CEMALETTİN KANİ TORUN: ‘Türkiye, Somali’de uzun vadeli strateji izlemeli’

TSK’nın Aden Körfezi ve Somali açıklarındaki görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkerenin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Gelecek Partisi Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, Türkiye'nin bölgedeki stratejik adımlarını değerlendirdi.

‘Türkiye, Somali'nin deniz güvenliğini sağlıyor’

Torun, Somali'nin 3.300 kilometrelik sahil şeridine ve büyük deniz kaynaklarına sahip olmasına rağmen, korsanlık ve güvenlik sorunları nedeniyle bu potansiyeli değerlendiremediğini belirtti. Türkiye'nin, Somali ile yaptığı savunma ve ekonomik iş birliği anlaşmaları çerçevesinde, bu ülkenin deniz güvenliğini sağlamaya yönelik adımlar attığını ifade etti.

Torun, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un da vurguladığı gibi Türkiye’nin önümüzdeki on yıl boyunca Somali kara sularını korsanlık, terörizm ve yasa dışı balıkçılık gibi tehditlere karşı koruyacağını, aynı zamanda Somali’nin kendi deniz kuvvetlerini oluşturması için eğitim ve teknik destek sağlayacağını hatırlattı.

‘Balıkçılık ve petrol arama anlaşmaları önemli’

Türkiye ile Somali arasında imzalanan Balıkçılık ve Kültür Balıkçılığı Mutabakat Zaptı'nın önemine dikkat çeken Torun, bu anlaşmanın Somali’nin deniz kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir kullanımına katkı sağlayacağını söyledi. Aynı zamanda Türkiye’nin Somali kara sularında petrol arama ruhsatları aldığını belirten Torun, bu iş birliğinin iki ülkeye de ekonomik fayda sağlayacağını ifade etti.

‘Türkiye’nin Somali’deki rolü eleştirilere açık hale geldi’

Torun, Somali ile Etiyopya arasındaki gerginliğe de değinerek, 1 Ocak 2024’te Etiyopya ile Somaliland arasında imzalanan mutabakat zaptının Somali hükümeti tarafından egemenlik ihlali olarak görüldüğünü ve Türkiye’nin bu süreçte ara bulucu rol üstlendiğini söyledi. Ancak ara buluculuk sürecinde şeffaflık eksikliği nedeniyle Somali kamuoyunda yanlış anlaşılmaların yaşandığını ve Türkiye'ye yönelik eleştirilerin arttığını belirtti.

Torun, Türkiye’nin Somali ile olan ilişkilerinin "neokolonyal" bir çerçevede değerlendirilmeye müsait hale geldiğini, bu nedenle kamu diplomasisinin daha etkin kullanılması ve bölgedeki hassasiyetlere duyarlı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurguladı.

Suriye politikası ve bölgesel istikrar vurgusu

Cemalettin Kani Torun, konuşmasında Türkiye’nin Suriye politikasına da değindi. Türkiye’nin Suriye’de bölgesel istikrarı sağlamak için öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Torun, özellikle güvenlik, istihbarat altyapısı, insani yardımlar ve anayasal süreç gibi konulara odaklanılmasını önerdi. Türkiye’nin Suriye ile ekonomik ve siyasi entegrasyonu teşvik etmesi gerektiğini ifade eden Torun, Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüşü veya yasal statü kazanmaları konusunda daha kapsamlı adımlar atılması gerektiğini dile getirdi.

‘Türkiye, İsrail'e karşı daha aktif olmalı’

Torun, konuşmasının sonunda İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının uygulanması için kurulan Lahey Grubu'na Türkiye’nin neden katılmadığını da gündeme getirdi. İsrail’e yönelik yaptırımlar konusunda Türkiye’nin daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten Torun, "Türkiye, bu konuda tavır alan dost ülkelere destek olmalıdır" dedi.

CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI

CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI