CHP MUĞLA MİLLETVEKİLİ GİZEM ÖZCAN: “MESEM ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ KURUMSALLAŞTIRAN İHLAL REJİMİDİR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, MESEM uygulamasının çocukların eğitim hakkını ortadan kaldırdığını, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hakların sistematik biçimde ihlal edildiğini belirtti. Özcan, 16 çocuğun MESEM kapsamında hayatını kaybettiğini, binlercesinin yaralandığını ve bu modelin “eğitim değil, sermayeye ucuz iş gücü sağlama mekanizması” olarak işletildiğini ifade etti. Tarikat ve vakıflarla yapılan protokollerin eğitimi bilimsel ve kamusal çizgiden uzaklaştırdığını söyleyen Özcan, Millî Eğitim Akademisi ve mülakat süreçlerinin öğretmenlik mesleğini siyasi denetime açık hâle getirdiğini vurguladı.

Kasım 21, 2025 - 20:44
Kasım 21, 2025 - 21:58
CHP MUĞLA MİLLETVEKİLİ GİZEM ÖZCAN: “MESEM ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ KURUMSALLAŞTIRAN İHLAL REJİMİDİR”


CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Millî Eğitim Bakanlığı 2026 bütçe görüşmelerinde MESEM düzenine ilişkin sert eleştiriler yöneltti. Özcan, konuşmasında ekonomik, hukuki ve pedagojik boyutlarıyla çocuk işçiliği gerçeğine dikkat çekti. “MESEM, eğitim ve çocuk hukukunun kesişim noktasında kurulmuş sistematik bir ihlal rejimidir.” ifadelerini kullandı.

Özcan, MESEM kapsamında yaşanan ölümlerle ilgili net bir tablo çizerek “Bu modelde 16 çocuk hayatını kaybetti, yaralananların ve sakat kalanların sayısını bilmiyoruz.” dedi. Çocukların tehlikeli işlerde çalıştırıldığını, iş güvenliği eğitimlerinin verilmediğini ve işletmelerin denetlenmediğini belirtti.

“Eğitim Değil, Ucuz İş Gücü Politikası”
Milletvekili Özcan, Bakanlığın MESEM’i savunurken kullandığı ifadeleri hatırlattı. Millî Eğitim Bakanı’nın Yeni Şafak’ta yayımlanan yazısında yer alan “Firmalar ihtiyaç duydukları nitelikli iş gücünü doğrudan yetiştirme imkânı buldu.” cümlesini alıntılayarak, “Burada çocukların üstün yararı değil, sermayenin ihtiyaçları esas alınmıştır.” değerlendirmesini yaptı.

Tarikat Protokollerine Tepki
Özcan, Bakanlığın TÜRGEV, TÜGVA ve benzeri yapılara verdiği yetkilere de değindi. “Millî Eğitim Bakanlığının kendi uzmanları ve öğretmenleri varken, okulları tarikatlara, vakıflara ve hatta Ülkü Ocaklarına neden açtığını açıklamak zorundadır.” dedi. ÇEDES uygulamalarının okulların pedagojik bütünlüğünü bozduğunu ve eğitimi kamusal denetimin dışına taşıdığını vurguladı.

Mülakat ve Millî Eğitim Akademisi Eleştirisi
Özcan, öğretmen atamalarında mülakatın kaldırıldığı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. “Mülakatın ruhu Millî Eğitim Akademisi üzerinden geri getirilmiştir.” diyen Özcan, Akademiye Giriş Sınavı ve performans takibi süreçlerinin siyasi baskıya açık olduğunu ifade etti. Ayrıca 15 bin atamanın dağılımının ihtiyaç analizine göre değil, siyasi tercihler doğrultusunda yapıldığını söyledi.

Konuşmasını “Eğitim duvarından hukuk tuğlasını çekerseniz enkazın altında çocuklar kalır.” sözleriyle tamamlayan Özcan, düzenleme yapılmadıkça hiçbir çocuğun güvende olmayacağını dile getirdi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI