Metin Ergun TBMM’de ÇED süreçlerine ilişkin “Bilimsellikten kopan, şeffaf olmayan ve kamu yararını ikinci plana iten bu sistem artık sürdürülemez” diyerek araştırma komisyonu kurulmasını istedi

Türkiye Büyük Millet Meclisinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Muğla Milletvekili Metin Ergun, Çevresel Etki Değerlendirmesi süreçlerinde son yıllarda artan “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının bilimsel kriterlere uygun yürütülmediğini belirtti. Ergun, Aydın’daki jeotermal sondaj kararının mahkemece iptal edilmesini örnek göstererek raporların bağımsızlıktan uzak, yüzeysel ve halk katılımından yoksun şekilde hazırlandığını söyledi. ÇED sisteminin kuruluş amacından uzaklaştığını vurgulayan Ergun, hukuki eksiklikler, proje parçalamaları ve çevresel felaketlerin artması nedeniyle Meclis araştırma komisyonu kurulmasının zorunlu hâle geldiğini ifade etti.

Kasım 27, 2025 - 11:03
Kasım 27, 2025 - 11:51
Metin Ergun TBMM’de ÇED süreçlerine ilişkin “Bilimsellikten kopan, şeffaf olmayan ve kamu yararını ikinci plana iten bu sistem artık sürdürülemez” diyerek araştırma komisyonu kurulmasını istedi


Türkiye Büyük Millet Meclisinde, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi kapsamında görüşülen araştırma önerisi üzerine söz alan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Çevresel Etki Değerlendirmesi süreçlerinin ülke çapında artan sorunlarını detaylarıyla anlattı. Ergun, ÇED sisteminin ekosistemi korumanın en önemli mekanizması olduğunu hatırlatarak konuşmasına başladı.

“ÇED kararları bilimsel kriterlere uymuyor”
Ergun, son yıllarda verilen çok sayıda “ÇED Gerekli Değildir” kararının yoğun eleştirilere konu olduğunu belirtti. “Bu kararlar bilimsel analizlerden yoksun, yüzeysel ve eksik proje dosyalarına dayanıyor.” dedi.
Aydın’daki jeotermal sondaj projesi örneğini veren Ergun, mahkemenin kararı iptal ederken toprak ve su kirliliği risklerinin yeterince değerlendirilmediğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

“Bağımsızlık ve tarafsızlık ortadan kalkmıştır”
Milletvekili, ÇED raporlarını hazırlayan firmaların proje sahipleri tarafından finanse edilmesinin tarafsızlığı zedelediğini belirterek, “Bu yapı kamu yararı ile özel çıkar dengesini bozuyor.” ifadesini kullandı.

Halk katılımı göstermelik hâle geldi
Ergun, yönetmelik gereği zorunlu olan halk katılımı süreçlerinin çoğu projede sadece formalite olarak yürütüldüğünü söyledi. “Vatandaşın görüşü dikkate alınmıyor, toplantılar göstermelik geçiştiriliyor.” dedi.

“Projeler parçalanarak denetimden kaçırılıyor”
ÇED süreçlerinde karşılaşılan bir diğer sorunun büyük projelerin küçük parçalara ayrılarak ek listelerden kaçırılması olduğunu belirten Ergun, Anayasa Mahkemesinin bir RES davasında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği yönünde verdiği kararı hatırlattı.

“İliç faciası bu sistemin çöküşünün en acı örneğidir”
Ergun, Erzincan İliç’te yaşanan maden felaketini “bilimsellikten uzaklaşmış ÇED uygulamalarının trajik bir sonucu” olarak niteledi. Toplumda artan tepkinin bu süreçlerin güvenilirliğini kaybettiğinin açık göstergesi olduğunu vurguladı.

“ÇED süreci kuruluş amacından sapmıştır”
Milletvekili, mevcut uygulamaların tesadüf olmadığını belirterek, “ÇED raporları objektifliğini yitirmiş, kamu yararı ikinci plana itilmiştir.” dedi. Süreçlerin yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Ergun, önerilerini şöyle sıraladı:
— Tüm süreçlerin kapsamlı biçimde incelenmesi,
— Rapor hazırlayan firmaların denetlenmesi,
— Halk katılımının gerçek anlamda uygulanması,
— Yargı yolunun tamamen açılması,
— Yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi,
— Cezai yaptırımların artırılması.

Konuşmasını, “Bu Meclisin çevreyi, doğayı ve kamu sağlığını koruması anayasal sorumluluğudur.” diyerek tamamlayan Ergun, tüm milletvekillerini araştırma komisyonu kurulmasına destek vermeye davet etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI