Yeni Yol Partisi’nden Selçuk Özdağ: “Et ve Süt Kurumu iddiaları buzdağının görünen yüzüdür; devletin vicdanı için temiz eller operasyonu şarttır”

TBMM Genel Kurulunda YENİ YOL Partisi Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Danışma Kurulunun toplanamaması üzerine Genel Kurul gündemine taşınan genel görüşme önergesinin gerekçesini açıkladı. Önerge, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların ve genel olarak kamu yönetiminde artan etik sorunların araştırılmasını talep ediyor.

“Devletin kurumsal vicdanı zedelenmiştir”
Özdağ, konuşmasına kamu yönetiminde etik çöküşün derinleştiğini vurgulayarak başladı. “Ülkemizin gündemi münferit şikâyetlerden çıktı; liyakat, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ciddi bir erozyona uğramıştır.” diyen Özdağ, etik krizlerin devlet ile vatandaş arasındaki güven bağını sarstığını ifade etti.

Et ve Süt Kurumu iddiaları: “Çıkar çatışmasının ders kitabı örneği”
Özdağ, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahid Taylan’ın Macaristan’da et ticaret şirketi kurduğunu, bu şirket üzerinden kendi yönettiği kuruma et sattığını iddia eden haberlerin kamuoyunda büyük tepki yarattığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu, kamu gücü ile özel ticari çıkarın iç içe geçtiği, çıkar çatışmasının ders kitaplarına girecek bir örneğidir.”

Özdağ, rakamları da paylaştı:
“2023’te Macaristan’dan ithal ettiğimiz et miktarı sıfırdı. 2023–2025 arası ise yaklaşık 3 milyon 600 bin kilogram et ithal edildi. Bu bir skandaldır.”

“Pandemi dönemindeki dezenfektan skandalı unutulmadı”
Dönemin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi şirketinden Bakanlığa dezenfektan satması olayını hatırlatan Özdağ, “Bu şahıs cezalandırılmadı; istifası istendi ve daha sonra önemli bir kamu görevine atandı.” dedi.
Bunun, etik ihlallerin cezalandırılmak yerine ödüllendirildiği yönünde toplumsal bir algı oluşturduğunu vurguladı.

Üniversitelerde kadro ilanları: “Nepotizm kurumsallaşıyor”
Özdağ, üniversitelerde belirli kişileri işaret eden, doktora tez başlıklarına kadar daraltılan kadro ilanlarını eleştirerek, “Bilim yuvası olması gereken üniversitelerde liyakat değil sadakat esas alınıyor.” dedi. Bu uygulamaların bilimsel kaliteyi ve kurumsal etik yapıyı zedelediğini belirtti.

Sayıştay tespitleri: “İhale yapılmış, para ödenmiş, helikopter ortada yok”
Sayıştay’ın Tarım ve Orman Bakanlığı raporlarından örnek veren Özdağ, gece görüşlü orman yangını helikopterleriyle ilgili tespitleri gündeme taşıdı:
“Sayıştay, ‘İhale yapılmış, fatura kesilmiş, ödeme yapılmış ama helikopter nerede?’ diye soruyor.”
Bu durumun denetim mekanizmalarının işlemediğini gösterdiğini söyledi.

“Türkiye’nin her kurumunda temiz eller operasyonuna ihtiyaç var”
Özdağ, yolsuzluk, rüşvet, kayırmacılık ve nüfuz ticareti iddialarının belediyelerden bakanlıklara, kamu iktisadi teşebbüslerinden üniversitelere kadar yayıldığını belirtti:

“Hangi kurumu tutsak elimizde kalıyor. Bu ülkenin temiz, hesap verebilir bir kamu yönetimi için kapsamlı bir temiz eller operasyonuna ihtiyacı vardır.”

“İktidar bu önergeye ‘evet’ diyerek iddiaları çürütme fırsatı yakalar”
Özdağ, önergenin kabul edilmesinin iktidar için de bir fırsat olduğunu söyleyerek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Eğer iddialar doğru değilse bunu ispat etmenin yolu bu önergeye ‘evet’ demektir; doğruysa gereğini yapmanın yolu yine buradan geçer.”

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI