İYİ PARTİLİ UĞUR POYRAZ’DAN ADALET BAKANINA ÇOK SERT ELEŞTİRİ: “YOKLUĞU YÖNETİYORSUNUZ, HUKUK FAKÜLTELERİNİ TEST DERSHANESİNE ÇEVİRDİNİZ”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, yüksek yargı organları ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçesi görüşmeleri kapsamında İYİ Parti Grubu adına ikinci konuşmayı İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Av. Uğur Poyraz yaptı. Komisyon Başkanının on dakikalık süreyle söz verdiği Poyraz, konuşmasına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelik ironik bir teşekkürle başladı.

Poyraz, “Sayın Bakan, içtenlikle ifade etmeliyim ki sizi çok takdir ediyorum, samimiyetinize gıpta ediyorum. Öyle bir meselenin Bakanısınız ki, yaptığınız işin tarifi o kadar zor ki bir yokluğu idare ediyor, yönetiyor, denetliyor, hatta koordine ediyorsunuz; bununla da kalmıyor, bıkmadan ve usanmadan o yokluğu 86 milyona da varmış gibi anlatıyorsunuz.” ifadelerini kullandı. “Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidarınız sizinle ne kadar iftihar etse azdır.” diyen Poyraz, bu sözleriyle adalet ve hukuk devletinin fiilen işlemediğini öne sürdü.

“Hukuk fakültesi sayısı arttıkça endekslerde geriledik”

İYİ Parti’li Poyraz, Hukukun Üstünlüğü Endeksi verilerine atıf yaparak Almanya ve Türkiye’deki hukuk fakültesi sayılarını karşılaştırdı. “Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 6'ncı sırada yer alan Almanya'da 43 hukuk fakültesi var, 118'inci sırada yer alan Türkiye'de 168 hukuk programı var. Rakamlardan da anlaşılıyor ki hukuk fakültelerimiz arttıkça endekslerde aşağı doğru gerilemişiz.” dedi.

AK Parti iktidarı öncesi 25 hukuk fakültesi bulunduğunu hatırlatan Poyraz, “Bugün ise 85 faal hukuk fakültemiz ve işsiz hukukçularımız var.” ifadesini kullandı. Adalet Bakanı’nın “hukuk fakültesi kontenjanlarını düşürdük” sözlerini hatırlatarak, “Bakınca, devlet üniversitelerinde düşmüşken vakıf üniversitelerinde bu düşüşün olmadığını fark ettik. Mesela bunu nasıl okumalıyız Sayın Bakan?” sorusunu yöneltti.

“Hukuk mesleklerine giriş sınavı işsizliği gizleme hamlesi”

Poyraz, hukuk mesleklerine giriş sınavını sert şekilde eleştirerek, bu düzenlemenin işsizliği gizlemeye dönük olduğunu savundu. “Bu işsizlik hâlini gizlemek için, bakın, kaliteyi sağlamak, standartları belirlemek, yetkinliği sınamak için değil, işsizlik hâlini gizlemek için ‘hukuk mesleklerine giriş sınavı’ diye bir icat çıkarıldı. Gençlerin sistemi değil kendilerini sorgulamalarını sağladınız.” dedi.

Adalet Bakanlığının YÖK’e hukuk fakültelerinde sınavların test olarak yapılmaması yönünde yazdığı yazıyı hatırlatan Poyraz, “Tam şaşkınlıkla karışık bu sevincin tadını çıkarıyorduk ki hukuk mesleklerine giriş sınavı test olarak devam etti. Hukuk fakültelerini dershaneye çevirip başarıyı da bu test sınavıyla ölçmeye kalktınız.” sözleriyle uygulamadaki çelişkiye işaret etti. Sınavların her defasında iptal davalarına konu olduğunu belirterek, “Metodolojiden, felsefeden, sosyolojiden arındırılmış bir hukuk hedefine doğru hızla ilerliyorsunuz, yine içtenlikle tebrik ediyorum.” ifadesini kullandı.

Bakan’a ‘test sorusu’ göndermesi: “Hangi isim 85 hukuk fakültesini meşrulaştırır?”

Poyraz, konuşmasında Adalet Bakanı’na yönelik ironik “test soruları” da yöneltti. Birinci sorusunda, “Aşağıdaki isimlerden hangisi 86 milyonluk bir ülkede 85 hukuk fakültesi açma gerekçesini meşrulaştırır? ‘Hegel, Seneca, Marx, Yılmaz Tunç, Dünya lideri.’” diyerek, hukuk fakültesi sayısındaki artışın düşünsel temeli olmadığını savundu.

İkinci sorusunda ise, hukuk bölümü mezunlarının istihdam sorununa dikkat çekti: “On binlerce hukuk fakültesi mezunu asla hâkim ve savcı olamayacaklarına, bu piyasada avukatlıkla da karınlarını doyuramayacaklarına göre bu test sınavı sonucunda aşağıdaki hangi mesleğe yöneleceklerdir? ‘A) Bakanlık B) İlçe gençlik kolları başkanlığı C) Cumhurbaşkanlığı D) Müteahhitlik E) Ev gençliği.’” dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığını da eleştirerek, “Bu ekonomik krizin içinde hukukçuların bu hâlde olmasının da asli müsebbibi yine Hazine ve Maliye Bakanlığı, iş birliği içerinizde.” ifadelerini kullandı.

“Hâkim, savcı listelerine giremeyen gençlerin ahını nasıl taşıyacaksınız?”

Poyraz, hâkim ve savcı aday listeleri üzerinden de Adalet Bakanlığına yüklendi. “Nerede ve kimler tarafından hazırlandığı artık herkes tarafından bilinen o hâkim, savcı aday listelerine giremeyen ama hâkim, savcılık sınavlarında derece yapan gençler var ya, bunların ahını, hakkını nasıl taşıyacaksınız Sayın Bakan?” diye sordu.

Adalet Bakanı ve iktidar mensuplarının inanç vurgusuna gönderme yaparak, “Şüphesiz basübadelmevte inanıyorsunuz; en büyük adalet meydanında terleyeceğiniz günü hiç mi düşünmüyorsunuz Sayın Bakan?” ifadelerini kullandı.

“Taşrada 2 bin dosyaya bakan hâkim, merkezdekiler Ankara dışını görmeden kariyer yapıyor”

İYİ Parti’li Poyraz, taşra ve merkez arasındaki görev dağılımı ve kariyer farklılıklarına dikkat çekerek, genç hâkimlerin iş yükünü anlattı. “Meslekten ihraç sonucunu doğurabilecek iki ağır soruşturma dosyası atamasından kısa süre önce kapatıldığı iddia edilen isimler var. Taşraya atanmış genç bir hâkim yılda ortalama 2 bin dosyaya bakmakla mahkûm, günde ortalama 5 dosya neticelendirse yine yetmiyor.” dedi.

Buna karşın bazı hâkim ve savcıların Ankara dışını bile görmeden kariyer basamaklarını çıktığını savunan Poyraz, “Merkeze ve sizlere yakın olmanın avantajıyla mesleki deneyimden yoksun ancak kariyer yolculuğunda avantajlı konumu elde ediyorlar. Tüm bürokratlarınız bu sözümün ne anlama geldiğini çok iyi biliyor, yaşadılar.” ifadelerini kullandı.

Genç avukatlar, 2 no.lu barolar ve “adamcılık” eleştirisi

Konuşmasının devamında avukatlık mesleği ve baro yapısına değinen Poyraz, 2 no.lu baro uygulamasıyla avukatlar arasında ayrışma yaratıldığını savundu. “Avukatlık mesleğinde de çalışma huzurunu ve barışını yok ettiniz. 2 no.lu barolarla avukatlarının içerisine nifakı ektiniz.” dedi.

İktidar partisi gençlik kolları ve belli derneklere üyeliğin mesleki avantaj sağladığını öne süren Poyraz, “Eğer sizin gençlik kollarınızda değilse, size yakın derneklerin üyesi değilse 10 binlerce genç avukat bırakın ofis kirasını, ev kirasını ödeyecek para bulamıyor.” sözleriyle genç avukatların yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.

Yargı teşkilatında kayırmacılığın sistematik hâle geldiğini savunan Poyraz, “Hukuk değil, liyakat değil, adalet değil; adamcılık, hukuksuzluk, haksızlık hâkim oldu. Ya aslında tam olarak hedeflenen buysa? İşte bir toplumun sonunu getiren yolların taşları böyle döşeniyor Sayın Bakan.” ifadelerini kullandı.

Sulh ceza hâkimlikleri, bölge sistemi ve AYM kararları

Poyraz, sulh ceza hâkimliklerine deneyimsiz ya da iktidara yakın isimlerin atanmasının, birey özgürlükleri açısından ciddi sorunlar doğurduğunu söyleyerek, “İnsanların hürriyetleri belki sizler için bir anlam ifade etmiyordur. O yüzden sulh cezalara deneyimsiz hâkimler atıyor olabilirsiniz ya da sizden olanlar içinden en çok sizden olanları.” dedi.

Bölge sistemiyle amaçlanan dengenin bozulduğunu belirten Poyraz, Ankara, Antalya, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerde en az on yıllık deneyime sahip hâkimlerin görev yapması gerektiğini vurguladı. Yargı Eylem Planı’nda yer alan “Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru uygulamasıyla ilgili sorunların giderilmesi” vaadine atıf yaparak, “Kararları herkes için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarına ‘Beni bağlamaz.’ diyen hâkimlerin olduğu bir adalet sistemini yeşertiyorsunuz.” dedi.

Adalet hizmetlerine erişimi zorlaştıran harç ve masrafları da eleştiren Poyraz, “Artan harçlar, dava masrafları sebebiyle milletin hakkını arama yollarının kapanmasına umursamıyorsunuz. Vatandaşı çetelere, mafyalara, ihtilafsız, temyizsiz, harçsız iş gören bu çıkar gruplarının kucağına atıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Suça sürüklenen çocuklar ve şiddet kültürü

Poyraz, Yargı Reformu Eylem Planı’nda yer alan suça sürüklenen çocuklara ilişkin hedefleri hatırlatarak, 15 yaşından küçük çocukların ilk defa işledikleri suçlarda kovuşturma yerine koruma mekanizmalarının devreye sokulması yönündeki ifadeleri okudu. Ardından, “Bu metinler, bu bilgi notları, bu yaşadığımız hayatlar gerçek dünyadan değil Sayın Bakan.” diyerek iktidarın pratikte cezaları ağırlaştıran düzenlemeler yaptığını savundu.

Günlük hayatın şiddet içerikleriyle dolu olduğunu belirtirken, televizyon dizilerinden örnek verdi: “Şu an televizyon dizileri, bütün diziler suç dizisi, bütün filmler suç filmi. 15 yaşındaki gençler, yetişme çağındaki gençler bu dizilerle harmanlanıyor. Sokakların her tarafında Polat Alemdarlar, Deli Yürekler almış başını gidiyor. Her türlü silaha erişim bu memlekette en kolay iş. Arabaların arkasında adamlar getirip silah satıyorlar, içinden seçebiliyorsunuz. Bununla ilgili Emniyete gerekli başvurular var.” ifadelerini kullandı.

“Yedi yıldır tüm kanunlar Beştepe filtresinden geçiyor”

Poyraz, yasama süreçlerinde Cumhurbaşkanlığı sisteminin etkisine de dikkat çekerek, “Yasalar TBMM'de yapılacaktı, yürütme organı müdahil olmayacaktı; yedi yıldır kabul edilen tüm kanunlar Beştepe'nin filtresinden geçiyor. TBMM Grubunda sevk edilmesi sonrası ise sadece usuli işlemler ve prosedür.” değerlendirmesinde bulundu.

Adalet Bakanına “Bir kez olsun, bir an olsun tutarlılık namına, dediklerinizi unutmamak için bir tavır takınacak mısınız Sayın Bakan?” diye seslenen Poyraz, infaz düzenlemeleri ve “umut hakkı” tartışmalarında da Bakanlığın belirleyici rol oynayacağını söyleyerek, “Kim bilir, iki gün sonra, umut hakkıyla ilgili düzenleme Bakanlık koridorlarınızdan geçecek, infaz düzenlemeleriyle binlerce katilin, teröristin sokaklarımızda serbestçe dolaşmaları için yine sizin hazırlayacağınız metinler Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasını “Söyleyeceğim daha çok şey vardı. Anlayışla dinlediğiniz için ve sabrınız için teşekkür ediyorum.” sözleriyle tamamlayan İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraza, Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem “Sayın Poyraz, teşekkür ederim.” karşılığını verdi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI