Hiperhızda Çarpışan Uydular Uzayda Felaketi Tetikledi: Binlerce Parça Yörüngeyi Doldurdu

2009 yılında Iridium 33 ve Kosmos-2251 uydularının saniyede 11 kilometreden fazla hızla çarpışması sonucu yörüngeye binlerce tehlikeli parça yayıldı. Kontrolden çıkan uydu kalıntıları, hem Uluslararası Uzay İstasyonu'nu hem de diğer uyduları tehdit eder hale geldi.

Mayıs 14, 2025 - 09:16
Hiperhızda Çarpışan Uydular Uzayda Felaketi Tetikledi: Binlerce Parça Yörüngeyi Doldurdu


Uzay tarihindeki ilk hiperhızlı çarpışma:
2009 yılında, Dünya yörüngesinde ilk kez saniyede 3.000 metreden daha hızlı bir uydu çarpışması yaşandı. Iridium 33 adlı Amerikan ticari iletişim uydusu ile Kosmos-2251 adlı işlevsiz bir Rus askeri uydusu, 789 kilometre yükseklikte, Taymyr Yarımadası yakınlarında saatte 42.120 kilometre hızla çarpıştı. Bu olay, uzay teknolojisi tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu.

Çarpışmanın sonuçları:
NASA, çarpışma sonucu 10 santimetreden büyük 1.000'den fazla parçanın oluştuğunu ve bunlardan daha küçük, sayısı tespit edilemeyen çok sayıda kalıntının da uzaya yayıldığını bildirdi. 2011 yılında yapılan bir gözlemde, çarpışmadan arta kalan yaklaşık 2.000 büyük parça kataloglandı. Bu enkazlar, yörüngedeki diğer araçlar için ciddi tehdit oluşturdu.

Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) da risk altındaydı:
Çarpışma, UUİ'nin 430 kilometre üzerinde gerçekleşti. Çin uyduları doğrudan etkilenirken, UUİ çarpışma parçalarından kaçınmak için yörünge manevrası yaptı. 2012'de Kosmos-2251'e ait bir kalıntının UUİ’ye yaklaşması üzerine 6 astronot, iki Soyuz kapsülüne geçerek tahliye için hazır bekledi.

Çarpışmanın nedeni hesaplama hatasıydı:
İki uydunun birbirine yaklaşmayacağı öngörülmüş olsa da, hesaplamalardaki belirsizlik ve hata payı nedeniyle çarpışma engellenemedi. Ayrıca, risk olsa bile bir uydunun yörüngesini değiştirmek, yakıt ve operasyonel sınırlamalar nedeniyle çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu nedenle çarpışmalar bazen kaçınılmaz hale gelebiliyor.

Uzay trafiği yönetimi giderek daha zor hale geliyor:
Binlerce uydu ve parça Dünya etrafında kontrolsüz biçimde dönmeye devam ederken, uzayda güvenli hareket alanı daralıyor. 2014 itibariyle parçaların yalnızca %24'ü atmosfere girerek yanabildi. Geri kalan parçalar hâlâ tehdit oluşturmaya devam ediyor.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI