CHP’li Türker Ateş: “Enerji adı altında yerel yönetim baypas ediliyor, halkın toprağına mahkeme kararı olmadan el konulacak”

CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, TBMM’de görüşülen kanun teklifinin 16. maddesinin idari dengeyi ve yerel yönetimlerin yetkilerini ortadan kaldırdığını belirtti. “Enerji Bakanlığı hem planlayıcı hem ruhsatlandırıcı hem de denetleyici olacak. Bu, idari kuvvetler ayrılığına aykırı, halkın haberi bile olmadan arazisine el konulabilecek” dedi.

Temmuz 19, 2025 - 09:29
Temmuz 19, 2025 - 22:27
CHP’li Türker Ateş: “Enerji adı altında yerel yönetim baypas ediliyor, halkın toprağına mahkeme kararı olmadan el konulacak”


TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin CHP Grubu adına söz alan Bolu Milletvekili Türker Ateş, teklifin 16. maddesine yönelik eleştirilerde bulundu. Ateş, söz konusu maddenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na geniş ve denetimsiz yetkiler verdiğini belirterek, halkın ve yerel yönetimlerin süreç dışı bırakıldığını vurguladı.

“Yatırıma karşı değiliz ama keyfiyete ve merkeziyetçiliğe karşıyız”
Enerji ve madencilik yatırımlarının kalkınma açısından önemli olduğunu vurgulayan Türker Ateş, “Biz yatırımcılara değil, kalkınma adına doğayı feda eden, kamu kaynaklarını belirli şirketlere yönlendiren, denetimi ortadan kaldıran bu hoyrat anlayışa karşıyız” dedi.

“İmar planı sadece Bakanlık sitesinde duyurulacak, halkın haberi bile olmayacak”
16. maddeyle Bakanlığın rüzgâr ve güneş enerjisi projeleri için doğrudan imar planı onaylayabileceğini belirten Ateş, planların sadece internet üzerinden duyurulacağını, yerel ilanların kaldırıldığını hatırlatarak, “Mahallelerde askı yok, yerel belediyede duyuru yok. Halk planı fark ettiğinde her şey bitmiş olacak” diye konuştu.

“Enerji Bakanlığı yetki tekeline dönüştürülüyor”
Yeni düzenlemeyle Enerji Bakanlığı’nın yapı ruhsatı ve kullanım izni vereceğini, işletme ruhsatı çıkarabileceğini ve gerektiğinde yıkım kararı alabileceğini vurgulayan Ateş, “Bu yapı kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Bakanlık hem karar verici, hem ruhsat makamı, hem de denetleyici hâline getirilmek isteniyor” dedi.

“Acele kamulaştırma yetkisiyle halkın toprağına mahkeme kararı olmadan girilecek”
Teklifte yer alan bir başka düzenlemeye göre, ön lisanslı veya lisanslı projelerde sadece acele kamulaştırma kararıyla özel şirketlerin halkın arazisine girebileceğini ifade eden Ateş, “Bu, açık şekilde mülkiyet hakkının ihlalidir. Dava süreci beklenmeden topraklara el konulabilecek” ifadelerini kullandı.

“Kamu yararı bahanesiyle özel çıkarlar korunuyor”
Düzenlemenin halkın yönetime katılma hakkını yok saydığını ve yerel meclislerin etkisizleştirildiğini belirten Türker Ateş, “Bu madde, kamusal planlama ilkesini ortadan kaldırıyor. Kamu yararı adı altında yalnızca bazı sermaye çevrelerine kolaylık sağlanıyor” dedi.

“Yerelin devre dışı bırakıldığı her model, yıkımı hızlandırır”
Örnek olarak Kanal İstanbul sürecini hatırlatan Ateş, “Orada da benzer şekilde Çevre Bakanlığı üzerinden yerelin dışlandığı bir yöntem izlendi. Şimdi aynı model enerji projelerinde dayatılıyor. Bu süreçler halkın iradesini değil, Ankara’nın masasını yansıtıyor” ifadelerini kullandı.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI