Sayın Bayar Özsoy TBMM’de ÇED tartışmalarında “Bilimsel çerçevesi güçlü bir sistemdir keyfî karar algısı onlarca yıllık kurumsal emeği değersizleştiriyor” diyerek önergeye ret gerekçesini açıkladı
Türkiye Büyük Millet Meclisinde İYİ Parti Grubunun ÇED süreçlerine ilişkin Meclis araştırması talebi görüşülürken AK Parti adına söz alan Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy, ÇED mekanizmasının bilim dışı ve kapalı yürütüldüğü yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Özsoy, ÇED’in 2872 sayılı Çevre Kanunu ve yönetmeliklerle tanımlanan, teknik raporlar, kurum görüşleri ve uzman değerlendirmeleriyle ilerleyen kurumsal bir yapı olduğunu belirterek halk katılımı süreçlerinin mevzuata uygun yürütüldüğünü ifade etti. Rapor hazırlayan firmaların Bakanlığın yeterlilik denetimi altında olduğunu kaydeden Özsoy, önergenin tüm sistemi haksızca yaftaladığını belirtti.
İYİ Parti Grubunun Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerine yönelik Meclis araştırması önergesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisinde söz alan AK Parti Kayseri Milletvekili Bayar Özsoy, konuşmasına iddiaların yanlış bir algı yarattığını vurgulayarak başladı.
“ÇED çevre politikasının omurgasıdır”
Özsoy, ÇED mekanizmasının keyfî bir uygulama gibi gösterilmesinin doğru olmadığını belirterek, “ÇED bu ülkenin çevre politikasının omurgalarından biridir.” dedi. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerin bilimsel temellerle oluşturulduğunu hatırlattı.
“Raporlar çok katmanlı teknik değerlendirmelere dayanır”
Milletvekili, bir ÇED dosyasında jeoloji, hidrojeoloji, flora-fauna, hava-su kalitesi, gürültü, atık yönetimi ve kümülatif etkiler gibi pek çok teknik başlığın zorunlu olduğuna dikkat çekti. “Raporu hazırlayan firmanın değil, idarenin bilimsel ve hukuki denetimi belirleyicidir.” dedi.
“Firmalar profesyonel ve denetime tabidir”
Özsoy, ÇED raporlarını hazırlayan firmaların Bakanlıktan yeterlilik belgesi alan profesyonel kuruluşlar olduğunu, mevzuata aykırı davrananlar için belge iptaline kadar uzanan yaptırımlar bulunduğunu ifade etti.
Halk katılımı eleştirilerine yanıt
Milletvekili, “Halkın katılımı yok.” eleştirisinin de doğru olmadığını söyleyerek EK-I kapsamındaki her projede toplantıların zorunlu olduğunu, ilan edildiğini, tutanak altına alındığını ve raporlara yansıtıldığını belirtti. Katılımın düşük olduğu örneklerin tüm sistemi temsil etmediğini ifade etti.
“‘ÇED gerekli değildir’ kararları keyfî değildir”
Özsoy, bu kararların EK-II kapsamındaki seçme-eleme sürecinin sonucu olduğunu belirterek, “Risk görülen her durumda tam ÇED süreci işletilir.” dedi. Bu kararların çevre izinlerini ve denetimleri ortadan kaldırmadığını vurguladı.
“Eleştirileri dikkate alarak sistemi güçlendiriyoruz”
Bakanlığın dijital ÇED süreçleri, coğrafi bilgi sistemi entegrasyonları ve rehber dokümanlarla uygulamaları geliştirdiğini belirten Özsoy, “Hiçbir sistem kusursuz değildir ancak biz çevreyi korumayı anayasal bir sorumluluk olarak görüyoruz.” dedi.
Konuşmasını önergeye ret oyu vereceklerini belirterek tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI