AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz: “Bir cümle de emanettir, bu Meclis ayrılığı değil kardeşliği büyütmelidir”
TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 3’üncü maddesi görüşmelerinde şahıslar adına söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz, bütçeyi “manevi bir pusula” olarak tanımladı. İzsiz, Meclis dilinin toplumsal etkisine dikkat çekerek “siyasetin sözü incitmeden taşıma sorumluluğu” olduğunu vurguladı; Yunus Emre, Sadi Şirazi, Mevlana ve Peygamber Efendimiz’den alıntılarla “gönül yapma” çağrısı yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 3’üncü maddesi görüşülürken şahıslar adına söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz, konuşmasında bütçe anlayışı ve Meclis üslubuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Bütçe, milletin alın teriyle oluşmuş imkânların kutsal bir emanetidir”
İzsiz, 3’üncü maddenin bütçeyi “kuru satırlara dizilmiş rakamlar cenderesinden” çıkararak devlet yönetiminin “ilke ve ahlak metni” olarak ortaya koyduğunu söyledi. İzsiz, “Bütçe basit bir muhasebe cetveli değil, milletin alın teriyle oluşmuş imkânların kutsal bir emaneti, kamu hizmetlerinin istikametini tayin eden manevi bir pusuladır.” ifadelerini kullandı.
“Emanet sadece bütçede değil, dilde de başlar”
Meclis kürsüsünden kurulan cümlelerin toplumsal etkisine dikkat çeken İzsiz, “Bu yüce Meclis kürsüsünden çıkan her bir söz kâğıt üzerinde kalmaz; milletin sofrasına oturur, yuvaların içine süzülür.” dedi. İzsiz, “Siyaset yalnızca söz söyleme mahareti değil, sözü incitmeden taşıma sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.
Yunus Emre’den alıntı: “Gönüller yapmaya geldim”
Konuşmasında edebî ve dinî referanslara yer veren İzsiz, Yunus Emre’nin sözlerini hatırlatarak, “Benim işim sevi için/Dostun evi gönüllerdir/Gönüller yapmaya geldim.” dedi.
Sadi Şirazi ve Mevlana vurgusu
İzsiz, Sadi Şirazi’den “İnsan oğulları birbirlerinin uzuvları gibidir, başka insanların gamını çekemiyorsan sen neden kendine diyorsun insan?” sözünü aktardı. Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar değil, aynı şeyi hissedenler anlaşır.” ifadesini de hatırlatan İzsiz, farklı siyasi aidiyetlere rağmen ortak hedefin “milletin duasına ve vatanın istikametine hizmet” olduğunu söyledi.
“Uzlaşacağız ama yozlaşmadan uzlaşacağız”
Meclis’te kullanılan dilin birleştirici olması gerektiğini vurgulayan İzsiz, “Birbirimizi inciten söz sadece karşı sırayı değil, bütün milletin ortak gönlünü incitir.” dedi. İzsiz, “Bu yüce Meclis milletin kardeşliğini çoğaltmalı, ayrılığı asla büyütmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Kendi hayatından örnek: “Garsonluk da yaptım, hamallık da”
Sahadan gelen deneyimlerine değinen İzsiz, “Esenyurt’un bir evladı olarak konuşuyorum: Garsonluk da yaptım, hamallık da yaptım.” dedi. İzsiz, hayat tecrübesinin kendisine “sözün ruhunu ve siyasetin hakiki sorumluluğunu” öğrettiğini belirterek, “Partiye veya görüşe bakmaksızın her bir hemşehrimize aynı şekilde şefkatle sarılmak” gerektiğini ifade etti.
“Ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimiz de mühimdir”
Kamu kaynağının emanet olduğuna işaret eden İzsiz, “Doğru ancak insanın gönlü de aynı derecede kıymetli bir emanettir.” dedi. Konuşmasında Peygamber Efendimiz’den aktardığı sözlerle “insanın bir hazine” olduğunu vurgulayan İzsiz, “Gelin, tanış olalım/İşi kolay kılalım/Sevelim, sevilelim/Dünya kimseye kalmaz.” dizelerini de okudu.
İzsiz, konuşmasını “2026 bütçesinin ülkemize hayırlar ve bereketler getirmesi” temennisiyle tamamladı ve Genel Kurulu selamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI