Öğrencilerin keşfiyle göktaşı gerçeği gün yüzüne çıktı! Kargaların taşıdığı taş, bilim dünyasında şok etkisi yarattı

İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde, bir grup öğrenci kargaların taşıdığı bir taşın göktaşı olabileceğini fark etti. Üniversite kampüsünde gerçekleşen bu olay, kargaların sıradan taşlardan farklı nesneleri taşıma eğilimlerini gözler önüne serdi. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, taşın uzay kökenli olduğu doğrulandı.

Kargaların Taşıdığı Taş ve Göktaşı Gerçeği
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Erdem, "Kargaların göktaşı taşıdığına dair kesin bir bilimsel kanıt olmasa da, parlak nesnelere olan ilgileri nedeniyle bu tür objeleri taşıyabildikleri biliniyor" dedi. Öğrenciler, kargaların taşıdığı taşın sıradan bir taş olamayabileceğini fark ettikten sonra, taş üniversiteye getirildi ve yapılan incelemeler, taşın göktaşı olduğunu ortaya koydu.

Kargaların Göktaşı Arayışı
Prof. Dr. Emre Erdem, kargaların parlak veya alışılmadık yapıya sahip taşlara ilgi gösterebileceğini belirtti. Ayrıca, kargaların taşları rastgele mi taşıdığı yoksa özellikle göktaşlarını mı seçtikleri henüz bilinmiyor. Kampüs çevresindeki gözlemler, kargaların başka taşlar taşıdığına dair bazı ipuçları verse de taşların kesin kökeni hakkında çalışmalar devam ediyor.

Kargaların Göz Yapısı ve Göktaşı Avı
Prof. Dr. Erdem, kargaların göz yapısının insanlardan farklı olduğunu belirterek, "Kargaların ultraviyole ışığı görebilme yeteneği, onların göktaşlarını daha kolay algılamalarını sağlıyor" dedi. Ayrıca, kuşların görme sisteminin hareket eden ve parlak nesneleri daha iyi algılayacak şekilde geliştiğini vurguladı. Bu özellik, kargaların göktaşı arayışında bir avantaj sunuyor.

Rögar Kapakları ve Göktaşları
Prof. Dr. Erdem, göktaşlarının daha çok rögar kapakları etrafında ve çatıların yağmur suyu giderlerinin altında biriken küçük taşlar arasında bulunduğunu belirtti. Bu bölgelerde yer altındaki göktaşı parçacıklarının yüzeye çıkması kolaylaşıyor.

Türkiye’de Göktaşı Düşüşleri ve Maddi Değer
Türkiye’de kaydedilmiş önemli meteorit düşüşlerinden biri, 2 Eylül 2015’te Bingöl’ün Sarıçiçek Köyü'ne düşen göktaşıydı. Ancak, göktaşlarının maddi değeri her zaman yüksek olmayabiliyor. Prof. Dr. Erdem, göktaşının gerçek olup olmadığını anlamanın en doğru yolunun bilimsel testler yapılması olduğunu söyledi. Bu nedenle, göktaşı bulduğunda en güvenilir yol, üniversitelere veya araştırma merkezlerine taşların teslim edilmesidir.

Göktaşları ve Uzay Tozu
Prof. Dr. Erdem, her gün dünya atmosferine yaklaşık 100 ton uzay tozu ve mikrometeoroit düştüğünü ifade etti. Mikrometeoroitlerin büyük çoğunluğu yanarak buharlaşsa da, bazıları yeryüzüne ulaşabiliyor. Ayrıca, kutuplarda göktaşı aramanın daha kolay olduğunu çünkü beyaz zemin üzerinde koyu renkli taşların kendilerini hemen fark ettirdiğini belirtti.

Değerli Göktaşları
Bir göktaşının değeri, nadirliği, bilimsel önemi ve tarihî etkileri gibi faktörlere bağlı olarak değişiyor. Örneğin, Mars veya Ay kökenli meteoritler, taşıdıkları bilimsel bilgiler nedeniyle çok daha değerli olabilir. Ayrıca, Ensisheim meteoru gibi tarihi olaylarla bağlantılı göktaşları da büyük ilgi görmekte.

CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI