AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin: “Sağlıkta vatandaşın ‘Nerede bu devlet’ feryadını bitirdik, kimseyi mezhebine, etnik kökenine veya oyuna göre ayırmadık”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, son yirmi üç yılda sağlık alanında yürütülen politikaları savunarak yaşam süresindeki artış, bebek ölüm hızındaki düşüş, şehir hastaneleri yatırımları, hekim ve hemşire sayısındaki artış ve acil sağlık hizmetlerindeki kapasiteyi rakamlarla anlattı. Yegin, muhalefetin etnik ayrımcılık ve şehir hastaneleri eleştirilerine “Mardin, Diyarbakır, Muğla, Niğde, Van’da aynı anda şehir hastanesi yapıyoruz, aldığımız oya bakmıyoruz.” sözleriyle yanıt verdi; 13 aşıyı ücretsiz uygulayan az sayıda ülkeden biri olduklarını, 6 hastalığın yenidoğanda topuk kanıyla tarandığını, 6 bini aşkın ambulansın, helikopter ve uçak ambulansların her yıl milyonlarca vakayı taşıdığını belirterek “Bu hizmetler Sarı çizmeli Mehmet Ağa’nın, bize sosyal medyada küfreden vatandaşın bile hakkıdır.” ifadelerini kullandı.

Kasım 22, 2025 - 09:55
Kasım 22, 2025 - 10:09
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin: “Sağlıkta vatandaşın ‘Nerede bu devlet’ feryadını bitirdik, kimseyi mezhebine, etnik kökenine veya oyuna göre ayırmadık”


AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, iktidarın sağlık politikalarını ve yatırımlarını savundu. Yegin, “Yirmi üç yıldır vatandaşın her alanda olduğu gibi sağlık alanında da standardını yükseltmeye, devletin sunduğu hizmetlere bizatihi yaşadığı yerde, oturduğu yerde, memleketinde ulaşabilmesini sağlamaya gayret ettik.” dedi.

AK Parti’nin hizmet yaklaşımında hiçbir ayrımcılık olmadığını vurgulayan Yegin, “Gelenin ne mezhebine baktık, ne etnik kökenine baktık, ne parasına puluna baktık, ne hangi partiye oy vermiş ona baktık. Yeter ki Allah’ın kuludur, ihtiyaç vardır, biz de bu ülkeyi yöneten insanlarız ve bu iş bizim sorumluluğumuzdadır.” ifadelerini kullandı. Bazı muhalefet konuşmalarında iktidarın etnik ayrımcılıkla suçlanmasını “hiçbir şeye hizmet etmeyen cümleler” olarak niteledi.

“İki şeye bakarım: Yaşam süresi ve çocuk ölümleri; ikisinde de tablo lehimize döndü”

Sağlık politikalarının başarısını ölçerken iki temel göstergeye dikkat ettiğini söyleyen Orhan Yegin, “Sağlık hizmetleri denince iki şeye bakarım: Bir, yaşam süresi ne olmuş; iki, çocuk ölümleri ne olmuş.” diyerek rakamları paylaştı.

TÜİK verilerine atıf yapan Yegin, doğuşta beklenen yaşam süresinin 72,5 yıldan 78,1 yıla çıktığını, kadınlarda 80,7, erkeklerde ise 75,5 seviyesine yükseldiğini belirtti. Dünya ortalamasının 73,3, orta–üst gelir grubu ülkelerde ise 74,1 olduğunu söyleyen Yegin, “Biz bu grupların da üzerine çıkmış durumdayız, bu trend devam ettikçe arayı daha da açacağız.” dedi.

Bebek ölüm hızında kaydedilen düşüşü de vurgulayan Yegin, “2002’de binde 31,5 bebek kaybedilirken bugün binde 8,9’a düşmüşüz. Övünerek söylemiyoruz, daha da düşürmemiz lazım ama makası biz kapattık. Dünya ortalaması binde 27,1; sizin ülkeniz bunu başarmış.” sözleriyle tabloyu özetledi. Yenidoğan döneminde topuk kanıyla 6 hastalığın tarandığını hatırlatan Yegin, bu uygulamayı sağlık profesyonellerinin ayrıntılarıyla bildiğini belirterek detaya girmedi.

Hekim ve hemşire sayısında 2,5–3 kat artış, güçlü birinci basamak ağı

AK Parti Ankara Milletvekili, sağlık insan gücü ve altyapı kapasitesindeki artışa da dikkat çekti. Hekim sayısının 92 binden 233 bine, yani yaklaşık 2,5 katına çıktığını söyleyen Yegin, hemşire ve ebe sayısının da 114 binden 335 bine, yani 3 katına yükseldiğini ifade etti.

Birinci basamak ve diğer sağlık tesisleri açısından şu tabloyu paylaştı:

  • 8.300 aile sağlığı merkezi (ASM),

  • 973 toplum sağlığı merkezi,

  • 327 sağlıklı hayat merkezi,

  • 3.557 acil yardım istasyonu,

  • Eczaneler, diyaliz merkezleri, özel muayenehaneler ve üniversite hastaneleri ile birlikte “büyük bir sağlık ordusu ve altyapısı”.

Yegin, “Hastanelerimizin yüzde 80’i, yatak kapasitesinin yüzde 85’i, ağız ve diş sağlığı merkezlerinin yüzde 92’si bizim dönemimizde ya sıfırdan yapılmış ya da tamamen yenilenmiştir.” dedi. Son bir yılda 36 hastanenin hizmete alındığını ve 3.340 yatağın sisteme eklendiğini hatırlattı.

Şehir hastaneleri ve “etnik ayrımcılık” tartışması: “Mardin, Diyarbakır, Muğla, Niğde, Van’da aynı anda şehir hastanesi yapıyoruz”

Muhalefet sıralarından gelen “şehir hastaneleri soygun” eleştirilerine ve bazı konuşmalarda dile getirilen “bölgeye, oya göre yatırım” iddialarına yanıt veren Yegin, şehir hastanelerinin Türkiye’nin her bölgesinde eşitlikçi bir yaklaşımla hayata geçirildiğini söyledi. “Her yere şehir hastaneleri inşa etmeye çalışıyoruz. Bizi etnik ayrımcılıkla suçlayan insanlar utanır mı bilmiyorum.” diyen Yegin, örnek olarak şunları sıraladı:

  • Mardin’de 750 yataklı şehir hastanesi inşaatının sürdüğünü,

  • Diyarbakır Kayapınar’da 1.000 yataklı, Diyarbakır Yenişehir’de 1.000 yataklı şehir hastanelerinin yapıldığını,

  • Muğla’da 700 yataklı şehir hastanesi inşaatının devam ettiğini,

  • Niğde ve Van Gevaş’ta da yeni hastane yatırımlarının olduğunu** söyledi.

Etnik kökenine göre ayrım yapıyoruz, öyle mi? Aldığımız oya göre ayrım yapıyoruz, öyle mi? Biz vatandaşımızı bir bütün görürüz: Allah’ın kulu, milletimizin bir ferdi. Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet ülküsüyle kimseyi ayırt etmeden hizmet götürüyoruz.” sözleriyle tepki gösterdi.

Memnuniyet oranları: “2002’de yüzde 30’lardaydı, 2010’da yüzde 75’e çıktı, bugün pandemi etkisiyle yüzde 65’lerde”

Yegin, sağlık hizmetlerinden memnuniyet verileri üzerinden yürüyen tartışmalara da yanıt verdi. Muhalefetin “memnuniyet düştü” eleştirilerine karşılık, 2002’de yüzde 30’lar seviyesinde olan sağlık hizmetlerinden memnuniyetin 2010’da yüzde 75’e çıktığını söyledi. Pandemi ve o dönemde biriken, ertelenen operasyonların etkisiyle bugün memnuniyetin yüzde 65’ler civarına gerilediğini, ancak “birikmiş yük azaldıkça tekrar yukarı çıkacağını” savundu.

Evde sağlık hizmetlerinin 2024–2025 arasında bir yılda yüzde 16,5 oranında artırıldığını belirten Yegin, SABİM çağrı merkezleri, UMKE ekipleri ve acil yardım kapasitesiyle birlikte memnuniyetin yeniden yükselmesini beklediklerini ifade etti.

Acil sağlık hizmetleri: 6 binin üzerinde ambulans, helikopter, uçak ve deniz ambulanslarıyla on binlerce vaka nakli

Orhan Yegin, acil sağlık hizmetlerindeki dönüşümü anlatırken 2002’de 481 olan acil yardım istasyonunun bugün 3.600’e, 618 ambulansın 6.308’e yükseldiğini vurguladı. 2024 yılında 6 milyon 800 bin vakayı ambulanslarla taşıyan bir sistemden söz ettiğini belirtti.

Bugün sistemde:

  • Kar paletli ambulans,

  • Yenidoğan ambulansı,

  • Çok sedyeli ambulans,

  • Yoğun bakım ve obez ambulansı,

  • Motosiklet ambulans,

  • Helikopter ve uçak ambulanslar
    bulunduğunu söyleyen Yegin, “Bugüne kadar 50.420 vakayı helikopterle, 20 binin üzerinde vakayı uçakla, ilk on ayda 3 bin vakayı da deniz ambulansı ile nakleden bir acil sağlık hizmetimiz var.” dedi.

Bu hizmetlerin kimler için kullanıldığını vurgularken, “Sarı çizmeli Mehmet Ağa’yı, onun çocuğunu, eşini, gelinini taşıyoruz. Bize sosyal medyada küfretse bile ihtiyacı varsa ‘Bu onun da hakkı.’ diyen bir iktidarız biz.” ifadelerini kullandı.

“Özel hastanelere mecbur ediyorsunuz” eleştirisine yanıt: “Hekime başvurunun yalnızca yüzde 7’si özel”

Muhalefetin “vatandaş özele mecbur edildi, sermaye lehine sağlık düzeni kuruldu” eleştirisini de rakamlarla yanıtlayan Orhan Yegin, 2024’te hekim başvurularının 930 milyona ulaştığını, kişi başı hekime başvurunun 12,2 seviyesine çıktığını söyledi. Bu başvuruların yalnızca yüzde 7’sinin özel hastanelere yapıldığını, 2002’de bu oranın yüzde 8 olduğunu belirterek, “Bir puan azalmış durumda. ‘Vatandaşı özelleştirdiniz, özele mahkûm ettiniz.’ diyorsunuz, rakamlar tam tersini söylüyor.” dedi.

Ameliyatlarda da benzer tabloyu anlattı: 2002’de 1,6 milyon ameliyatın yüzde 14’ü özel hastanelerde yapılırken, bugün 4,6 milyon ameliyatın yüzde 16’sının özelde gerçekleştirildiğini; özel sağlık kuruluşlarının yatak, kapasite ve pek çok göstergede 2002 seviyesinin gerisinde olduğunu savundu. Bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme alanlarında özelin kamuyla yakın seyrettiğini, ancak “yakınlığın da 2002’ye göre azalarak devam ettiğini” söyledi.

Şehir hastanelerine yönelik “soygun” iddiasına karşı, KÖİ projelerinin bütçe içindeki payının 6,1 seviyelerine gerilediğini belirterek, bunun bir soygun tablosu değil, yönetilebilir bir yatırım aracı olduğunu ifade etti.

Hekim göçü ve baskı tartışması: “Hekim kisvesiyle orduya iftira atanlarla mücadele ediyoruz, hekimle değil”

Hekimlerin yurtdışına gidişi ve baskı iddialarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yegin, “Bizim baskı yaptığımız hiçbir doktor yok.” dedi. Eleştirilerinin yöneldiği kesimi “hekim kisvesiyle orduya ‘kimyasal silah kullandı’ iftirası atanlar, ülkeye düşmanca tavır alanlar ve ‘yenidoğan çeteleri’ gibi suç yapılarıyla iç içe geçenler” olarak tanımlayan Yegin, “Biz hekim kisvesi altında hainlik edenlerin üzerine hukukla, siyasetle, söylemlerimizle gidiyoruz. Bunun dışında işini yapan hekim, vatandaşa hizmet götüren hekim başımızın tacıdır; bütün hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın elini öperiz.” dedi.

MR, tomografi ve sezaryen tartışması: “Hem ‘gereksiz’ diyorsunuz hem ‘randevu yok’ diye şikâyet ediyorsunuz”

Muhalefetin bir yandan Türkiye’yi “gereksiz MR ve tomografi çekiminde dünya zirvesinde olmakla”, diğer yandan “MR için aylar sonrasına randevu verildiğiyle” eleştirdiğini hatırlatan Yegin, bu yaklaşımı çelişkili bulduğunu söyledi. Kurulan e-nabız ve dijital altyapı sayesinde mükerrer tetkiklerin önüne geçmeye çalıştıklarını, bir işlemin kısa süre içinde aynı yerde tekrar edilmesini engellemeye dönük yazılımlar kullanıldığını ifade etti.

Sezaryen oranlarının yüksekliği ve normal doğum teşviki konusundaki eleştiriler için de “Biz sezaryeni düşürüp normal doğumu artırmaya çalışıyoruz, bir yandan aynı şeyleri söyleyenler diğer yandan ‘Kaç çocuk yapacağımıza müdahale ettiniz, bir de nasıl doğuracağımıza karışıyorsunuz.’ diyor.” sözleriyle muhalefeti tutarsızlıkla suçladı.

Aşılar ve yoğun bakım kapasitesi: “13 aşıyı ücretsiz uygulayan nadir ülkelerdeniz”

Aşılama politikalarına ilişkin eleştiriler üzerine, Türkiye’nin 13 ayrı aşıyı çocuklara ücretsiz uygulayan dünyadaki nadir ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Yegin, yoğun bakım yatak sayısında, 100 bin kişiye düşen yatak kapasitesinde ve benzeri göstergelerde pek çok OECD ve AB ülkesinin üzerinde olduklarını öne sürdü. Muhalefetten gelen “Bu istatistikler doğru değil” itirazlarına karşı, “Bunlar profesyonellerin verileridir, isteyen herkesle paylaşılır; kimseden saklanmıyor.” dedi.

Konuşmasının son bölümünde kendisini “siyasetçi” olarak tanımlayan Orhan Yegin, performansı günlük hayattan bir örnekle özetledi:
“Ben şuna bakarım: Vatandaş dün hastaneye gittiğinde neydi, bugün ne? Dün yaşadığı şehirde her hizmeti alabiliyor muydu, yoksa şehir şehir dolaşıp hem işinden hem cebindeki parasından, refakatçisiyle birlikte pansiyon, misafirhane ve ulaşım giderlerinden mi oluyordu? Bugün bunu büyük ölçüde ortadan kaldırdık mı, kaldırmadık mı?”

Vatandaşın sağlıkta başı dara düştüğünde ‘Nerede bu devlet!’ feryadını bitirdik mi, bitirmedik mi? Allah’a hamdolsun bitirdik.” diyen Yegin, bu süreçte emeği geçen hekimlerden hemşirelere, tüm sağlık çalışanlarından siyasi iradeye kadar herkesin katkısına teşekkür etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI