CHP’li Tahsin Ocaklı TBMM’de Ulaştırma Bütçesini Eleştirdi: “Denizcilikte Potansiyelin Altındayız, Samsun-Sarp ve Rize Lojistik Limanı Sakat Planlanıyor”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Türkiye’nin deniz ticaretinde dünya ortalamasının gerisinde kaldığını, 8.500 kilometrelik kıyı şeridi ve geniş su potansiyeline rağmen denizcilik politikalarının bir genel müdürlükle sınırlandığını söyledi. Ocaklı, Samsun-Sarp Demir Yolu Projesi ve Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yük taşımacılığı ve Orta Asya bağlantısını gözetmeyen bir anlayışla planlandığını savunarak “Bu haliyle sadece yolcu taşıyan ve ticarete sınırlı katkı yapan sakat bir hat olur.” dedi. Rize Havalimanı çevresindeki kafes balıkçılığı nedeniyle uçuş güvenliğini, sahil yolu ve kıyı projelerindeki planlama hatalarını, otoyol–köprü özelleştirme hazırlıklarını ve internet altyapısındaki geri kalmışlığı da eleştiren Ocaklı, Rize’de lojistik liman, Derepazarı–Kendirli yolu, Güney kuşaklama yolu ve Ovit bağlantılarının akıbeti için net takvim istedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 17’nci Birleşiminde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, söz alarak özellikle denizcilik, Karadeniz ulaştırma projeleri ve internet altyapısı üzerinden hükümetin politikalarını eleştirdi.
Ocaklı, konuşmasına küresel deniz ticareti rakamlarıyla başladı. IMF’nin 2024 verilerine atıf yapan CHP’li vekil, “Dünyadaki ticaret hacmi yaklaşık 100 trilyon dolar, bunun 4,5 trilyonu denizlerden, yani deniz ticareti, denizaltı kaynakları ve deniz üstü faaliyetlerinden geliyor.” dedi. Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 1,3 trilyon dolar civarında olduğuna dikkat çeken Ocaklı, “Bizim denizcilikteki faaliyetimiz yaklaşık 39 milyar dolar, yani toplamın yüzde 3’ü. Dünyada deniz payı yüzde 4,5 iken bizde yüzde 3; demek ki bu alanda potansiyelin altında kalıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Denizcilik Bakanlığı Kurulmalı, Tek Genel Müdürlük Bu Yükü Taşımıyor”
Türkiye’nin 8.500 kilometrelik kıyı şeridine, nehir ve göllerle birlikte geniş bir su potansiyeline sahip olduğunu hatırlatan Ocaklı, “Mavi vatan sadece gemi değil; turizm, balıkçılık, enerji, taşımacılık ve deniz ekosistemini kapsayan bütünlüklü bir alan.” dedi.
Bu kadar geniş ölçekli bir alanın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı tek bir genel müdürlükle yönetildiğini belirten Ocaklı, “Bu genel müdürlük bu yükü karşılayamıyor. Hem Ulaştırma Bakanlığının yükünü azaltmak hem de denizciliğe daha ciddi bir kurumsal sorumluluk yüklemek için Türkiye’de mutlaka ayrı bir Denizcilik Bakanlığı kurulmalıdır.” çağrısında bulundu.
AK Parti iktidarı döneminde Türk ticaret filosunun da gerilediğini savunan Ocaklı, “AK Parti öncesi filomuzun deadweight kapasitesi 12 milyon tondayken, bugün 6,5 milyon tona düşmüş durumda. İthalat ve ihracat artarken, deniz yolundan aldığımız pay geriliyor, ticaretin önemli kısmını yabancı bayraklı gemiler taşıyor.” dedi.
Samsun–Sarp Demir Yolu: “Yük ve Orta Asya Bağlantısı Olmazsa Sakat Doğar”
Karadeniz hattında planlanan Samsun–Sarp Demir Yolu Projesi için “sağlıksız doğum” benzetmesi yapan CHP’li Ocaklı, eleştirilerini hem sahil yolu planlamasına hem de projenin kurgusuna dayandırdı. Karadeniz Sahil Yolu planlanırken demir yolunun düşünülmediğini, açılan davalarda mahkeme kararlarının dahi uygulamada karşılık bulmadığını hatırlatarak, “Sahil yolu yapılırken ortasında ya da kenarında bir demir yolu koridoru planlansaydı bugün çok farklı konuşuyor olurduk.” dedi.
Samsun–Sarp hattının sadece yolcu taşımacılığına odaklanmasının yetersiz olacağını söyleyen Ocaklı, Rize’de yapımı süren İyidere Lojistik Limanına dikkat çekti. “Bu liman tamamlandığında, eğer İyidere’den Bayburt–Erzurum–Erzincan–Güney aksına, yani GAP ve Orta Asya’ya uzanan bir demir yolu bağlantısı kurulmazsa Samsun–Sarp hattı yalnızca yolcu taşır; bu da toplam taşımacılığın yüzde 1,5’u demektir.” ifadelerini kullandı.
Yük taşımacılığının demir yolunda çok daha yüksek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Ocaklı, “Asıl olan, Rize limanını Gürcistan, Azerbaycan, Orta Asya ve Çin’e uzanan bir koridorun başlangıç noktası yapmaktır.” dedi.
Demir Yolunda AB’nin Gerisinde: “Bin Kişiye 13 Kilometre Düşüyor”
Demir yolu yatırımlarının genel düzeyine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan CHP’li vekil, Avrupa Birliği ülkelerinde bin kişiye ortalama 40 kilometre demir yolu düştüğünü, Türkiye’de bu rakamın 13 kilometre seviyesinde kaldığını belirtti. “Toplu taşımada demir yolunun bu kadar ihmal edilmesi, Karadeniz’den Ege’ye kadar tüm bölgelerde ulaştırmada yapısal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.
Rize Havalimanı ve Kafes Balıkçılığı: “Uçuş Güvenliğinin Sorumluluğu Sizde”
Ocaklı, Rize–Artvin Havalimanı çevresinde planlanan kafes balıkçılığı faaliyetlerinin uçuş güvenliği açısından ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Daha önce Ulaştırma Bakanlarıyla birlikte Rize Havalimanı’na yapılan uçuşu hatırlatarak, “Havada sis varken indiğimizi, bunun adeta ‘Allah ömürlerimizi uzattı.’ diye şakayla karşıladığımı söylemiştim.” dedi.
Havalimanı Müdürlüğü’nün, kafes balıkçılığının kuş popülasyonunu artırarak uçuş güvenliğini tehdit edeceğine dair yazılı uyarıları olduğunu ifade eden Ocaklı, “Buna rağmen Güneysu Vakfı ile ortaklık yapan şirketlerin ‘mutlaka burada kafes balıkçılığı yapacağız’ ısrarı sürüyor. Uçuş güvenliğinin sağlanması, bu faaliyetlerin sınırlandırılması veya engellenmesi sizin sorumluluğunuzdadır.” uyarısında bulundu.
Pazar Halk Plajı Örneği: “Dalgakıran Olmadan Plaj Projesi Planlama Hatasıdır”
Rize’nin Pazar ilçesinde yapılan halk plajını da planlama hatası örneği olarak gösteren Ocaklı, Karadeniz’in sert dalga yapısına dikkat çekti. Osman Aşkın Bak’ın desteğiyle yürütülen proje için “Plaj tamamlanmadan önce defalarca uyardım; ‘Önce dalgakıran ve mendirekleri yapın, yoksa Karadeniz taşar, plajı yıkar.’ dedim.” sözlerini aktardı.
Yayınladığı videodan yaklaşık yirmi gün sonra plajın ilk hasarını aldığını söyleyen Ocaklı, “Bu kış 10–15 metreyi bulan dalgalar o plajı tamamen yok edebilir. Önünde yeterli dalgakıran olmadan yapılan her kıyı projesi risk altındadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıyı Turizmi ve Bungalovlar: “Önce Göz Yummak, Sonra Yıkmaya Kalkmak da Planlama Hatası”
Karadeniz’de çay ve fındıktan geçimini sağlayamayan vatandaşların turizmde kendine yeni bir alan açtığını belirten CHP’li vekil, tarlalara yapılan bungalov ve günübirlik tesislere işaret etti. “Bu yapılar yapılırken imar planlaması, denetim, rehberlik yok. Vatandaş bitirdikten sonra şimdi yıkımlar gündeme geliyor. Halkın cebindeki son 3–5 kuruşuna da göz dikilen bir tablo ortaya çıkıyor.” dedi.
Ocaklı, devletin bu alanlarda turizm master planı hazırlaması, bölge insanına rehberlik etmesi ve kıyı planlamasını baştan doğru kurgulaması gerektiğini söyledi.
Otoyol ve Köprülerin Özelleştirilmesine Tepki: “Halkın Ödediği Yatırımı Yeniden Satmayın”
Ulaştırma Bakanlığı bütçesinde 2026 yılı için öngörülen 185 milyar liralık özelleştirme gelirine değinen Ocaklı, otoyol ve köprülerin işletme haklarının bu kapsamda devredilmesine karşı çıktı. “Bu yollar ve köprüler halkın parasıyla yapıldı, bir kez bedeli ödendi.” diyen Ocaklı, “Şimdi halka ait olan bir değeri yeniden yüksek bedellerle özel işletmelere devretmek doğru değil, bundan vazgeçmelisiniz.” çağrısında bulundu.
İnternet Altyapısı ve Maliyet: “154 Ülke Arasında 100’üncüyüz, Öğrenciye Simit ve İnternet Parası Bile Yük”
Dijital altyapıyı da Ulaştırma Bakanlığı alanı olarak değerlendiren Tahsin Ocaklı, “154 ülke arasında sabit bantta 100’üncü sıraya düşmüşüz.” dedi. Ortalama 700 liranın altında geniş bant internet aboneliği bulmanın zor olduğunu, 3 bin lira burs alan bir öğrencinin sadece simit ve internet gideriyle ayını tükettiğini vurguladı.
OECD verileri üzerinden fiber internet kullanım oranlarını da hatırlatan Ocaklı, “OECD ülkelerinde 100 Mbps paketlerde erişim oranı yüzde 80’lerin üzerindeyken Türkiye’de yüzde 8,3 seviyesinde. Fiber penetrasyonu rakamlarda yüksek görünse de gerçek, sahada başka.” değerlendirmesini yaptı.
Rize İçin Sorular: Lojistik Liman, Demir Yolu Bağlantısı ve Yarım Kalan Yollar
Konuşmasının sonunda Rize özelindeki projelere odaklanan CHP’li Tahsin Ocaklı, şu başlıklarda Ulaştırma Bakanı’ndan net açıklama istedi:
-
Rize–İyidere Lojistik Limanı: 2021’de başlayan inşaatın önce 2023, sonra 2025 için bitiş tarihi açıkladıklarını hatırlatan Ocaklı, “Şimdi 2026 deniyor. Lojistik liman gerçekten ne zaman bitecek?” sorusunu yöneltti.
-
İyidere’den iç kesimlere demir yolu bağlantısı: Limanın gerçek anlamda lojistik merkez olabilmesi için Iğdır–Erzurum–Bayburt–Erzincan hattının plana alınıp alınmayacağının açıklanmasını talep etti.
-
Derepazarı–Kendirli Yolu: Yaklaşık on yıldır söz verilmesine rağmen yapılmadığını belirterek, “Rizeliler bu yolun neden başlamadığını, başlayıp başlamayacağını bilmek istiyor.” dedi.
-
Güney Kuşaklama Yolu: Rize şehir trafiğini rahatlatması beklenen güney kuşaklama yolunda tamamlanmamış bölümler ve eksikler olduğunu söyleyerek, proje takviminin netleştirilmesini istedi.
-
Ovit Tüneli Bağlantı Yolları: Ovit Tüneli çevresindeki bağlantı yollarının hâlâ tam anlamıyla bitirilmediğini, özellikle kış şartlarında şikâyetlerin sürdüğünü ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin Türkiye ve Rize için hayırlı olması temennisinde bulunan Tahsin Ocaklı, “Ancak bu bütçe gerçek anlamda denizciliği, demir yolunu ve dijital altyapıyı önceliklendirmezse, mavi vatandaki potansiyelimizi ve bölgesel gücümüzü yine tam kullanamamış olacağız.” uyarısıyla sözlerini tamamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI