SERA KADIGİL TBMM’DE MEB BÜTÇESİNİ PROTESTO ETTİ: “HER HAFTA ÇALIŞIRKEN 2 ÇOCUK ÖLÜYOR, BÜTÇENİN YÜZDE 1,5’İYLE BİR ÖĞÜN YEMEK BİLE VERİLMİYOR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alan Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Av. Sera Kadıgil, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde çocuk yoksulluğu, MESEM’lerdeki çalışma koşulları, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocuklar ve devlet okullarında ücretsiz bir öğün yemek verilmemesini sert sözlerle eleştirdi. Kadıgil, sadece bu yıl 82 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini, 14’ünün MESEM’li olduğunu öne sürerek “Bu ülkede her hafta çalışırken 2 çocuk ölüyor.” dedi. TİP milletvekili, MESEM’li bir öğrencinin “sabah 05.00’te buz gibi evden çıkıp 22.00’de 200 liraya mesaisi biten” gününü anlatan mektubunu komisyonda okudu, tüm muhalefet sıralarının devlet okullarında bir öğün ücretsiz yemek çağrısında birleştiğini vurguladı. Kadıgil, Millî Eğitim bütçesinin yalnızca yüzde 1,5’inin ayrılması hâlinde tüm devlet okulu öğrencilerine bir öğün ücretsiz yemek verilebileceğini savundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 18’inci Birleşiminde, Millî Eğitim Bakanlığı ve bağlı kurumların 2026 yılı bütçesi görüşülürken söz alan Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Av. Sera Kadıgil, konuşmasını 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vurgusuyla başlattı. Kadıgil, eğitimdeki eşitsizlikler, çocuk yoksulluğu ve mesleki eğitim merkezlerinde çalışan çocuklara ilişkin ağır eleştiriler dile getirdi.
Kadıgil, “Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Az sayıda kalan, sizin çocuklarınız gibi özel okullarda okuyan çocuklar bugün Dünya Çocuk Hakları Günü üzerine kompozisyonlar yazacaklar, süslü püslü resimler yapacaklar.” dedi. Buna karşılık, kendi iddiasına göre “bu sene yoksulluk yüzünden okulsuzlaşan 1 milyon çocuğun” bu imkâna sahip olmadığını söyledi.
Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü, MESEM’lerde çalışan çocukları da gündeme getirerek, bu merkezlerde sayının “3 milyona dayandığını” ileri sürdü ve bu çocukları “çocuk işçi” olarak niteledi. Kadıgil, “Sizin yüzünüzden devlet eliyle çocukları ölüme gönderdiğiniz MESEM’lerde sayısı 3 milyona dayanan çocuk işçilerin böyle bir lüksü olmayacak.” ifadesini kullandı.
Komisyonda sözünün kesilmesine rağmen konuşmasına devam eden Kadıgil, sadece bu sene çalışırken hayatını kaybeden çocukların sayısını da gündeme getirdi: “Sadece bu sene çalışırken katledilen 82 çocuğun böyle bir lüksü olmayacak.” dedi.
Oturuma verilen aranın ardından sözlerine devam eden TİP Milletvekili, verileri tekrar ederek “Bu ülkede bir senede 82 çocuk öldü, bu çocukların 14’ü MESEM’liydi. MESEM geldiğinden beri 16 çocuk öldü.” iddiasında bulundu. Kadıgil, bu rakamlardan hareketle “Bu ne demek biliyor musunuz? Bu ülkede her hafta çalışırken 2 çocuk ölüyor demek.” ifadesini kullandı.
MESEM’Lİ ÖĞRENCİNİN MEKTUBU OKUNDU
Sera Kadıgil, mesleki eğitim merkezlerinde yaşandığını söylediği koşulları somutlaştırmak için, kendisine ulaştığını belirttiği bir MESEM’li öğrencinin mektubundan bölümler okudu. Mektupta bir öğrencinin günlük rutini şu sözlerle aktarıldı:
“Sabah 05.00’te gün doğmadan uyanıyorum, ev buz gibi. Otobüse biniyorum, iki saat sürüyor. İniyorum, patron tepemde. Ben siber güvenlik ve yazılım okuyorum ama yaptığım şey kablo taşımak ve inşaatlarda çalışmak. Elimdeki elektrik 220 volt, hata lüksüm yok. Saat 13.00, yemek zaten yok, çantamdaki poğaçayı çıkarıp yiyorum. ‘Arkadaşım bugün de maaş yatmadı.’ diyor, gülüyoruz. Saat 22.00 oluyor, mesai anca bitiyor. Ben daha 17 yaşındayım ama içimde 40 yaşında birinin yorgunluğu var. Siz bu mektubu okurken ben bir günümü daha 200 TL’ye satmış olacağım.”
Kadıgil, bu mektubun ardından “Bana kızıyorsunuz, hadi bu çocuğa da kızın.” diyerek MESEM uygulamasını savunan çevrelere tepki gösterdi.
“MESEM’LERİ İŞVEREN ÖRGÜTLERİ SAVUNUYOR, MUHALEFET UYARIYOR”
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili, MESEM modeline destek veren kurumları da isim vererek sıraladı. “Bu MESEM’i kim savunuyor, baktım, araştırdım.” diyen Kadıgil, “Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu savunuyor, Müslüman iş adamları derneği savunuyor, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği savunuyor, bir de buradaki vekiller savunuyor.” ifadelerini kullandı.
Komisyonda sabah oturumundan itibaren söz alan muhalefet milletvekillerinin ortak çağrılarına dikkat çeken Kadıgil, “CHP sıraları, DEM Parti sıraları, İYİ Parti sıraları, EMEP, bağımsız vekiller… Herkes size ne söylüyor? ‘Bu çocukların okullarda bir öğün yemeğe ihtiyacı var.’ diyor.” şeklinde konuştu.
“BÜTÇENİN YÜZDE 1,5’İYLE HER ÇOCUĞA BİR ÖĞÜN YEMEK VERİLEBİLİR” İDDİASI
Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin dağılımına da atıf yaparak, tüm devlet okulu öğrencilerine bir öğün ücretsiz yemek sağlanmasının mümkün olduğunu savundu. Kadıgil, “Elinizdeki bütçenin sadece yüzde 1,5’iyle bütün çocuklara bütün devlet okullarında ücretsiz bir öğün yemek verebilirsiniz ama yapmıyorsunuz.” iddiasında bulundu.
Kadıgil, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunduğu kapsamlı sunum dosyasına da atıfla, “Sunum dosyası yerine maşallah kitap yazmışsınız, iddianameler gibi. Ne kadar uzarsa içi o kadar boşalıyor.” ifadesini kullandı. Sunumda yer alan “insanı hangi ilke ve değerler doğrultusunda yetiştirmek istiyoruz” bölümlerine gönderme yaparak, “Siz ‘millî, manevi değerleri içselleştirmiş nesiller’ diyorsunuz, bizim derdimiz ise önce bu nesillerin doyması.” dedi.
“BİR LİSE BAHÇESİNDE ÇOCUKLARIN KAHVALTISINI GÖZÜMLE GÖRDÜM”
Okul kantinlerindeki fiyatlara ve öğrencilerin beslenme koşullarına da değinen Kadıgil, konuşma öncesinde bir liseyi ziyaret ettiğini anlattı. “Dün bir lisenin bahçesine gittim, bir çocuğun kahvaltısını gözlerimle gördüm.” diyen Kadıgil, şöyle devam etti:
“Dün akşamdan kalan pilavı, salatanın suyuyla karıştırmış kahvaltı ediyor. Bu çocuk şanslı ha, elinde kahvaltısı var en azından.”
Okul kantininde gördüğü fiyatları da komisyonla paylaşan Kadıgil, “Kâğıt gibi incecik bir dilim kaşar olan tost 100 lira. İki sene önce bu komisyonda bir şişe su 5 lira oldu diye konuşmuştum, şu an bir şişe su 15 lira.” dedi. Bu şartlar altında çocuklara ücretsiz içme suyu ve bir öğün okul yemeği sağlanmamasını eleştirdi.
“BAKANIN ÇOCUĞUNUN GİTTİĞİ ÖZEL OKULDA İKİ ÖĞÜN YEMEK VE TAM DONANIM VAR” İDDİASI
Konuşmasında özel okullardaki imkânlarla devlet okullarındaki şartları karşılaştıran Kadıgil, bir özel okulun tanıtım metninde yer alan imkânları örnek gösterdi. “Bir özel okulun şartlarını haberlerde gördüm.” diyen Kadıgil, “Kahvaltı, öğle yemeği dahil 2 öğün yemek, açık–kapalı spor salonu, güvenlikler, temizlik görevlileri, piyanolar, bale dersleri; hepsi var.” ifadelerini kullandı.
Bu okula Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kızının gittiğini iddia eden TİP Milletvekili, “Allah bağışlasın, sizin kızınız bu okula gidiyormuş, gözüm yok ama iki çift sözüm var: Neden diğer çocuklar bu kadar şanslı olamıyor? Neden yoksul çocuklar üç poğaçayla, o da bulabilirlerse, günü geçirmek zorunda kalıyor?” diye sordu.
“ÖZEL OKUL SAYISI YÜZDE 200 ARTTI, DEVLET OKULLARI YERİNDE SAYIYOR”
Konuşmasının sonunda eğitimdeki özelleşmeye de dikkat çeken Sera Kadıgil, özel okul sayısının yüzde 200 arttığını, buna karşın devlet okullarının kapasite ve nitelik açısından yeterince güçlendirilemediğini savundu. “Bu yüzden bu ülkede özel okul sayıları yüzde 200 artmış durumda, devlet okulları yerinde sayıyor.” diyerek MEB bütçesini ve hükümetin eğitim politikasını eleştirdi.
Komisyon Başkanı Mehmet Muş’un süre uyarısı üzerine sözlerini tamamlayan Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Av. Sera Kadıgil, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamadığını savunarak devlet okullarında bir öğün ücretsiz yemek ve MESEM uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi çağrısını yineledi.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI