İYİ PARTİ’DEN GIDA GÜVENLİĞİ VE KONAKLAMA TESİSLERİNDEKİ RİSKLER İÇİN ARAŞTIRMA ÇAĞRISI: SELCAN TAŞCI “PİSİ PİSİNE ÖLEN İNSANLAR ÜLKESİ OLMAYALIM” DEDİ

TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti Grubunun İç Tüzük 19’a göre verdiği araştırma önergesi görüşülürken söz alan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, Türkiye’nin gıda güvenliği ve toplu konaklama tesislerindeki güvenlik açıkları nedeniyle ağır bir halk sağlığı problemi yaşadığını vurguladı.

Konuşmasına, üç yaşındaki bir çocuğun konakladığı otelde yapılan ruhsatsız ilaçlama nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatarak başlayan Taşcı, Sağlık Bakanlığının yaptığı “ilk intibada eksiklik yok” açıklamasının bile denetim mekanizmalarının yetersizliğini gösterdiğini söyledi.

“Zehirlenme olayının önlenememiş olması zaten eksiklik değil midir?” diyen Taşcı, ruhsatlı ürünler yerine ruhsatsız kimyasallarla yapılan uygulamaların halk sağlığını ölümcül sonuçlarla tehdit ettiğini belirtti.

Gıda güvenliği örnekleri: “Nardan ölen 4 yaşındaki çocuğu unutmayın”
Taşcı, Türkiye’de son yıllarda art arda yaşanan gıda zehirlenmelerini hatırlatarak şu olaylara dikkat çekti:

• Bir mühendisin kafede deterjan kalıntılı kahve nedeniyle yoğun bakıma alınması,

• 2021’de 4 yaşındaki bir çocuğun pestisitli nar nedeniyle hayatını kaybetmesi,

• Trabzon ve Zonguldak’ta toplu zehirlenmeler,

• Kayseri’de 23 öğrencinin, Mardin’de 67 öğrencinin zehirlenmesi.

Taşcı, “Bir gıda ancak üretim, taşıma, işleme veya depolamada bir uygunsuzluk varsa zehirleyici hâle gelir; bu ya ihmal ya denetimsizlik ya da cezasızlığın sonucudur.” dedi.

“Türkiye artık az gelişmiş ülkeler ölçeğinde toplu zehirlenme yaşıyor”
Dünya toksikoloji istatistiklerine göre Türkiye’de 40 yaş altı ölümlerin yüzde 5–6’sının zehirlenmeden kaynaklandığını belirten Taşcı, toplu zehirlenmelerin genellikle Bangladeş, Somali, Tanzanya, Vanuatu gibi az gelişmiş ülkelerde görüldüğünü, Türkiye’nin bu kategoriye yaklaşmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kâğıt üzerinde her şey mükemmel ama sonuç zehirlenme tablosu”
Ulusal Zehir Danışma Merkezi ve 114 acil iletişim hattının varlığını hatırlatan Taşcı, kamuoyunun bu hatlardan habersiz olduğunu belirtti. “Kâğıt üzerinde mükemmel görünen sistemler uygulamada yok hükmünde.” dedi.

“Gıda değil, ucuzlayan canımızdır”
Taşcı, ham maddesi bile o fiyata alınamayacak ürünlerin, düşük maliyet baskısıyla ölümcül sonuçlara yol açtığını belirterek şunları söyledi:

“Okulda zehirleniyoruz, yurtta zehirleniyoruz, düğünde zehirleniyoruz. Ucuzlayan gıda değil, hepimizin canı.”

Anayasa’nın 17 ve 56’ncı maddelerinin yaşama hakkı ve sağlıklı çevrede yaşamayı güvence altına aldığını hatırlatan Taşcı, devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Araştırma Komisyonu Çağrısı
Taşcı, pestisit analizlerinin açıklanmaması, taklit–tağşiş listelerindeki işletmelere yaptırım uygulanmaması ve konaklama tesislerindeki kontrol eksikleri nedeniyle Meclisin acil şekilde araştırma komisyonu kurması gerektiğini belirtti:

“Bugün kurmazsak altı ay sonra, bir yıl sonra yine aynı komisyonu kurmak zorunda kalacağız. Yeni faciaları beklemeyelim.”

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI