz, sualsiz, plansız bir biçimde milyonlarca sığınmacıyı ülkeye dağıttığını” söyledi.

DUS tepkisi: “Plansız, düzensiz, keyfekeder bir yönetim”
Kavuncu, Diş Hekimliği Uzmanlık Eğitimi Sınavı (DUS) ile ilgili alınan kararı da eleştirdi. Genç diş hekimlerinin yılda iki kez girdikleri sınavın, hiçbir istişare yapılmadan bire indirildiğini, kasımda beklenen sınavın nisana ertelendiğini söyledi. Sağlık Bakanlığından konuyla ilgili “tatmin edici bir açıklama alamadığını” belirterek, “Bu karar, iktidarın nasıl plansız, programsız, düzensiz ve keyfekeder çalıştığını gösteriyor.” dedi.

Kavuncu, açılan uzmanlık kadrolarının 850-900’ü geçmediğini, bunun dışında da özel hastane ve muayenelerde uzman olmak isteyen 20 bini aşkın genç diş hekiminin bulunduğunu hatırlattı ve “Sınavın 2’den 1’e düşürülmesi anlaşılabilir değil, binlerce gencimiz mağdur edildi.” ifadelerini kullandı.

Millî Emlak dosyası ve “AK PARTİ teşkilatlarına sosyal yardım” iddiası
Kavuncu, geçtiğimiz hafta kamuoyuna yansıyan ve “Millî Emlak yolsuzluğu” olarak nitelenen dosyaya da değindi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İstanbul İl Müdür Yardımcısının adının geçtiği olayda, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında el konulan eşyaların depolanma ve imhası sürecinde tutanakların değiştirildiğini, tehlikeli eşyaların da aralarında bulunduğu malların usulsüz biçimde satıldığını anlattı.

Kavuncu, şüphelilerin ifadelerinde “Bu malları AK PARTİ teşkilatlarına sosyal yardım olarak dağıttık.” beyanında bulunduklarını belirterek, “Sizi de bu işin bir tarafı hâline getiriyorlar.” diyerek iktidar sıralarına seslendi ve bu tabloyu “parti devleti anlayışının son noktası” olarak nitelendirdi.

Et ve Süt Kurumu, ithal et ve “tarım-hayvancılık iflası” eleştirisi
Konuşmasında Et ve Süt Kurumu etrafındaki tartışmalara da değinen Kavuncu, asıl sorunun tekil iddiaların ötesinde olduğuna işaret etti. “Esas mesele, Türkiye gibi bir ülkenin milyonlarca ton karkas et ve canlı hayvanı dışarıdan ithal eder hâle gelmesidir.” diyen Kavuncu, Güney Amerika’dan canlı hayvan getirilmesini eleştirdi ve “Ülkedeki tarımı, hayvancılığı öyle bir noktaya getirdiniz ki Türkiye 4 milyon ton et ithalatı konuşan bir ülke oldu; akıl alır gibi değil.” ifadelerini kullandı.

HSK seçimi ve Gaziosmanpaşa ilçe başkanlığı örneği: “Parti devleti olduğumuzun bir başka göstergesi”
Kavuncu, geçtiğimiz hafta Mecliste yapılan HSK seçimlerine de atıf yaptı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu için aday gösterilen İsmail Ergüneş’in, kura sonucu seçilememesinin ardından Gaziosmanpaşa AK PARTİ İlçe Başkanı olduğunu hatırlattı.

Bu tabloyu “parti devleti”nin bir başka göstergesi olarak nitelendiren Kavuncu, “HSK üyesi olmasını uygun gördüğünüz kişi hemen ardından ilçe başkanı olabiliyorsa, yargı bağımsızlığından nasıl söz edeceğiz? HSK üyesi olacak bir kişinin bir partinin ilçe başkanı olması normal midir?” diye sordu.

Cemaat açıklamaları ve sosyal konut: “Hukuk devleti mi, cemaat devleti mi?”
Kavuncu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sosyal konut projeleri üzerinden yürüyen tartışmalara da değindi. Bazı cemaat ve grup liderlerinin “Biz görüştük, bu uygulamanın caiz olup olmadığına dair görüş bildirdik.” şeklindeki açıklamalar yaptığını hatırlatarak, “Türkiye bir anayasal hukuk devleti mi, yoksa cemaat liderlerinin yorumlarına göre düzenleme yapan bir ülke hâline mi geldi?” sorusunu yöneltti.

“Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ülkeyi çürütti”
Kavuncu, tüm bu örnekleri Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yarattığı çürüme başlığı altında topladı. DUS sınavı, Millî Emlak dosyası, Et ve Süt Kurumu, HSK süreci ve cemaat açıklamalarını “partizanlığın kurumsallaştığı bir tablo” olarak nitelendirdi ve “Bu yeni sistemle Türkiye’yi âdeta çürüttünüz, partizanlığın hâkim olduğu bir ülke hâline getirdiniz.” dedi.

Konuşmasını Genel Kurulu saygıyla selamlayarak tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI