MHP’Lİ AHMET ERBAŞ: “KIBRIS TÜRK’ÜN ÖZ VATANIDIR; KKTC’NİN TANINMASI ARTIK ERTELENEMEZ BİR ZORUNLULUKTUR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, konuşmasının tamamını Kıbrıs meselesine ayırdı. Aynı zamanda KKTC vatandaşı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Erbaş, Kıbrıs’ın Türkiye için taşıdığı tarihsel, güvenlik ve jeopolitik değeri güçlü ifadelerle vurguladı.

“Kıbrıs Türk’tür, Türk öz vatanıdır; kırmızı çizgimizdir”
Erbaş, Kıbrıs’ın Türkiye’nin yalnızca diplomatik değil, tarihsel ve toplumsal bir parçası olduğunu söyledi.
“Kıbrıs bizim millî davamızdır, kırmızı çizgimizdir. Türk devlet geleneğinin Akdeniz’deki varlık mührüdür.” dedi.

Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin sözlerini hatırlatan Erbaş, “Kıbrıs bir toprak parçası değil, Türk milletinin devlet geleneğinin sembolüdür.” ifadelerini paylaştı.

1963–1974 dönemi: “Rum tarafının saldırıları etnik temizlik boyutundaydı”
Kıbrıs Türklerinin 1963’te başlayan saldırılarda yok edilmek üzere hedef alındığını belirten Erbaş, bu dönemde yaşananların uluslararası raporlara da etnik temizlik girişimi olarak yansıdığını söyledi.

1974 Barış Harekâtının yalnızca askerî bir müdahale olmadığını belirten MHP’li vekil, “Bu, garantörlük yükümlülüğünün yerine getirilmesiydi; aynı zamanda insanlık dışı uygulamaları durduran meşru bir adımdı.” dedi.

“Kıbrıs bugün stratejik bir kavşaktır”
Erbaş, Doğu Akdeniz’de jeopolitik mücadelenin yoğunlaştığı bir dönemden geçildiğini belirterek, KKTC üzerindeki son gelişmelerin bu önemi artırdığını ifade etti.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumunun Akdeniz’de 8 trilyon metreküp (milletvekilinin ifadesiyle “8 milyon metreküp”) doğal gaz rezervi tahminine dikkat çeken Erbaş, Rum yönetiminin tüm enerji projelerini Türkiye ve KKTC’yi dışlayarak yürütmeye çalıştığını söyledi.
“Unutulmamalıdır ki Türkiye ve KKTC’nin dışlandığı hiçbir enerji projesi Doğu Akdeniz’den geçmez.” dedi.

İsrail’le askeri iş birliği: “Adadaki güç dengelerini değiştirme girişimi”
Rum yönetiminin İsrail’e üs kurma izni verdiğine dair haberlerin kritik bir gelişme olduğunu söyleyen Erbaş, bunun hem yeni bir güvenlik şemsiyesi oluşturma çabası hem de Türkiye ve KKTC üzerinde stratejik baskı kurma girişimi olduğunu belirtti.

Erbaş ayrıca, Rum tarafının enerji ve askeri adımlarının Doğu Akdeniz’deki dengeyi zorlama potansiyeli taşıdığı uyarısında bulundu.

“Elli yıldır süren müzakereler Rum maksimalizmi yüzünden çöktü”
Crans-Montana dahil tüm çözüm süreçlerinde Rum tarafının siyasi eşitliği reddettiğini söyleyen MHP’li vekil, “Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir barış ancak iki eşit ve iki ayrı devletin bir arada varlığıyla mümkündür.” dedi.

Bu nedenle Türkiye’nin duruşunun açık olduğunu vurguladı:
“Ana vatan Türkiye, tarihî ve vicdani sorumluluğuyla her daim KKTC’nin yanındadır.”

“Dünya bağımsız KKTC’yi tanımalı, tanıtmalıyız”
MHP’li Ahmet Erbaş, konuşmasının sonunda uluslararası topluma çağrı yaparak KKTC’nin tanınmasının artık ertelenemez bir zorunluluk olduğunu söyledi:
“Elli yıldır süren müzakerelerden ada bıkmıştır. Bundan sonra bütün dünyaya sesleniyoruz: Bağımsız KKTC’yi tanımalıyız ve tanıtmalıyız.”

KKTC’nin 15 Kasım’daki kuruluş yıldönümü törenlerine de değinen Erbaş, törenlerdeki coşkuya vurgu yaparak, sınıra gelip nümayiş yapan küçük bir grup Rum protestocuya atıfla, “Hâlâ ‘Adanın tek sahibiyiz’ diyorlar, hâlâ bu kafadalar.” sözleriyle Rum tarafının tutumunu eleştirdi.

Komisyon görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un teşekkür konuşmasıyla devam etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI