CHP’Lİ BÜLENT TEZCAN: “400 SAHTE DOÇENTİ ARAŞTIRMAYANLAR, GERÇEK DİPLOMANIN PEŞİNE DÜŞTÜ; İMAMOĞLU KARARI SİYASİ OPERASYONDU”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, kamuoyuna yansıyan sahte doçent–profesör iddialarının MEB ve YÖK arasında karşılıksız bırakıldığını söyledi. Tezcan, “400 sahte diploma için adım atmayanlar, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun 31 yıl önce alınmış gerçek diplomasını iptal ettirmek için seferber oldu.” dedi. Üniversite yönetim kurulunun yetkisiz biçimde karar aldığını, sürecin savcılık baskısıyla yürütüldüğünü belirten Tezcan, “Sandıkta yenemeyeceklerini bildikleri için diploma oyunu kurdular.” ifadelerini kullandı.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde YÖK ve MEB’in sahte akademik unvanlarla ilgili iddialara yaklaşımını eleştirdi. Tezcan, son günlerde basına yansıyan “yaklaşık 400 kişinin sahte doçentlik ve profesörlükle görev yaptığı” yönündeki haberleri hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı:
“YÖK ve MEB topu birbirine atıyor, kimse harekete geçmiyor. 400 sahte akademik unvanın hesabını veremeyenler, bir gerçek diplomanın peşine düştü.”
Tezcan, “gerçek diploma” olarak tanımladığı belgeyi Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olarak açıkça ifade etti.
“Amaç Cumhurbaşkanlığı öncesi siyasi tasfiye”
CHP’li vekil, İstanbul Üniversitesi’ndeki diploma iptal sürecine ilişkin ayrıntıları Komisyona taşıdı.
Cumhuriyet savcısının, üniversiteye “acele karar verin” yazısı gönderdiğini belirten Tezcan:
“Ceza savcısının idari bir sürece böyle müdahale hakkı yoktur. Savcı açıkça YSK’de kullanılabilecek tek belgeyi, Cumhurbaşkanlığı diplomasını işaret ediyor.” dedi.
Tezcan, Cumhuriyet Halk Partisinin 23 Marttaki ön seçiminden önce bu sürecin hızlandırıldığını söyleyerek siyasi müdahale iddiasını şöyle dile getirdi:
“Sandıkta yenemeyeceklerini biliyorlar, diploma operasyonuyla yenmeye çalışıyorlar.”
31 yıl sonra verilen iptal kararının hukuki zemini tartışmalı
Tezcan, diplomayı iptal eden merciiye dikkat çekti:
-
Fakülte Yönetim Kurulu yetkili merci olmasına rağmen,
-
Karar Üniversite Yönetim Kurulu tarafından alındı.
Bu durumu “yetki gaspı” olarak nitelendiren Tezcan:
“Fakülte dekanı baskıya rağmen ‘Bu kararın altına imza atmam.’ deyip istifa etti. Dekanlık boş kalınca yönetim kurulu yetkisi olmadığı hâlde iptal kararı aldı.” açıklamasını yaptı.
Tezcan, üniversitenin idare mahkemesine sunduğu savunmayı hatırlatarak:
“Savunmalarında açık açık ‘Yetki fakültedeydi ama acelemiz vardı.’ diyorlar. Kendilerini ifşa ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
“1982 yönetmeliğine göre yatay geçişte tanıma şartı yok”
CHP’li Tezcan, Ekrem İmamoğlu’nun 1988’de üniversiteye girdiğini, 1990’da yatay geçiş yaptığını ve geçişin tamamen dönemin mevzuatına uygun olduğunu söyledi:
“1982 tarihli yönetmelikte tanıma şartı yoktur. Hukuka uygun bir süreç yıllar sonra siyasi baskıyla kriminalize edilmeye çalışılıyor.”
Tezcan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Otuz bir yıl sonra yapılan bu müdahale hukuk değil, korkudur. Cumhuriyet savcısının ve üniversitenin bu operasyonu tarihî bir vesayet girişimidir.”
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI