CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba: “EKPSS’de atama oranı yüzde 1’in bile altında, engelli kadroları mutlaka artırılmalı”

TBMM Engelli Bireyler İçin Mevzuat İnceleme Komisyonunda konuşan CHP Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, ÖSYM ve TÜBİTAK sunumlarının ardından söz alarak sınav güvenliği, soru iptalleri, e-rapora geçişle birlikte engelli raporlarının yenilenmesi zorunluluğu, EKPSS’deki düşük atama oranları, TÜBİTAK projelerinin takibi ve engellilere ayrılan fonların toplam bütçe içindeki oranı hakkında sorular yöneltti. Karaoba, “Ortaöğretimde 72 bin engelli aday sınava giriyor, 419 kişi atanıyor; bu oran yüzde 1’in bile altında.” diyerek hem kamudaki engelli istihdam kotasının hem de engelli odaklı proje kaynaklarının artırılması çağrısında bulundu; ÖSYM ve TÜBİTAK yetkilileri ise sınav süreçleri, e-rapor entegrasyonu, bütçe planlaması ve proje denetimine ilişkin yanıtlar verdi.

Kasım 20, 2025 - 10:02
Kasım 20, 2025 - 13:08
CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba: “EKPSS’de atama oranı yüzde 1’in bile altında, engelli kadroları mutlaka artırılmalı”


Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan Engelli Bireyler İçin Mevzuat İnceleme Komisyonu toplantısında ÖSYM ve TÜBİTAK’ın sunumlarının ardından söz alan CHP Uşak Milletvekili Dr. Ali Karaoba, engelli bireylerin sınav süreçleri, istihdam olanakları ve bilimsel proje destekleri konusunda eleştiri ve önerilerini dile getirdi.

“Sorular çalındı, iptal edildi” tartışmalarına açıklık talebi

ÖSYM’nin çalışmaları için teşekkür eden Ali Karaoba, sınav güvenliğine ilişkin kamuoyunda sıkça gündeme gelen iddiaları hatırlattı. Karaoba, “Şimdi basına da çok yansıyor; ‘sorular çalındı, sorular iptal edildi’ gibi şeyler oluyor. O açıdan soruların hazırlanış süreci ve güvenliğini sağlamayla ilgili bir miktar bilgi verirseniz sevinirim.” dedi.

Karaoba, özellikle soru iptali sonrası yapılan yeniden puanlamalarda adayların mağduriyet yaşadığını belirterek şunları söyledi:

“Bir soru iptal oluyor, yeniden puanlama sistemi yapılıyor ama yerleşmeler açıklandıktan sonra yapılıyor ve öğrenciler bu hakkını mahkeme yoluyla aramak zorunda kalıyor. Fen lisesine girebilecek bir çocuk bir soru iptal edildiğinde puanı artıyor ama ‘açıklanan kadroyla devam etmek zorundasınız’ deniyor.”

ÖSYM: “Kurumlar adına sınav yapıyoruz, yerleştirme oranları bizim yetkimizde değil”

Sorular üzerine söz alan ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halil Şengün, kurumun görev ve sorumluluk alanını hatırlattı. Şengün, “Biz kurumlar adına sınav yapıyoruz. Kurumlar bizden ne talep ediyorsa o sınavı güvenli, geçerli şekilde yapmak sorumluluğumuz var. Adayların alınma şartları, oranlar, kadrolar bizzat sınavın sahibi kurum ve bakanlıkların kararıdır.” açıklamasını yaptı.

Sosyal medyada sınav süreçleriyle ilgili ortaya atılan iddialara da değinen Şengün, “Bir önceki senenin YKS sınavında hazır bir kitle var; 200 bin tweet bir anda ‘Sorular çalındı’ diye atılabiliyor. Sonra ‘çalınmamış’ ortaya çıkınca basit bir paylaşımla geçiliyor ama arada bu iddiayı kaç kişinin okuduğu ortada.” ifadelerini kullandı.

Soru iptallerine ilişkin eleştirilere yanıt veren Şengün, özellikle sağlık alanındaki itirazların bilimsel gerekçelerle geldiğini vurgulayarak “Tıp alanında bir makaleden soru yazıldıysa başka bir çalışmada bu tez çürütülebiliyor. Tıpçılar ‘Bu sorunun geçerliliği kalmamıştır.’ diyerek itiraz ediyor, bu itirazlar sonucunda sorular iptal olabiliyor.” değerlendirmesini paylaştı.

E-rapor sistemi ve eski engelli raporlarında mağduriyet tartışması

CHP’li Karaoba, 4 Şubat 2025’ten itibaren ÖSYM’nin e-rapor sistemine geçtiğini hatırlatarak engelli adaylardan gelen şikâyetleri Komisyona taşıdı. Karaoba, Asperger sendromu nedeniyle 2015 tarihli, ömür boyu geçerli ıslak imzalı raporu olan adayların tekrar rapor yenilemeye zorlandığını belirterek şu soruyu yöneltti:

“Vatandaş 2015 yılında ıslak imzalı bir rapor almış ve 2016’dan bu yana aynı raporla sınavlara girmiş. Bu rapor kalıcı, ömür boyu. Şimdi yeniden yüklemek istediğinde diyorlar ki: ‘Biz bunu e-imza olarak yükleyemeyiz, raporunuzu yenilemek zorundasınız.’ Bu ciddi mağduriyet. Rapor yenilenince engel oranı düşerse EKPSS’ye bile giremeyebilir. Bununla ilgili değerlendirmeniz var mı?”

Karaoba, 2008 öncesi ve sonrası engelli raporlarında engel oranları ve vergi indirimi uygulamalarının değiştiğine işaret ederek, “Daha önce yüzde 42 raporu varken yeniden rapora girdiğinde yüzde 38’e düşebiliyor, emekliliğe yansıyor, sınava girme hakkı kaybolabiliyor.” uyarısında bulundu.

Belma Atak: “Eski raporlar yüzünden kimseyi ‘git rapor al’ diye zorlamıyoruz”

Sorular üzerine ÖSYM Engelli Adaylar Daire Başkanı Belma Atak, Sağlık Bakanlığı ile yürütülen dijital entegrasyonun teknik boyutunu anlattı. Atak, 2017 tarihli bir rapor üzerinden örnek vererek, “Bu adayın raporunda yüzde 90 engel oranı yazıyor ancak ICD kodu bulunmuyor. ÖSYM’nin yazılımı 15 bin satırlık ICD kod listesi üzerinden çalışıyor. Kod olmayınca sistem raporu çekemiyor.” dedi.

Atak, 2019 sonrası düzenlenen raporlarda kodların yer aldığını belirterek, “2025 yılında alınan raporda H52.0 gibi bir kod ‘körlük’ olarak düşüyor. Bu kod üzerinden görme engelli adayın ihtiyaç duyduğu sınav uygulamaları otomatik geliyor.” bilgisini paylaştı.

Engelli adayların “rapor yenileme” konusunda zorlanmadığını vurgulayan Atak, “Aday ‘Ben ekran üzerinden yapmak istemiyorum.’ diyorsa, durumunu anlatan dilekçeyle raporunu ÖSYM’ye posta yoluyla gönderebiliyor. Noter onayı istemiyoruz. ‘Sen git, raporunu al.’ demiyoruz.” ifadesini kullandı.

Atak, sürekli ibareli raporların bir kez dijital sisteme işlendiğinde tekrar gönderilmesine gerek olmadığını hatırlatarak, “Sürekli raporu sisteme girildiyse aday yıl içinde 50 sınava da girse yeniden rapor göndermiyor.” dedi.

EKPSS’de düşük atama oranları: “Yüzde 1’in altında, bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?”

CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, EKPSS’ye giren engelli aday sayısı ile atama oranları arasındaki farkın büyüklüğüne dikkat çekti. Karaoba, ÖSYM sunumunda verilen rakamları hatırlatarak şöyle konuştu:

115.146 aday 2024’te EKPSS’ye girmiş. Ortaöğretimde 72 bin kişi, atanan 419 kişi; bu yüzde 1’in altında. Ön lisans 20 bin kişi girmiş, 261 kişi atamışsınız, yüzde 1’in biraz üstünde. Lisansla girenlerse 22 binden 1.770 kişi atanmış, yüzde 5’in üstünde. Zaten ortaöğretim ve ön lisans mezunlarının iş bulma şansı çok çok daha zor.”

Karaoba, kamuda engelli istihdam kotasına atıf yaparak, “Kamuda yüzde 4, özel sektörde yüzde 3 oranı var ama bu oranlara rağmen EKPSS’de atama oranlarının bu kadar düşük olması ciddi bir çelişki. Bu oranların mutlaka artırılması gerekir, insanlar mağdur.” değerlendirmesini yaptı.

ÖSYM: “Kadro sayısını biz belirlemiyoruz, tavsiyede bulunabiliyoruz”

ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halil Şengün, kadro sayıları ve yerleştirme oranlarının ÖSYM’nin yetki alanında olmadığını vurguladı. Şengün, “Biz sınavı kurumlar adına, objektif ve geçerli şekilde yapmakla yükümlüyüz. Kadro sayıları, atama oranları ilgili bakanlıkların ve kurumların takdiridir. Biz ancak zaman zaman tavsiye niteliğinde görüşler iletebiliyoruz.” dedi.

ÖSYM Engelli Adaylar Daire Başkanı Belma Atak ise, EKPSS ücretlerine ilişkin bilgi vererek, “2024 yılında EKPSS ücreti 370 TL olarak belirlendi. Bunun 295 TL’sini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 75 TL’sini aday ödedi. Ücretin büyük kısmı kurum tarafından karşılanıyor, protokol hükümlerine göre belirleniyor.” açıklamasını yaptı.

Atak, engelli öğretmenlerin süreçleri konusunda ise, “Millî Eğitim Bakanlığının öğretmenlik alımında karar ve yetki tamamen MEB’dedir. Biz sınavı yapar, ilgili puan ve mezuniyet bilgilerini Bakanlığa iletiriz. Sonraki kriterleri Bakanlık belirler.” bilgisini verdi.

TÜBİTAK projelerinde denetim, rektör onayı ve engelli fonlarının oranı

CHP’li Karaoba, TÜBİTAK sunumuna da değinerek, engellilere yönelik projelere ayrılan kaynağın büyüklüğünü sorguladı. Karaoba, “115 projeye 104 milyon lira destek verdik denildi. TÜBİTAK’ın toplam bütçesi içinde engellilere ayrılan proje bedellerinin oranı nedir, yeterli midir? Rakam bana biraz düşük geldi.” dedi.

TÜBİTAK’ın proje bütçelerinin takibine de dikkat çeken Karaoba, “Ödenen proje bedellerinin takibi eksiksiz yapılıyor mu? Proje alınıp amacının çok dışında kullanılmasıyla ilgili elinizde bir oran var mı? Gerçekten bunlar çok sıkı takip ediliyor mu?” sorularını yöneltti.

Projelerin üniversite yönetimlerinde takılabildiğine de işaret eden Karaoba, “Projeler TÜBİTAK’tan onaylandıktan sonra bir de rektörün onayına sunuluyor. Uşak’ta yaşadığım örnekler var; TÜBİTAK projesi çıkmış ama rektör uygun görmediği için yapılmasını istemiyor. Bu inisiyatif rektörler yerine TÜBİTAK içindeki bir komisyona devredilebilir mi?” önerisinde bulundu.

TÜBİTAK: “Projeler talep üzerine geliyor, etki analizleri yapılıyor”

Sorular üzerine konuşan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, desteklerin başvuruya bağlı olduğunu vurguladı. Güner, “TÜBİTAK’ın şu özelliği yok: ‘Bir konu var, biz oturup kendimiz proje yazalım.’ Projeler ARDEB ve TEYDEB üzerinden talep şeklinde bize geliyor. Engellilere yönelik proje sayısının az ya da çok olması gelen başvuruya bağlı.” açıklamasını yaptı.

Güner, destek oranları ve proje takibine ilişkin “Yaklaşık bir yıldır etki analizlerini proje sırasında ve sonrasında yürütüyoruz. Bitmiş projeyi değil, yürürken de inceliyoruz. Bitiminden sonra da yaklaşık üç yıl boyunca projenin nerede kullanıldığını, neye dönüştüğünü takip ediyoruz.” dedi.

Rektör onayı ile ilgili eleştiriye de değinen Güner, “Rektörler onay vermiyor, gerçekten oluyor. Ben iki farklı üniversitede rektörlük yaptım, biz akademisyen TÜBİTAK projesi versin diye teşvik ediyorduk. Projelerin rektörlükte takılması akademik çekişme veya başka sebepler olabilir ama bizim yaklaşımımız araştırmayı desteklemek yönünde.” ifadesini kullandı.

Sesli kitap, dünya klasikleri ve TÜBİTAK’ın yayın misyonu

Karaoba, TÜBİTAK’ın görme engelliler için hazırladığı Braille ve sesli kitapları takdir ettiğini belirterek, bu çalışmanın kapsamının genişletilmesini önerdi. Karaoba, “Bugün cep telefonu uygulamalarında kitaplar sesli okunabiliyor. TÜBİTAK, dünya klasikleri ve Türk klasiklerini de sesli hâle getirmek için bir çalışma yapmayı düşünür mü?” diye sordu.

Bu soruya TÜBİTAK Bilim Toplum Başkanlığına bağlı yayın birimi adına cevap veren Dr. Sinem Emiroğlu Karahan, kurumun yayın misyonuna dikkat çekti. Karahan, “TÜBİTAK’ın kuruluş kanununda belirtildiği üzere amacımız bilimsel yayın yapmak ve yaptırmaktır. Yayınlarımızın popüler bilimle ilişkili olması gerekiyor. Bu nedenle klasik edebiyat eserlerini seslendirme talebini şu aşamada karşılayamıyoruz.” dedi.

Karahan, buna rağmen mevcut popüler bilim kitaplarından 4 yetişkin telif kitabı ve Braille alfabesiyle yazılmış “Kim Ne Zaman İcat Etti?” serisinden 22 kitabın seslendirilerek toplam 27 eserin sesli kitap formatına dönüştürüldüğünü, bu eserlerin farklı platformlarda yayımlanacağını hatırlattı.

TÜBİTAK: “Web sitemiz erişilebilirlik standartlarına göre tasarlandı”

Ali Karaoba, TÜBİTAK’ın web sitesinde engellilere özel, kolay erişim sağlayan bir bölüm görmediğini belirterek, “TÜBİTAK’ın sitesinde engellilerle ilgili bir buton ya da kolay ulaşım alanı var mı?” diye sordu.

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, bilgi işlem biriminden aldığı notu paylaşarak, “Web sitemiz ve mobil uygulamalar Web İçeriği Erişilebilirlik Kılavuzu (WCAG) ilkeleri dikkate alınarak tasarlanmıştır. Metin alanlarında büyültme-küçültme ikonları, görseller için tarayıcılar tarafından okunabilir açıklama ve betimleme alanları mevcuttur.” bilgisini verdi. Karaoba ise çok sayıda kurumda bulunan sesli uyarı sistemlerinin TÜBİTAK sitesine de entegre edilebileceğini ifade etti; Güner bu önerinin geliştirilebileceğini belirtti.

CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Komisyon oturumundaki değerlendirmelerini engelli bireylerin sınavlara erişimi, kamu istihdamı ve bilimsel projelerden aldığı payın artırılması çağrısıyla tamamladı.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI