CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül: "Yargı kararları sarayda yazılıyor, mahkemede usulen okunuyor"

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 1 Temmuz 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de yargının siyasallaştığını ve iktidarın yargı organlarını siyasi bir araç olarak kullandığını ileri sürdü.

Kobani davası ve geciken gerekçeli karar
Bülbül, Kobani davasında verilen kararın gerekçesinin 13 ay sonra, 32 bin sayfayı aşan bir metinle açıklanmasının yargı sürecini tıkadığını ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini söyledi. Bu durumun hukuki değil, siyasi bir dava sürecine işaret ettiğini savunan Bülbül, “Bu dava karar duruşmasının seçimden sonraya bırakılmasıyla da siyaseten kullanılmaya elverişli hale getirildi” ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu kararı üzerinden örnek
Ekrem İmamoğlu’na yönelik “ahmak davası” olarak bilinen yargılamaya da değinen Bülbül, karar veren hâkimin bir duruşma önce “Bu söz Süleyman Soylu’ya söylenmiştir” dediğini, bir sonraki duruşmada ise Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret gerekçesiyle 2 yıl 7 ay ceza verdiğini belirtti. “İşte yargının geldiği nokta bu kadar açık” dedi.

Sütçü ve polis metaforu: Demokrasi ölçüsü
Bülbül, konuşmasında demokrasi ölçüsü olarak sabah saatlerinde gelen zilin anlamına dikkat çekerek, “Eğer sabah kapı çaldığında sütçü geldiyse demokrasi vardır; jandarma geldiyse o ülkede demokrasi yoktur” sözlerini kullandı.

“Yargı iktidarın aparatı hâline gelmiştir”
Yargının, muhalefeti baskılamak ve siyasi rakipleri devre dışı bırakmak amacıyla kullanıldığını öne süren Bülbül, 31 Mart seçimlerinde 1’inci parti olan CHP’nin belediyeler üzerinden hedef alındığını söyledi. “Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, rakibi kenara itme faaliyetidir” dedi.

“Halk sandıkta cevap verecek”
Bülbül, “Zulmünüz artsın, millet hepsini görüyor, sandık geldiğinde gereğini yapacak” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı ve CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre’nin bir şiir dizisiyle sözlerini noktaladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI