MHP AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ MEHMET TAYTAK: “MİLLÎ EĞİTİM SINAVLARDAN İBARET DEĞİL, AİLE-OKUL-ÖĞRETMEN BÜTÜNÜDÜR”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 14 Aralık 2025 Pazar günü süren bütçe görüşmelerinde Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine MHP Grubu adına söz alan MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, konuşmasına “Gazi Meclisi ve ekranları karşısında bizleri izleyen yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum.” sözleriyle başladı.

Taytak, eğitimin yalnızca okullar ve sınavlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Millî eğitim, okullardan, ders kitaplarından, sınavlardan ibaret değildir… bir çocuğun hayata nasıl bakacağını… doğruyu yanlışı nasıl ayırt edeceğini belirleyen en temel alandır.” dedi. Eğitimin dört temel üzerine yükseldiğini belirten Taytak, “Bunlar aile, mahalle ve sosyal çevre, okul ve öğretmenlerdir. Bu dört yapıdan biri zayıflarsa… eksiklik doğar.” ifadelerini kullandı.

Ailenin eğitimdeki rolünü anlatan Taytak, “Eğitim önce aile ocağında başlar… çocuk sevgiyi, saygıyı, merhameti ve empatiyi evinde öğrenir.” dedi; okulun değerleri pekiştirdiğini, öğretmenlerin de çocuğa “hayata dair duruş” kazandırdığını söyledi.

BAHÇELİ’DEN ÖĞRETMENLİK ALINTISI
Taytak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öğretmenlik tanımını kürsüden aktardı: “‘Öğretmenlik, hamlığı olgunlaştıran ustalık… medeniyet meşalemiz, aydınlık geleceğin mimarlarıdır.’”

Dijital çağın gençleri değerlerinden uzaklaştırma riski taşıdığını savunan Taytak, “Geleneksel yaşamın karşısına ‘modern yaşam’ diye bir şeyler çıkarılmakta… çocuklarımız mahrem duyguları ve öz benliklerinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır.” dedi. Velilerin öğretmeni desteklemesinin önemini vurgulayan Taytak, “Velinin… daima öğretmeni desteklemesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

MESLEKİ EĞİTİM VE MESEM: “ALTIN BİLEZİK”
Üniversite mezunu genç işsizliğine değinen Taytak, “Herkes üniversite okumak istiyor ama üniversite mezunu gençlerimiz iş bulamıyor… usta açığı var, tekniker açığı var, ara eleman açığı var… aynı zamanda binlerce diplomalı gencimiz evde oturuyor.” dedi. Meslek sahibi olmanın ülke üretimi için ihtiyaç olduğunu belirten Taytak, mesleki eğitim merkezleri için “Gencin eline sadece diploma değil altın bilezik takan kurumlardır. Bu merkezler bilinçli bir şekilde çoğaltılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

MESEM’lerde prim uygulamasına dair teknik ayrımı da gündeme getiren Taytak, “Bu merkezlerde eğitim alan öğrenciler adına ödenen primler… kısa vadeli sigorta kolları kapsamında değerlendirilmektedir… ancak… emeklilik primine sayılmamaktadır.” dedi. Taytak, “Basına yansıyan haberlerin ve oluşan mağduriyet algısının temelinde de çoğu zaman bu teknik ayrım yatmaktadır.” diyerek, “Bu alanda atılacak her adım mesleki eğitimin cazibesini artıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

MÜLAKAT: “DAHA ANLAŞILIR VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLSUN”
Öğretmen adaylarının atama süreçlerine ilişkin Taytak, “Mülakat süreçlerinin daha anlaşılır ve daha öngörülebilir olması yönünde beklentilerin dile getirildiğini görüyoruz.” dedi. Bu taleplerin “itham” değil “hakikat duygusunun daha güçlü hissedilmesi” amacı taşıdığını belirten Taytak, “Öğretmen adaylarımızın… eşit, şeffaf ve adil bir değerlendirme içinde hissetmeleri… güveni pekiştirecektir.” ifadelerini kullandı.

AKADEMİK KADROLAR, ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ
Taytak, üniversitelerin ve araştırma altyapısının savunma sanayii, yapay zekâ ve tıp alanlarındaki gelişmelerde rolüne vurgu yaptı. “İnsansız hava araçlarından yapay zekâ tabanlı sistemlere… pek çok çalışma Türk bilim insanlarının üretme iradesini… göstermektedir.” diyen Taytak, “Sanayi ile üniversite arasında kurulacak güçlü köprüler… rekabet gücünü artıracaktır.” ifadelerini kullandı.

Yükseköğretim alanındaki çalışmalara ilişkin Taytak, “Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Profesör Doktor Sayın Erol Özvar… çalışmalarından dolayı… başarılar diliyorum.” dedi.

DİJİTAL DÜZENLEME ÇAĞRISI: “AVUSTRALYA YAPTIYSA BİZ DE BAŞARIRIZ”
Dijital mecralara ilişkin Taytak, MHP’nin sosyal medya düzenlemeleri için hazırladığı kanun tekliflerine işaret ederek, “Dijital mecra… çocuklarımızın ahlaki ve psikolojik yapısını yozlaştıran bir küresel kuşatma aracı hâline gelmiştir.” ifadelerini kullandı. Avustralya örneğini veren Taytak, “Avustralya… 16 yaşından küçüklerin sosyal medya kullanımını sınırlayan yasayı… hayata geçirdi… Avustralya bunu yaptıysa biz de başarırız.” dedi. Taytak, “Gelin… çocuklarımızın psikolojik ve fiziksel sağlığını… birlikte koruyalım.” çağrısı yaptı.

“AKRAN ZORBALIĞI” YERİNE “AKRAN NEZAKETİ”
Taytak, Dilekçe Komisyonu Akran Zorbalığı Alt Komisyonu çalışmasına değinerek, “‘Akran zorbalığı’ ifadesi yerine… ‘akran nezaketi’ ifadesini… bütün siyasi partilerle birlikte… resmen kabul ettik.” dedi. Medya ve kamuoyuna da çağrı yapan Taytak, “Yeni ve pozitif yaklaşım olan ‘akran nezaketi’ ifadesini kullanmaktır.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda Taytak, “Millî Eğitim Bakanlığımızın bütçesinin devletimize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” dedi; Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “başarı” diledi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a da “saygı” sundu. Taytak, “Başta Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere… şehadet mertebesine ulaşan tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.” sözleriyle Genel Kurulu selamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI