AK PARTİLİ ORHAN YEGİN: “YİRMİ ÜÇ YILDIR TARIM BİTTİ DİYORSUNUZ AMA TÜRKİYE TARIMDA NET İHRACATÇI, AVRUPA’DA BİRİNCİ, DÜNYADA YEDİNCİ”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, muhalefetin “tarım bitti” eleştirilerine tarımsal hasıla, ihracat, tohum ve hayvancılık verileriyle yanıt verdi. Yegin, son yirmi üç yılda çiftçiye reel fiyatlarla 2 trilyon 200 milyar lira destek verildiğini, Türkiye’nin tarım ve gıdada net ihracatçı olduğunu, tarımsal ihracatın 2002’de ülkenin toplam ihracatına yakın bir seviyeye yükseldiğini söyledi. “Sertifikalı tohum üretimini 10 kat, fide-fidan üretimini 45 kat artırdık, 100’den fazla ülkeye tohum satıyoruz.” diyen Yegin, organize tarım bölgeleri, ürün ihtisas havzaları, çayır-mera ıslahı ve kırsal kalkınma destekleriyle tarımsal dönüşümün sürdüğünü ifade etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, tarım politikalarına yönelik eleştiriler ve bütçenin genel çerçevesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü anarak başlayan Yegin, “Tüm öğretmenler başımızın tacıdır, eli öpülesi öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının, yönetilmesi güç ve çıktıların uzun vadede görülebildiği bir alanda çalıştığını belirten Yegin, “Gerçekten yönetmesi çok zor bir Bakanlığın, çıktılarının görünmesinin zor olduğu, her şeyden etkilenen bir Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz.” ifadesini kullandı. Buna rağmen Bakanlığın verimlilik, kalite, kayıtlılık, yatırım ve sürdürülebilirliği esas alan bir çizgide yürüdüğünü söyledi.
“SUYU KORUYAN, ORMANI YAŞATAN, MİLLETİN GIDASINI SAĞLAYAN BİR YAPI OLUŞTURDUK”
İklim değişikliği, küresel ısınma, afetler, taşkınlar, kuraklık ve don gibi risklerin tarımı ve hayvancılığı doğrudan etkilediğini hatırlatan Yegin, “İklim değişikliği, küresel ısınma, afetler, taşkınlar, kuraklık, don ve benzeri birçok durum tarımı, hayvancılığı ve hayatı sınamaya tabi tutuyor.” dedi.
Bu çerçevede Bakanlığın suyu merkeze alan bir destek politikasına geçtiğini belirten Yegin, saha çalışmalarını hatırlatarak, “İl il gezdiler, ilçe ilçe gezdiler, bütün birlikleri dolaşıp çiftçimize bunu anlattılar ve suyu merkeze alan bir politikaya geçtiler, bu çok kıymetli.” sözleriyle bakanlık bürokrasisinin saha çabasına vurgu yaptı.
Yegin, yeni destek modelini şöyle özetledi:
“Temel destekte üretimde mazotunun yarısını, gübrenin dörtte birini destekliyoruz. Planlamaya göre üretim yaparsa mazotunun tamamını ve gübre maliyetinin yarısını alıyor. Su kısıtı olan yerde planlı üretime geçerse mazotunun da gübresinin de tamamını karşılayan bir uygulamaya geçiyoruz ve bunu uyguluyoruz.”
Buna rağmen muhalefetin sürekli çiftçinin desteklenmediğini iddia ettiğini söyleyen Yegin, “Arkadaşlarımız sürekli çiftçiye destek olmadığından bahsediyor ama rakamlar ortada.” dedi.
“DSİ ELİYLE 11 BİN TESİS, 3,5 TRİLYON LİRA YATIRIM; ÇİFTÇİYE 2,2 TRİLYON LİRA DESTEK”
Son yirmi üç yılda Devlet Su İşleri eliyle yapılan yatırımları hatırlatan Yegin, “DSİ eliyle AK Parti iktidara geldiğinden beri yirmi üç yılda 3 trilyon 500 milyar lirayla 11 bin tesisin açılışı yapılmış.” dedi. Bu tesislerin 805’inin baraj, 500’ün üzerinde gölet ve bent, 352 içme suyu tesisi, atık su arıtma tesisleri, 1.900 sulama tesisi ve 365 arazi toplulaştırma projesi olduğunu belirtti.
Yegin, bu yatırımlarla birlikte üreticiye doğrudan destekler için de önemli kaynağın ayrıldığını söyleyerek, “Yirmi üç yılda yapılan tesislerin üçte 2’si kadar bir bedeli, yani 2 trilyon 200 milyar lirayı biz yirmi üç yılda üreten çiftçimize destek, teşvik olarak vermişiz.” dedi. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden sağlanan düşük faizli kredi ve faiz sübvansiyonlarının bu rakamın dışında olduğunu da ekledi.
“TOHUMDA YERLİLİK VE İHRACAT: ‘YERLİ TOHUM BİTTİ’ DİYENLERE CEVAP”
Muhalefetin “tohum bitti, yerli tohum kalmadı” eleştirilerine cevap veren Yegin, sertifikalı tohum ve fide-fidan üretimindeki artışları hatırlattı:
“Sertifikalı tohum üretimini yaklaşık 10 kat, sertifikalı fide-fidan üretimini yaklaşık 45 kat artırmışız. Bugün sadece kendi ihtiyacını karşılamanın ötesine geçmiş, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan ve tohum ticaretinde önemli bir ülke hâline gelmişiz.”
Yegin, buna rağmen “Hele dışarıdan gelen hibrit tohumlar olmasa tarladan ürün değil, hava alırız.” şeklindeki muhalefet söylemlerini eleştirerek, “Siz bunları söylemeye devam ediyorsunuz ama rakamlar bambaşka bir tabloyu gösteriyor.” dedi.
“TARIMSAL HASILA 24,5 MİLYAR DOLARDAN 75 MİLYAR DOLARA ÇIKTI, AVRUPA’DA BİRİNCİYİZ”
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, tarımsal hasıla ve ihracat rakamları üzerinden tabloyu şöyle çizdi:
“Yirmi üç yılda üreticilerimize verdiğimiz destekler ve devlet eliyle yaptığımız yatırımlarla ülkemizin tarımsal hasılasını 3 kat artırmışız. 2002’de 24,5 milyar dolar olan tarımsal hasılamız bugün 75 milyar dolar.”
2002’de tarımsal hasılada Avrupa’da 4’üncü, dünyada 12’nci sırada olan Türkiye’nin bugün Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci sıraya çıktığını söyledi. 2024 yılında yaklaşık 33 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı yapıldığını hatırlatan Yegin, “2002’de Türkiye’nin toplam ihracatı 36 milyar dolardı. Bugün sadece tarımsal ürün ihracatımız 33 milyar dolara dayanmış durumda.” dedi.
Bu rakamları hatırlatarak, “Yirmi üç yılda tarımı bitirdiğinizi, samanı bile ithal ettiğimizi söylüyorsunuz ama biz yirmi üç yıldır tarımda net ihracat fazlası veren bir ülkeyiz.” ifadelerini kullandı.
“MEYVE-SEBZEDE AVRUPA BİRİNCİSİ, HAYVANCILIKTA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ”
Orhan Yegin, rakamlarla devam ederek, Türkiye’nin meyve-sebze, hayvancılık ve su ürünleri alanındaki sıralamasını şöyle özetledi:
-
“Meyve-sebze üretiminde Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncüyüz.”
-
“Büyükbaş hayvanda 1’inci, küçükbaşta 1’inciyiz.”
-
“Bal üretiminde Avrupa’da 1’inci, dünyada 2’nciyiz.”
-
“Kanatlı hayvanda Avrupa’da 1’inciyiz.”
-
“Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da 2’nciyiz.”
Genetik kaynaklara da değinen Yegin, “Yaklaşık 123 bin materyalle dünyanın en güçlü gen bankaları arasına girmişiz.” derken, 2026’da Balıkesir’de dünyanın en büyük jeotermal sera organize bölgesinin, Yalova’da ise Akdeniz ülkeleri içinde en büyük su ürünleri kontrol ve denetim merkezinin kurulacağını söyledi.
Orman varlığına ilişkin olarak da, Türkiye’nin orman varlığını en çok artıran ülkeler arasında dünyada 4’üncü, en çok ağaçlandırma yapan ülkeler arasında 3’üncü sırada olduğunu hatırlattı.
“1980’İ BUGÜNLE KIYASLAYANLAR TARIMDAKİ YAPISAL DÖNÜŞÜMÜ GÖZ ARDI EDİYOR”
Muhalefetin 1980’li yıllara referansla yaptığı kıyaslamalara da değinen Yegin, o dönem Türkiye’nin neredeyse tamamen bir tarım toplumu olduğunu, terör, darbeler ve ekonomik krizlerle köyden kente göçün hızlandığını anlattı.
“1980’de Manisa ve Zonguldak gibi illeri de sayarsak 850 bin nüfusun üzerinde 8 şehir vardı; bugün 30’un üzerinde büyükşehir olan bir Türkiye’den bahsediyoruz.” diyen Yegin, şehirleşme ve yapısal dönüşümün tarım istatistiklerini doğrudan etkilediğini söyledi.
Eleştirilerin sahadan kopuk olduğunu savunan AK Partili vekil, “Seçim bölgelerinize gitseniz, tarımın ve hayvancılığın nereye geldiğini çok daha iyi görürsünüz. Buraya gelip ‘Tarım bitti.’ diyorsunuz ama millet sizi inandırıcı bulmuyor; o yüzden yirmi üç yıldır aynı yerdesiniz.” ifadelerini kullandı.
“BUNLAR ÖYKÜ DEĞİL, YİRMİ ÜÇ YILIN ESERLERİDİR”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın Bakanın sunumuyla ilgili “öykü anlattı” sözlerine göndermede bulunan Yegin, “Bunlar öykü değil, yirmi üç yılda AK Parti eliyle, son dönemde de Cumhur İttifakı eliyle elde edilen somut sonuçlardır.” dedi.
Muhalefetin “tarım bitti, her şey bitti” söylemini “asılsız iddialar ve karalama çabaları” olarak nitelendiren Yegin, “İşiniz gücünüz öykü; öykü okumayı, öykü anlatmayı ve rakamları çarpıtmayı iyi biliyorsunuz.” sözleriyle eleştiri yöneltti.
“ORGANİZE TARIM BÖLGELERİ, ÜRÜN İHTİSAS HAVZALARI, ÇAYIR-MERA ISLAHIYLA YOLA DEVAM EDİYORUZ”
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, konuşmasının son bölümünde Bakanlığın gelecek projeksiyonuna ilişkin başlıkları hatırlattı:
-
Bitkisel, besi ve su ürünleri organize tarım bölgelerinin yaygınlaştırıldığını,
-
Ürün ihtisas havzaları oluşturularak besi, süt ve kanatlı yetiştiriciliği bölgelerinin belirlendiğini,
-
Toprak ve su kaynakları dikkate alınarak ekonomik değeri yüksek ürünler için özel havzalar planlandığını,
-
Çayır ve mera ıslahı projeleriyle yem bitkisi ekimlerinin ve desteklerinin artırıldığını,
-
Buzağı ve kuzu destekleri, aile işletmelerinde kadın ve genç yetiştiriciye özel destekler, süt regülasyonu, çoban desteği gibi kalemlerle üreticinin desteklendiğini,
-
TİGEM aracılığıyla uygun fiyatlı etçi damızlık büyükbaş hayvan temini sağlandığını,
-
Sürü takip sistemlerinin yaygınlaştırılarak hayvan sağlığında izlenebilirliğin artırıldığını,
-
Kırsal kalkınma destekleriyle tarım işletmelerine yatırım ve modernizasyon imkânı sunulduğunu anlattı.
“Bu işler konuşarak değil, gayret ederek oluyor.” diyen Yegin, Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesinin hem geçmişte atılan adımların devamı hem de yeni projelerin habercisi olduğuna işaret etti.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI