İYİ PARTİ’Lİ YASİN ÖZTÜRK: “17’NCİ MADDE YASAMA YETKİSİNİ YÜRÜTMEYE DEVREDİYOR, AYM KARARINI MAKYAJLAYARAK AŞIYOR”

TBMM Genel Kurulunda Vakıflar Kanunu teklifinin 17’nci maddesi üzerine söz alan İYİ Parti Denizli Milletvekili ve TBMM Kâtip Üyesi Yasin Öztürk, düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin daha önce iptal ettiği hükmü küçük değişikliklerle geri getirdiğini söyledi. Öztürk, maddenin kamu kaynağının kullanımında belirsizliği derinleştirdiğini, mütevelli heyetine sınırsız takdir tanıdığını ve Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerle Meclis iradesinin fiilen devredildiğini belirterek “Bu madde teknik değil, sistematik bir anlayışın ürünüdür.” dedi.

Kasım 21, 2025 - 21:32
Kasım 21, 2025 - 21:44
İYİ PARTİ’Lİ YASİN ÖZTÜRK: “17’NCİ MADDE YASAMA YETKİSİNİ YÜRÜTMEYE DEVREDİYOR, AYM KARARINI MAKYAJLAYARAK AŞIYOR”


TBMM Genel Kurulunda, Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 17’nci maddesi görüşülürken İYİ Parti Grubu adına söz alan Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, düzenlemeyi Anayasa ve hukuk devleti ilkeleri açısından değerlendirdi.

AYM’nin iptal ettiği hüküm geri mi geliyor?

Öztürk, 17’nci maddenin Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfına ilişkin daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bir düzenlemenin “küçük rötuşlarla” Meclise yeniden getirildiğini belirtti. AYM’nin “kamu kaynağının nasıl ve hangi ölçütlerle kullanılacağının kanunda açıkça yazılması gerektiği” yönündeki kararını hatırlatarak:

“AYM çok net konuştu: Keyfîlik olmaz, belirsizlik olmaz. Yeni metin ise aynı belirsizliği makyajlayarak geri getiriyor.” dedi.

“Cumhurbaşkanına verilen yetkiyle Meclis’in çizdiği sınır ortadan kalkıyor”

Öztürk, en az 200 personel istihdamı öngören vakıf maddesinde yer alan, cumhurbaşkanına bu sayıyı iki katına çıkarma yetkisi verilmesini eleştirerek:

“Bu, Meclisin çizdiği sınırın yürütme tarafından tek imzayla 400’e çıkarılabilmesi demektir.” ifadelerini kullandı.

Personel giderlerinin bütçenin yüzde 30’u ile sınırlandırılmasını, ancak aynı anda Cumhurbaşkanına bu oranı artırma yetkisinin verilmesini de “yasama yetkisinin fiilen devri” olarak nitelendirdi.

“Mütevelli heyeti istediği kişiye istediği ücreti verebilir”

Öztürk, personel ücretlerine ilişkin metinde yalnızca “ünvan, tecrübe, eğitim, dil bilgisi” gibi genel ifadelerin bulunduğunu, bunların bağlayıcı ve denetlenebilir olmadığını vurgulayarak:

“Bu kriterlerin hiçbiri somut değil. Mütevelli heyeti istediğine istediği ücreti verebilir; işte bu tam da AYM’nin iptal ettiği keyfîliğin kendisidir.” dedi.

“Bu bir madde değil, sistematik bir yönetim anlayışının özeti”

Öztürk, sözlerini daha geniş bir çerçeveye taşıyarak:

  • Torba yasa pratiğinin Meclisi devre dışı bıraktığını,

  • AYM iptal kararlarının etkisizleştirildiğini,

  • Kamu kaynağının “vakıf, idare, başkanlık” adı altında denetimsiz alanlara aktarıldığını,

  • “Cumhurbaşkanı artırabilir, eksiltebilir” ibarelerinin yasamanın özünü boşalttığını

söyledi.

“AK Parti’nin tutumu nettir: Meclis değil, saray belirlesin”

Öztürk, iktidarın yönetim tarzını eleştirerek:

“Bu madde, AK Parti iktidarının merkezileşmiş, denetimsiz ve hesap vermekten kaçınan yönetim anlayışının yeni bir halkasıdır.” dedi.

“Bu madde yüzünden Meclisin iradesi yok sayılıyor”

Öztürk, 17’nci maddenin şu gerekçelerle reddedilmesi gerektiğini ifade etti:

  • AYM kararını fiilen etkisizleştirmesi,

  • Kamu kaynağını belirsiz ve keyfî kullanıma açması,

  • TBMM’nin yetkisini yürütmeye devretmesi,

  • Hukuk devleti ilkesini zedelemesi,

  • Arkeoloji gibi uzmanlık gerektiren alanda liyakat yerine keyfî tercihleri teşvik etmesi.

Konuşmasını “Bu madde teknik değil, Türkiye’de yasamanın nasıl etkisizleştirildiğinin açık göstergesidir.” sözleriyle tamamlayan Öztürk, önergenin kabulünü istedi. Ancak Genel Kurul oylamasında önerge reddedildi, 17’nci madde kabul edildi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI