Gelecek Partili Kani Torun: ‘Geri gönderme merkezleri kapalı cezaevlerine dönüştü, insanlık onuru ayaklar altında’

Gelecek Partisi Bursa Milletvekili Dr. Kani Torun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Göç İdaresi Başkanlığı’nın geri gönderme uygulamalarında yaşanan insan hakları ihlallerini gündeme taşıdı.

‘Göç İdaresi insan haklarını tehdit eden bir yapıya dönüştü’
Torun, Türkiye’nin savaş ve kriz bölgelerinden gelen sığınmacılara ev sahipliği yapmasının uluslararası yükümlülük olduğunu vurguladı ancak bu süreçte Göç İdaresi'nin ırkçı ve keyfî uygulamalarla hukukun dışına çıktığını söyledi.

‘Vatandaşlıktan habersiz çıkarılıp sınır dışı edilenler var’
Konuşmasında insan hakları aktivisti Taha Elgazi’nin vatandaşlıktan gizlice çıkarılıp sınır dışı edilmesini örnek veren Torun, bunun yalnızca hukuksuzluk değil, aynı zamanda hak savunucularına yönelik bir cezalandırma olduğunu belirtti.

‘Geri gönderme merkezleri cezaevine döndü’
Torun, geri gönderme merkezlerinde temel insan haklarının sistematik şekilde ihlal edildiğini kaydetti. Koğuşların kapasitesinin üzerinde dolu olduğunu, iletişimin yasaklandığını, çocukların uygunsuz ortamlarda tutulduğunu ifade ederek, “Merkezler kapalı cezaevi gibi yönetiliyor” dedi.

‘Mahkeme kararı olmadan sınır dışı işlemleri yapılıyor’
Özbekistanlı Alisher Tursunov ve Rus uyruklu doktor Rais Muhdutdinov örneklerini paylaşan Torun, bu kişilerin uluslararası koruma hakkına rağmen sınır dışı edildiğini, mahkeme süreçlerinin beklenmediğini ve istihbarat kodlarına göre işlem yapıldığını söyledi.

‘Yatırımcı da sınır dışı tehdidiyle karşı karşıya’
Türkiye’ye yasal yollarla gelen ve yatırım yapan kişilerin bile oturumlarının hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edilip sınır dışı edildiğini aktaran Torun, “Bu tablo yatırımcıyı da ürkütür, uluslararası güveni sarsar” dedi.

‘Meclis, bu keyfî düzeni denetlemeli’
TBMM’yi geri gönderme merkezlerini cezaevleri gibi düzenli şekilde denetlemeye çağıran Torun, şunları söyledi:
“Bugün bu merkezlerde olan biteni görmezden gelmek, insan hakları ihlallerine ortak olmak demektir. Bu bir ahlak ve hukuk sınavıdır. Meclis, şeffaf ve tarafsız bir araştırma başlatmalıdır.”

‘Cumhurbaşkanı ‘Mazlumu vermem’ dedi ama uygulama tersi’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Mazlumu asla vermem” sözünü hatırlatan Kani Torun, uygulamaların bu sözle çeliştiğini belirtti. İçişleri Bakanı'na seslenen Torun, “İsmi Ali, siyaseti Muaviye olan Bakan bu sözlere rağmen insanları mahkeme kararı olmadan sınır dışı ediyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI