CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu TBMM’de Ulaştırma Bütçesine Yüklendi: “Bu Ülkenin Kaynaklarını Yandaşlara Peşkeş Çektiğiniz Utancını Deşifre Etmeye Geldim”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile bağlı kurumlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, yap-işlet-devret projeleri, köprü ve otoyol garantileri, demiryolu ihaleleri, lojistik merkezler, liman projeleri, havalimanları ve BTK üzerinden iktidara sert eleştiriler yöneltti. Karasu, “Yap-işlet-devret modeli ihalesiz sömürü modeline dönüştü.” derken, garanti ödemelerindeki artışı, belli şirketlere verilen ihaleleri ve veri güvenliği tartışmalarını “rant düzeni” ve “kul hakkı” ifadeleriyle eleştirdi.

Kasım 20, 2025 - 10:14
Kasım 20, 2025 - 13:17
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu TBMM’de Ulaştırma Bütçesine Yüklendi: “Bu Ülkenin Kaynaklarını Yandaşlara Peşkeş Çektiğiniz Utancını Deşifre Etmeye Geldim”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporlarının görüşüldüğü birleşimde, parti grupları adına ilk sözü CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu aldı. Komisyon Başkanı Mehmet Muş, “İlk olarak Sayın Ulaş Karasu konuşacak.” diyerek yirmi dakikalık süreyle sözü CHP sıralarına verdi.

“11 Köprü Parasına 1 Köprü Diken Bakanlığı Başarı Hikâyesi Diye Dinlemeye Gelmedim”
Konuşmasına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının büyüklüğüne dikkat çekerek başlayan Karasu, “Ben buraya yaklaşık 223 bin kişiye istihdam sağlayan ve önümüzdeki yıl için 525 milyar TL’lik devasa bütçesi olan bu Bakanlığın 11 köprü parasına 1 köprü dikmesini bir başarı hikâyesi olarak dinlemeye değil; bu ülkenin kaynaklarını nasıl yandaşlara peşkeş çektiğinizi anlatmaya, bu utancı deşifre etmeye geldim.” sözleriyle iktidara yüklendi.

“Yap-İşlet-Devret Değil, İhalesiz Sömürü Modeli”
Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinin ağırlıklı olarak hazine garantili işlere gittiğini savunan Karasu, “Size göre yap-işlet-devret modeli; oysa uygulamada ihalesiz sömürü modeli. Kısaca, bizler ödüyor, yandaşlarınız kazanıyor, sizler seyrediyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Yap-işlet-devret otoyol projelerinde süre uzatımları ve trafik garantisi artışlarının “astronomik” boyutlara ulaştığını ileri süren Karasu, “İşletme süresi uzatılmayan proje neredeyse yok. Süre uzatımıyla kalsa iyi, sözleşmelerdeki trafik garanti sayıları da artırılmış.” dedi.

Kuzey Marmara ve Aydın-Denizli Otoyolu İddiaları
Kuzey Marmara Otoyolu’nun Odayeri-Paşaköy bölümü üzerinden örnek veren Karasu, işletme süresinin ve trafik garantilerinin kapalı kapılar ardında değiştirildiğini iddia ederek, “Şirket ihaleye giriyor, ‘Dört yıl işletip sonra otoyolu devredeceğim.’ diye sözleşme imzalıyor. Sonra sözleşmesini değiştirerek otuz yıla karşılık gelen parayı on yılda şirketin cebine koyuyorsunuz.” dedi.

Aydın-Denizli otoyolunda garanti artışı yapıldığını öne süren Karasu, “Bakın, buradan ilk defa açıklıyorum: Aydın-Denizli otoyolunda AKP milletvekilinin sahip olduğu firmanın garantilerini artırdınız mı, artırmadınız mı? Artırdınız. Bir kesiminde 35 bin olan günlük geçiş garantisini 53 bine çıkardınız mı? Çıkardınız. Diğer kesimde 30 bin olan garantiyi 48 bine çıkardınız mı? Çıkardınız.” ifadelerini kullandı. Karasu, “Bu ülkenin 1 milyar eurosunu yani bugünkü kurla 49 milyar TL’sini tek bir imzayla milletvekilinizin cebine koydunuz.” sözleriyle iddialarını sürdürdü.

“Garanti Ödemeleriyle 6 Osmangazi, 11 Yavuz Sultan Selim Yapılırdı”
Karasu, Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinden yap-işlet-devret projelerine yapılan garanti ödemelerinin son yıllardaki seyrini anlatarak, “Yap-işlet-devret kapsamında Karayolları bütçesinden geçen yıl 60,2 milyar garanti ödendi. Son beş yılda yapılan ödeme yüzde 1.080 oranında arttı ve beş yılda tam 273 milyar ödendi.” dedi.

Gelecek yıllara ilişkin ödeneklere de dikkat çeken Karasu, “Gelecek yıl 101 milyar, 2027 yılında 125 milyar, 2028 yılı içinse 150 milyar TL; toplamda 370 milyar garanti ödenecek.” hesaplamasını paylaştı. Aynı tutarlarla yeni projeler yapılabileceğini savunan Karasu, “Üç yıllık ödenekle tam 6 Osmangazi, 11 Yavuz Sultan Selim, 5 Çanakkale Köprüsü yapabiliriz.” diyerek bu tabloyu “kul hakkı” sözleriyle nitelendirdi.

“Satmıyoruz, İşletme Hakkını Veriyoruz” Tartışması
Millî bütçeyle yapılan köprü ve otoyolların da satılık hâle getirildiğini söyleyen Karasu, “Para bitince sizden önce millî bütçeyle yapılan köprüler otoyollar da satılığa çıkarıldı.” dedi. “Satmıyoruz, işletme hakkını veriyoruz.” söylemini eleştirerek “Bu, kuzu postuna bürünmüş kurt politikasıdır; mülkiyet devlette ama geliri özel sektöre akacak.” ifadelerini kullandı ve “Bu düzenin adı yağma düzenidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bitmeyen Tüneller, Yollar ve Bölgesel Örnekler
Rize, Diyarbakır, İmranlı ve farklı bölgelerdeki yol ve tünel projelerini fotoğraflarla anlattığını belirten Karasu, “Sizin sisteminizde yollar çöker, bütçe çürür.” dedi. Sivas’taki Geminbeli Tüneli, Kop Dağı Tüneli, Kırkdilim Tünelleri, Gazipaşa-Anamur yolu ve Gökçebelen Tüneli gibi projelerin yıllardır tamamlanamadığını söyledi.

Akdeniz Sahil Yolu ve Sivas-Malatya yolu gibi hatlarda da hedeflerin tutmadığını savunan Karasu, geçen yıl için verilen bazı bitiş tarihlerini hatırlatarak, “Geçen yıl burada ‘Bizim hayallerimiz raflarda çürümüyor.’ diyordunuz, ‘2025 yılında bitecek.’ dediğiniz projeler artık hayallerinizde bile yok.” ifadelerini kullandı.

“Demiryolu Raylarının Üstünde Borç ve Yolsuzluk Var”
Demiryolu başlığında Cumhuriyet’in ilk dönemine atıfta bulunan Karasu, “Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kazma kürekle, alın teriyle döşenen raylar vardı, bugün o rayların üstünde borç var, yolsuzluk var, ihale oyunları var.” dedi.

TCDD’nin zararına dikkat çekerek, “2002’de TCDD’nin zararı 532 milyondu, bugün ne kadar? Tam 36,6 milyar.” ifadesini kullanan Karasu, hızlı tren ağındaki hedeflerin gerçekleşmediğini, Türkiye’nin kişi başına düşen hızlı tren hattı ve yük taşımacılığı oranlarında Avrupa ortalamasının gerisinde olduğunu iddia etti.

Hızlı Tren Projeleri Üzerine Eleştiriler
CHP’li Karasu, Ankara-İstanbul, Bandırma-Bursa-Osmaneli, Ankara-Sivas, Halkalı-Kapıkule ve Ankara-İzmir hızlı tren hatlarını tek tek sayarak, süre uzamaları, sinyal eksikleri ve maliyet artışlarını gündeme getirdi.

Ankara-Sivas Hattı için “Sinyal eksiğiyle açtınız, ‘Bir saat elli dakikada gidilecek.’ dediniz, bugün üç saat yirmi dakika.” diyen Karasu, Ankara-İzmir Hızlı Tren Hattı için de “Bu hızla giderse 2035’te bile bitmesi zor görünüyor. Ama maliyetleri katlamakta üstünüze yok.” ifadesini kullandı. Bazı hatlarda kilometre başına maliyetin 7 ila 12 kat arttığını ileri sürdü.

“11 Şanslı Şirkete 452 İhale, 61 Milyar Dolar Tutar” İddiası
Bakanlığa bağlı projelerle ilgili Sayıştay ve teftiş raporlarına atıf yapan Karasu, “Bakanlığınıza bağlı sadece 18 yapım işinde Sayıştayın ve kurum teftiş raporlarının tespit ettiği -bugünkü döviz kuruyla- 768 milyar TL kamu zararı var.” dedi.

İhale dağılımına ilişkin “11 şanslı şirkete 452 ihale vermişsiniz; bu ihaleler kapalı kapılar ardında kuralsız, kanunsuz verdiğiniz ihaleler. Bu ihalelerin tutarı tam 61 milyar dolar yani güncel kurla tamı tamına 2 trilyon 562 milyar.” sözleriyle iddialarını sürdürdü. Çorum-Delice Hattı ihalesi üzerinden daha önce yaptığı uyarıları hatırlatan Karasu, ihalelerin belirli firmalara göre şekillendiğini öne sürdü.

Aksaray-Ulukışla-Yenice Hattı ve Çorlu Tren Kazası Vurgusu
Aksaray-Ulukışla-Yenice Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı ihalesinin “üç şirkete özel” hazırlandığını iddia eden Karasu, birinci etabın Rönesans İnşaat’a, ikinci etabın Fernas İnşaat’a, üçüncü etabın ise daha önce işi tamamlayamayan Taşyapı’ya verilmek istendiğini öne sürdü. “Cesaretiniz varsa açık ihaleye çıkın, serbest rekabet koşullarını sağlayın, kim girmiş, kim ne teklif vermiş 85 milyon görsün.” çağrısında bulundu.

Çorlu tren faciası üzerinden de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığını eleştiren Karasu, “Bakanlığınız Çorlu tren faciasında dönemin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürünün şirketine tam 1,6 milyarlık ihale verdi. Bu mudur sizin adaletiniz? Bu mudur sizin vicdanınız?” dedi.

Lojistik Merkezler, Limanlar ve Özelleştirme Başlıkları
Lojistik performans endeksindeki gerilemeye dikkat çeken Karasu, “Lojistik performansında 2012 yılında dünyada 27’nci, 2014 yılında 30’uncu sıradaydık. Yerimizde saydığımız yetmedi, şimdi 33’üncü sırayı hedef olarak koymuşsunuz.” dedi.

Sivas Lojistik Merkezi’nin on sekiz yıldır tamamlanamadığını belirten Karasu, İyidere Lojistik Limanı ve Doğu Akdeniz’de Adana ve Mersin’de vaat edilen liman projelerinde ilerleme sağlanamadığını ifade etti. Çanakkale Gökçeada Kuzulimanı ve Tekirdağ Çeşmeli Liman Sahası gibi alanların gelecek yıl özelleştirme planında yer aldığını hatırlatarak, “Kimlere peşkeş çekeceksiniz?” sorusunu yöneltti.

Havalimanları, THY ve Plastik Bardak Su İronisi
Havacılıkta bazı yatırımlara rağmen atıl kapasite olduğunu savunan Karasu, Balıkesir, Kocaeli ve Uşak havalimanlarında uçak inmezken personel sayısının artmasına dikkat çekti. Türk Hava Yollarının uçak siparişlerine ilişkin siyasi pazarlık iddiası ortaya koyan Karasu, “Türk Hava Yolları halka açık bir anonim şirket. Cumhurbaşkanı pazarlık yapıyor. Sözün özü, halkın alın teri milyarlarca dolar ABD’ye aktarılacak.” dedi.

İç hat uçuşlarında ücretsiz verilen bir bardak suyu da eleştirisine konu eden Karasu, “Bakanlığınızın bu yılki en büyük projesi iç hat uçuşlarda bir plastik bardak suyu ücretsiz vermeniz oldu, teşekkür ediyoruz, tebrik ediyoruz.” sözleriyle ironi yaptı.

BTK, Siber Güvenlik ve Kişisel Veriler Tartışması
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu “sadakat laboratuvarı” olarak nitelendiren Karasu, BTK yönetiminde liyakat yerine siyasi yakınlığın esas alındığını iddia etti. Kişisel veri sızıntıları ve sahte diplomalarla gündeme gelen süreçlerde kurumların gereken refleksi göstermediğini savunan Karasu, “Ülkemizde veri sızıntıları bir utanç silsilesine dönüştü.” dedi.

BTK’nin kendi verilerini koruyamadığını, Google’dan yardım istendiğini söyleyen Karasu, “Kendi vatandaşının bilgilerini 1.500 dolara satan rol model ülke sınıfına soktunuz ülkemizi.” ifadesini kullandı. Ekrem İmamoğlu’na yönelik casusluk iddiası üzerinden de iktidarı eleştirerek, “Asıl casus, kendi yurttaşının mahrem bilgilerini koruyamayanlardır.” dedi.

İnternet Hızı, 5G ve TÜRK TELEKOM Eleştirisi
Türkiye’nin dünya internet hız sıralamalarında geri sıralarda olduğunu söyleyen Karasu, “Ülkemiz dünyanın en pahalı ve en yavaş internetini kullanan ülkeler arasında. Türkiye, mobil şebekede hız sıralamasında dünyada 60’ıncı, sabit geniş bantta ise 100’üncü sırada.” ifadelerini kullandı.

5G’ye geçişte yaşanan gecikmeyi altyapı ve yatırım eksikliğine bağlayan Karasu, TÜRK TELEKOM’un özelleştirilmesini “şaibe dolu sermaye transferi” olarak nitelendirdi. Yönetim Kurulu yapısına işaret ederek, “TELEKOM iktidarın arka bahçesi olmuş, 9 Yönetim Kurulu üyesinden 3’ü bakan yardımcısı, 1’i AKP eski milletvekili, 1’i AKP’li eski bakanın kardeşi, bir başkası da AKP eski belediye meclis üyesi.” sözleriyle kurumun yönetimini eleştirdi.

“Bu Bütçe Üç Beş Yandaşa Sermaye Aktarımının Bütçesidir”
Konuşmasının sonunda Ulaş Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesine neden “evet” demeyeceklerini anlatarak, “Bu bütçe tüyü bitmemiş yetimin vebalini taşımaktadır ama siz bu vebalin farkında değilsiniz.” dedi.

Bütçenin halkı değil iktidarı ve belli grupları koruduğunu savunan Karasu, “Bütçeler halkındır ama siz halkı değil, sarayı temsil ediyorsunuz. Bu bütçe üç beş yandaşa sermaye aktarımının bütçesidir. Bu yüzden bu bütçeye hayırlı olsun demiyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI