İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ: “AİLEYİ AYAKTA TUTAN NUTUKLAR DEĞİL EKONOMİK GÜVENLİKTİR”

TBMM Genel Kurulunda 14 Aralık 2025’te 2026 bütçe görüşmelerinin altıncı turunda İYİ Parti Grubu adına konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Dr. Ayyüce Türkeş Taş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesini “kadın, çocuk, yaşlı, şehit aileleri ve gaziler” başlıklarıyla değerlendirdi. Türkeş Taş, kadına yönelik şiddet ve çocukların yoksulluk nedeniyle korumasız kalmasına dikkat çekerek “denetim çok sıkı olmalı” çağrısı yaptı; doğurganlık hızının 2023 itibarıyla 1,5 seviyelerine gerilediğini belirterek “kreş, bakım desteği, konut ve gelir güvencesi olmadan teşvikin sonuç vermeyeceğini” savundu.

Aralık 14, 2025 - 22:18
Aralık 14, 2025 - 22:36
İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ: “AİLEYİ AYAKTA TUTAN NUTUKLAR DEĞİL EKONOMİK GÜVENLİKTİR”


Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 14 Aralık 2025 Pazar günü süren bütçe görüşmelerinde İYİ Parti Grubu adına ilk konuşmayı yapan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Dr. Ayyüce Türkeş Taş, aileyi “devlet ile toplum arasındaki en küçük ama en güçlü bağ” olarak tanımladı. Türkeş Taş, “Toplumun devamlılığı, sağlıklı bireylerin yetişmesi ve sosyal huzurun sağlanabilmesinin teminatıdır aile.” dedi.

Konuşmasında kadın vurgusunu öne çıkaran Türkeş Taş, “Ailenin de temelini kadın oluşturur… milletlerin de devletlerin de yapı taşıdır kadın; sizin Bakanlığınızın ana merkezi de kadın olmalıdır.” ifadelerini kullandı. Türkeş Taş, Türk kültüründe kadının tarihsel konumuna ilişkin örnekler vererek, “Türklerde kadın hiçbir zaman erkeğin yanında ikinci planda olmamıştır, hep yan yana, hep omuz omuza olmuştur.” dedi; Türkçede “eril-dişil çekim” ayrımı bulunmamasını da “Türklerde cinsiyetin öncelikli bir kavram olmadığının en basit ispatı” olarak niteledi.

Türkeş Taş, “hanım” hitabına ilişkin, “‘Han-ım’ yani ‘kraliçem’ demektir. Dünya dillerinde karısına ‘kraliçem’ diye hitap eden başka bir millet var mıdır acaba?” sözlerini kaydetti. “Ana vatan” ifadesine dikkat çeken Türkeş Taş, “Kutsal saydığımız vatanımıza ‘ana vatan’ deriz… İngilizcede bunun karşılığı ‘baba toprağı’dır.” dedi.

“KADIN, HAYATIN HER ALANINDA EŞİTSİZLİKLE MÜCADELE EDİYOR”
Türkeş Taş, gelinen noktada kadının toplumsal konumunun gerilediğini savunarak, “Bu gelenekten gelen Türk toplumunda kadın, günümüzde maalesef hayatın her alanında eşitsizlikle mücadele eden bir konumdadır.” ifadelerini kullandı. İstihdam, ekonomik güvence ve karar mekanizmalarında temsil sorunlarına işaret eden Türkeş Taş, “Şiddetle mücadele kavramı vardır kadınların hayatında artık ve bu mücadelede çoğu zaman yalnız bırakılmışlardır.” dedi.

Kadına şiddete ilişkin sözlerini sertleştiren Türkeş Taş, “Kadına şiddetle ilgili hatta kadın cinayetleriyle ilgili neredeyse haber olmayan tek bir gün bile yok. Bu nasıl bir vahşettir?” diye konuştu. “Kadını ikinci sınıf vatandaş yapan anlayış” eleştirisini dile getiren Türkeş Taş, “Kadını… sadece üreme objesi olarak görenler dünyada yok olmaya mahkûmdur.” ifadelerini kullandı.

Bakanlığın politikalarının sahadaki etkisinin ölçülmesi gerektiğini vurgulayan Türkeş Taş, “Uygulamada olan politikalarınızın pratik hayatta faydasının olup olmadığını sıkı takip etmeniz kaçınılmazdır.” dedi ve “Bütçenizin de bu politikalar için yetersiz olduğudur” görüşünü dile getirdi.

ÇOCUKLAR VE YOKSULLUK: “HİKÂYE YİNE AYNI HİKÂYE”
Konuşmanın ikinci bölümünde çocuklara odaklanan Türkeş Taş, “Geleceğimiz, göz bebeğimiz çocuklarımızdır.” dedi. Yakın tarihte yaşanan yangın vakalarını hatırlatan Türkeş Taş, “İki gün önce bir yangında 3 çocuk vefat etti. Hikâye yine aynı hikâye; ortada derin yoksulluk, suça karışmış bir baba, çaresiz anne ve âdeta ölüme terk edilmiş minik evlatlar.” ifadelerini kullandı.

Türkeş Taş, “Bunların hesabını… en çok size soracak… Hükûmete soracak çünkü bu ülkede olan her şeyin sorumluluğu bu ülkeyi yöneten sizlerde.” sözleriyle sorumluluk çağrısı yaptı. “Böyle olaylar tekrar tekrar kesinlikle yaşanmamalı.” dedi.

Çocuk bakımevleri ve engelli çocuk bakımevlerine ilişkin önerilerini sıralayan Türkeş Taş, “Bu mekânların hepsi bizim evlerimizden daha güzel, daha temiz, daha çekici olmalı.” dedi; personel kapasitesine ilişkin ise “Orada 20 çocuktan 1 kişi sorumlu olmamalı… hemen hemen her çocuk için 1 sorumlu olmalı.” ifadelerini kullandı. Türkeş Taş, “Evlat edinmek ya da koruyucu aile olmak özendirilmeli, teşvik edilmeli.” çağrısında bulundu.

Denetim vurgusunu yineleyen Türkeş Taş, “Buralarla ilgili denetim çok çok sıkı olmalı… yapılanların etkisi çok sıkı takip edilmelidir.” dedi.

YAŞLILAR, EMEKLİLER VE “SICAK AİLE ORTAMI” ÖNERİSİ
Yaşlılar ve emeklilere ilişkin değerlendirmesinde Türkeş Taş, “Yaşlılarımız da yine çok sahipsiz, emeklilerin durumu ortada.” dedi. Çocuklar ve yaşlıların birlikte vakit geçirebileceği modelleri gündeme getiren Türkeş Taş, “Yaşlılar ve çocukların beraber de vakit geçirebileceği, sıcak aile ortamını hissedecekleri bir ekosistem kurulmalı.” önerisini paylaştı.

Türkiye’nin sosyal devlet iddiasına rağmen uygulamada zayıf kaldığını savunan Türkeş Taş, “Evet, Türkiye sosyal bir devlet ama… uygulamada çok zayıf bir sosyal devlet. İstediğiniz kadar proje üretin… işe yaramıyorsa anlamsızdır.” dedi.

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER: “ONLAR ALACAKLI, BİZ BORÇLUYUZ”
Bakanlığın şehit aileleri ve gazilerle ilgili sorumluluğuna da dikkat çeken Türkeş Taş, “Şehitlerimizin ve gazilerimizin hakkı ödenmez, onlar için ne yapsak az.” dedi. Bütçelemede yaklaşımın farklı olması gerektiğini belirten Türkeş Taş, “Onlara ayrılan bütçenin hesabı öyle yapılmalı ki onlar muhtaç değil muktedir olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Şehitlik ve gazilikte sınıflandırmaya karşı çıkan Türkeş Taş, “Ne şehitliğin kademesi… olmalı ne de gaziliğin.” dedi ve “Onlar hep alacaklı, biz hep borçluyuz onlara.” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

TERÖR, KADIN VE ÇOCUKLAR ÜZERİNE VURGU
Türkeş Taş, terörle mücadele başlığında da kadın ve çocukların maruz kaldığı ihlallere dikkat çekerek, “Kadınların ve çocukların yaşadığı çoğu karanlığın müsebbibi” ifadesini kullandı. “Özgürlük” söylemiyle kandırılan kadınlara ilişkin olarak Türkeş Taş, “Bu, özgürlük değil modern köleliktir.” dedi. Çocukların dağa kaçırılmasıyla ilgili “uluslararası hukuka göre açık bir savaş suçu” ifadesini kullanan Türkeş Taş, “Kadın hakları terörle savunulmaz, çocuk hakları silahla korunmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

NÜFUS KRİZİ: “TEŞVİK YETMEZ, KREŞ YOKSA ÇÖZÜLMEZ”
Konuşmasının son bölümünde doğurganlık hızındaki düşüşe değinen Türkeş Taş, “Toplam doğurganlık hızı… 2023 itibarıyla 1,5 seviyelerine gerilemiştir.” dedi. Bunun “nüfusun yaşlanması, çalışan sayısının azalması ve sosyal güvenlik sisteminin zorlanması” anlamına geldiğini belirten Türkeş Taş, İYİ Partinin araştırma komisyonu önergesinin reddedildiğini hatırlattı.

“Aile Yılı” kapsamında açıklanan destekleri hatırlatan Türkeş Taş, “Destek açıklamak bu problemin çözümü için yeterli değil.” dedi. Gençlerin “çocuk istememekten” ziyade “bakamayacaklarını düşündüklerini” söyleyen Türkeş Taş, “Gençler evlenemiyor çünkü konut pahalı, kiralar uçmuş… Evlenenler çocuk sahibi olmayı tercih etmiyor çünkü geliri yetmiyor, gelecek güvensiz.” ifadelerini kullandı.

İYİ Partinin yaklaşımını özetleyen Türkeş Taş, “Kadına ‘Anne ol’ demeyeceksin, aileye güven vereceksin.” dedi. Doğum desteğinde bölgesel model öneren Türkeş Taş, “Destekler bölgeye göre belirlenmeli ve senelik sıkı takip yapılmalı.” ifadelerini kullandı; “Bu, bir nüfus baskısı değil gelir ve güven politikası olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkeş Taş, çözüm için temel başlıkları sıralayarak, “Sadece doğum teşviki vererek bu sorun çözülmez; kreş yoksa çözülmez, güvencesiz iş varsa çözülmez, konut sorunu çözülmeden çözülmez.” dedi. Konuşmasını, “Bu mesele siyasetin üstünde bir meseledir, bu mesele Türkiye’nin meselesidir.” sözleriyle tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI