İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu: “Adalete güven dipte, Tom Barrack Türkiye’yi hedef alıyor, iktidar susuyor; Meclis yangından mal kaçırır gibi kanun çıkarıyor”

TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçeleri üzerine İYİ Parti Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, hem yargı hem dış politika hem de Meclis çalışma usullerine ilişkin eleştirilerde bulundu. Kavuncu, muhalefet milletvekillerinin gün boyu Dışişleri ve Adalet Bakanlarına yönelttiği somut sorulara tek cümlelik yanıt dahi verilmediğini belirterek, adalet sistemindeki yapısal sorunlara, Emre Albayrak’ın şehadetine rağmen ceza adaletindeki “girmiş çıkmış suçlu” tablosuna, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen serbest bırakılmayan Tayfun Kahraman dosyasına ve Ekrem İmamoğlu yargılamalarında HSK atamalarıyla yaratılan şaibeye dikkat çekti. ABD Büyükelçisi Tom Barrack’ın “meşruiyeti biz veriyoruz” ve “bu coğrafyada demokrasi işlemez, monarşi en iyi modeldir” türü çıkışlarına karşı Dışişleri Bakanlığının sessiz kalmasını eleştiren Kavuncu, Doğu Türkistan’dan SDG’nin 10 Mart mutabakatına, Mecliste etki analizi yapılmadan hızla geçirilen kanunlara kadar birçok başlıkta hükümeti yanıt vermeye çağırdı.

Aralık 11, 2025 - 11:37
Aralık 11, 2025 - 13:37
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu: “Adalete güven dipte, Tom Barrack Türkiye’yi hedef alıyor, iktidar susuyor; Meclis yangından mal kaçırır gibi kanun çıkarıyor”


Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, TBMM ve ilişkili kurumların 2026 yılı bütçeleri üzerinde görüşmeler sürerken, İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, hem yürütmenin hem de Meclisin işleyişine dair sert değerlendirmelerde bulundu.

Kavuncu, bütçe büyüklüklerine değil, bu kurumların yarattığı etkinin ve üzerlerindeki tartışmaların büyüklüğüne odaklanacağını söyleyerek, “Genel bütçedeki payları küçük ama yarattıkları etki ve tartışma çok büyük. Bugün üzerinde durmamız gereken de esasen bu.” dedi.

“Gün boyu sorulan sorulara iki Bakan da tek cümle etmedi”

Kavuncu, muhalefet sıralarından gün boyunca yapılan konuşmalarda Adalet ve Dışişleri Bakanlarına yöneltilen soruları hatırlatarak, “Kürsüye gelen muhalefet milletvekillerinin neredeyse yüzde 90’ı her iki Bakanlığa da son derece somut sorular yöneltti. Ama ne Adalet Bakanından ne Dışişleri Bakanından bu sorulara tek cümlelik yanıt geldi.” ifadesini kullandı.

Lütfen, sorulara ‘geçmiş iktidar da bunları yaptı’ diye cevap vermeyi de bırakın. Biz kimseyi karalamak için değil, hakikati bulmak için soruyoruz.” diyen Kavuncu, özellikle adalete güven ve dış politikada Türkiye’nin itibarına ilişkin başlıklarda iktidardan net cevap beklediklerini vurguladı.

“Endeksleri sevmiyorsunuz ama Emre Albayrak örneği ortada: 10 kez suç işlemiş, girip çıkan bir sistem var”

Adalet Bakanının uluslararası endekslere itirazlarını hatırlatan Kavuncu, “Madem endeksleri sevmiyorsunuz, somut olaylara bakalım.” diyerek İstanbul’da uyuşturucu operasyonu sırasında şehit olan polis memuru Emre Albayrak’ı örnek gösterdi:

Suç kaydına baktığınızda en az 10 kez suç işlemiş, girip çıkmış. Türkiye’de infaz için cezaevine girenlerin neredeyse yarısı çıktıktan sonra yeniden suç işliyor. Bu tabloyu görmezden gelerek adalet sisteminin kronik problemlerini konuşamayız.

Kavuncu, suç örgütlerinin her tarafı sardığını, bazı dosyalarda soruşturmaların hızla ilerlerken, bazı dosyalarda takipsizlik ve yavaşlama görüldüğünü, bunun da “çifte standart algısını güçlendirdiğini” söyledi. Tutuklamaların cezaya dönüştüğünü, iddianamelerin geç hazırlandığını ve sulh ceza hâkimliklerinin hızlı tutuklama kararları verdiğini belirtti.

“AYM kararına rağmen içerde tutulan Tayfun Kahraman dosyasında HSK’nin kurumsal ve bireysel sorumluluğu var”

Kavuncu, Anayasa Mahkemesinin “hak ihlali” kararı verdiği Tayfun Kahraman’ı Silivri Cezaevinde ziyaret ettiğini belirterek, “AYM çok açık diyor ki: Dosyada somut delil yok. Buna rağmen 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri kararı uygulamıyor. Bu sadece siyasi tartışma değil; HSK’nin kurumsal ve üyelerin bireysel sorumluluğunu doğrudan ilgilendiren bir durum.” dedi.

“Ekrem İmamoğlu dosyasında ceza çıksa da çıkmasa da siz şaibe yarattınız”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yargı süreçlerine de değinen Kavuncu, şunları söyledi:

Bu yargılamaların sonucu ne olur bugünden bilemeyiz ama şunu net biliyoruz: Siz bu konuda ceza çıksa da şaibe yarattınız, ceza çıkmasa da şaibe yarattınız. HSK’nin yaptığı atamalarla siyasetin yargıya müdahale ettiği algısını bizzat siz ürettiniz. Adalet Bakanından hâlâ bu konuda tek cümle duymadık.

Kavuncu, yargıya güvenin bu kadar tartışıldığı bir dönemde, kritik davaların seyri hakkında yürütmenin suskun kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

“Tom Barrack Türk devletine ve Cumhuriyete tasarım çiziyor, Dışişleri Bakanlığından tek bir açıklama yok”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın konuşmasına atıfla, özellikle ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile ilgili muhalefet sıralarından gelen eleştirileri hatırlatan Kavuncu, “Gün boyu konuşan vekiller Tom Barrack’tan bahsetti, Dışişleri Bakanından bu konuda tek cümle duymadık.” dedi.

Barrack’ın “Türkiye’nin Cumhurbaşkanına meşruiyeti biz veriyoruz” sözlerine dikkat çekerek, “Bu lafın ağırlığını düşünün. Bir ülkenin Cumhurbaşkanına meşruiyeti başka bir ülkenin büyükelçisi vermeye kalkıyorsa ve sizden tek bir itiraz cümlesi çıkmıyorsa, bu, iktidarda kalmanın yolunu içeride değil dışarıda aradığınızın göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Büyükelçinin, “Bu coğrafyada demokrasi işlemez, en iyi model monarşidir” ve “1919’dan beri ulus devletler engeldir” şeklindeki sözlerini hatırlatan Kavuncu, “1919 bu ülkenin yeniden dirilişinin, Atatürk’ün Samsun’a çıkıp Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı tarihtir. Türkiye’nin özgürlük yürüyüşünü hedef alan bu sözlere karşı tek bir tepki duymuyoruz.” diye konuştu.

Bu ülkenin dış politikasını, komşularıyla ilişkilerini, geleceğini Amerikan Büyükelçisinin tarif etmesine nasıl sessiz kalırsınız? ‘Sen kimsin?’ demek bu kadar mı zor?” diyerek iktidarı tepki vermeye çağırdı.

“SDG’nin 10 Mart mutabakatına uyacağını gösteren işaret var mı? Uymazsa ne yapacaksınız?”

Terörün uluslararası boyutuna değinen Kavuncu, Dışişleri Bakanının konuşmasında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve 10 Mart mutabakatına yalnızca bir cümleyle değinmesini eleştirdi:

Sayın Bakan ‘SDG’nin 10 Mart mutabakatına uymasını bekliyoruz.’ dedi. Peki, ortada buna uyacağına dair herhangi bir işaret var mı? Uymazsa ne yapacağız? Bu konuda takınılacak tavır nedir? Bunları bilmek istiyoruz.

“Doğu Türkistan bir cümleyle geçiştirilemez”

Kavuncu, Doğu Türkistan meselesinin de sadece bir cümleyle geçiştirildiğini belirterek, “Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duyduğumuzu söylüyoruz, peki Uygur Türklerinin hakları için hangi uluslararası platformlarda ne yapacağız? Bu konuda tek bir somut adım duyabildik mi? Hayır.” sözleriyle eleştirisini sürdürdü.

“Cevdet Yılmaz muhalefetten etki analizi istiyor, AK Parti’nin getirdiği kanunlarda tek bir etki analizi yok”

TBMM ayağında ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın muhalefete yönelttiği “etki analizi” çağrısını hatırlatan Kavuncu, “Sayın Yılmaz muhalefete ‘Öneri getiriyorsunuz, etki analizi de getirin.’ dedi. Peki, AK Parti’nin bu Meclise getirdiği yüzlerce kanun teklifinin kaçında etki analizi gördük? Bir tane bile.” dedi.

Gelen kanunun ne faydası var, ne zararı var, kaynağı nedir? Bunların hiçbirine dair etki analizi görmedik ama bizden istiyorsunuz.” ifadeleriyle uygulamadaki çelişkiye işaret etti.

“Kanunlar on günde geçiyor, Fransa’da 220, İngiltere’de 180 gün; acele işe şeytan karışır”

Meclisteki yasa yapım sürecinin hızı ve niteliğine ilişkin de değerlendirmede bulunan Kavuncu:

Türkiye’de bir kanunun Meclis’ten geçme süresi ortalama on gün. Fransa’da 200–220 gün, İngiltere’de 180–190 gün. Yasama gibi tüm milleti ilgilendiren bir konuda yangından mal kaçırır gibi kanun geçirmek, TBMM’nin verimli çalışmasını engelliyor.” dedi.

Acele işe şeytan karışır; bu kadar kritik düzenlemelerin alelacele geçmesi, hem denetimi hem de kaliteyi yok ediyor. Bu anlayışı terk etmeniz gerekiyor.” diye konuştu.

Konuşmasını “Niyetimiz kimseyi karalamak değil; adalet için hakikati arıyoruz, dış politikada da onur duyacağımız bir çizgi görmek istiyoruz.” sözleriyle tamamlayan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Genel Kurulu saygıyla selamladı. Sözleri İYİ Parti sıralarından alkışlarla karşılandı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI