MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül: “Terörsüz Türkiye, milletimizin en tabii hakkıdır”
TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 3’üncü maddesi görüşülürken MHP Grubu adına konuşan Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, “terörsüz Türkiye” hedefiyle yürütülen sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bülbül, muhataplık sürecinin “pazarlık” olmadığını vurguladı, TBMM’de kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun sürecin demokratik ve hukuki altyapısında rol üstlendiğini ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde MHP Grubu adına söz alan MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, konuşmasını “terörsüz Türkiye” hedefi ve sürece dair değerlendirmelere ayırdı.
“Kaotik ortam, güvenlik mimarilerinin yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor”
Bülbül, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada bölgesel krizler ve küresel güç mücadelelerinin odağında yer aldığını belirterek, “Jeopolitik rekabetler, ekonomik gerilimler ve stratejik çatışmalar uluslararası sistemde derin bir istikrarsızlık tablosu ortaya koymaktadır.” dedi. Bülbül, yükselen güvenlik riskleri, devlet dışı silahlı örgütler ve organize göç hareketleri nedeniyle güvenlik mimarilerinin modern tehditlere uygun biçimde tahkim edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Terörsüz Türkiye süreci tarihî bir eşiği ifade ediyor”
MHP’nin yaklaşımını anlatan Bülbül, “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu kararlı liderlik ve millî duruş doğrultusunda şekillenen terörsüz Türkiye süreci, devletimizin bekasını doğrudan ilgilendiren… hayati öneme sahip bir süreçtir.” diye konuştu. Sürecin “sağduyu, sorumluluk ve devlet ciddiyetiyle” ele alınmasının “millî bir vecibe” olduğunu vurguladı.
“Müzakere ile pazarlık aynı şey değildir, muhataplık taviz süreci değildir”
Terörle mücadelenin yalnızca askerî tedbirlerle sınırlı kalamayacağını ifade eden Bülbül, “Kronikleşmiş sorunların kalıcı biçimde çözümlenebilmesi için siyasi ve demokratik aklın devrede olması kaçınılmazdır.” dedi. Kamuoyunda “müzakere” ve “pazarlık” kavramlarının karıştırıldığını belirten Bülbül, “Var olan muhataplık süreci, terör örgütüyle bir pazarlık anlamı taşımamakta… muhataplık hiçbir şekilde taviz verme süreci değildir.” ifadelerini kullandı.
PKK’nın beyanları ve “teyit süreci” vurgusu
Bülbül, süreçte dönüm noktası olarak 27 Şubat 2025 tarihinde kamuoyuna yansıyan açıklamalar ile PKK’nın 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği toplantıda “yapısal dağılma ve silah bırakma” yönünde aldığı kararları işaret etti. Bülbül, “Devletimizce yürütülen teyit süreci… taahhütlerin fiiliyata dönüşüp dönüşmediğinin hukuki ve kurumsal denetim mekanizmasıyla izlenmesini amaçlamaktadır.” dedi.
Komisyon vurgusu: “Demokratik ve hukuki altyapıyı teminat altına alan mekanizma”
TBMM bünyesinde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna değinen Bülbül, komisyonun sürecin “demokratik ve hukuki altyapısını teminat altına alan önemli bir mekanizma” olduğunu söyledi.
“Tasfiye, finans ağlarının kesilmesi ve yargısal değerlendirme esastır”
Uluslararası örnekleri hatırlatan Bülbül, silah bırakan yapıların sağlıklı bir tasfiye sürecinden geçmediği takdirde farklı isimlerle yeniden ortaya çıkabildiğini belirtti. Bülbül, “Silahların belirlenen takvim doğrultusunda teslim edilmesi, örgütsel ve ideolojik yapının bütün türevleriyle tamamen tasfiye edilmesi, yurt içi ve yurt dışındaki tüm finansal ve lojistik ağların kesilmesi… esastır.” dedi ve sürecin “üniter yapıya ve anayasal düzene bağlılık temelinde” yürütüldüğünü kaydetti.
“Barış afla değil adaletle, kardeşlik dayatmayla değil rızayla inşa edilir”
Bülbül, terörsüz Türkiye hedefinin yalnızca bir güvenlik başlığı olmadığını belirterek, “Huzurun tesis edildiği yerde yatırım, refah ve sosyal adalet güçlenir.” dedi. Sürecin hukuk devleti ilkesinden sapmadan yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Bülbül, “Barış, afla değil adaletle; kardeşlik, dayatmakla değil rızayla inşa edilir.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Bülbül, “Terörsüz Türkiye, bir lütuf değil milletimizin en tabii hakkıdır.” dedi; sürecin başarıyla sonuçlanması için MHP’nin “siyasi ve hukuki sorumluluğu üstlenmeye hazır” olduğunu ifade ederek Genel Kurulu selamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI