EÜ Birgivi İlahiyat Fakültesinde “Bilimsel Bilgi”nin Tarihsel Serüveni Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun Katılımıyla Ele Alındı

Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “İsis’in Peçesini Açmak: İdrâk, İnşâ ve İfâde Arasında ‘Bilimsel Bilgi’ Nedir?” başlıklı konferansta, bilimsel bilginin tarihsel dönüşümü, felsefenin kökenleri ve modern bilimin kavramsal çerçevesi tartışıldı. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, bilimin tarihsel tanımı, bilgi anlayışındaki değişim ve teorilerin gözlem üzerindeki etkisi ele alındı.

Ekim 22, 2025 - 11:20
EÜ Birgivi İlahiyat Fakültesinde “Bilimsel Bilgi”nin Tarihsel Serüveni Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun Katılımıyla Ele Alındı


Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi, bilimsel bilginin tarihsel gelişimini konu alan “İsis’in Peçesini Açmak: İdrâk, İnşâ ve İfâde Arasında ‘Bilimsel Bilgi’ Nedir?” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı. Ege Üniversitesi Kültür ve Sanat Evinde gerçekleştirilen program, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Caner Ilgaroğlu tarafından organize edildi. Konferansa, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Etkinlik, EÜ Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, akademisyenler, idari personel ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Program, Öğr. Gör. Osman Bostancı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

“Bilim kavramı modern bir olgudur”
Konuşmasında bilimin tarihsel bağlamına dikkat çeken Prof. Dr. Fazlıoğlu, “Bugün kullandığımız ‘bilim’ kavramı modern anlamıyla 1831’e, bugünkü içkin anlamıyla ise 1924’e kadar uzanır. Bu nedenle İbn Sina’ya ya da Newton’a ‘bilim insanı’ demek tarihsel bir yanılgıdır. Onlar kendilerini ‘doğa filozofu’ olarak tanımlamaktaydı.” ifadelerini kullandı. Bilim, akıl ve din gibi kavramların derinlikli bir kavrayış gerektirdiğini vurgulayan Fazlıoğlu, geçmişi bugünün kavramlarıyla okumanın tarihsel gerçekliği çarpıttığını belirtti.

“Felsefenin kökü Eski Mısır’a dayanıyor”
Bilginin kökeni ve bilimin doğası üzerine değerlendirmelerde bulunan Fazlıoğlu, “Klasik gelenekte bilgi bir ‘idrak’ faaliyeti olarak görülürken, Kant’tan sonra bilim bir ‘inşa’ faaliyetine dönüşmüştür. Felsefenin kökeni sanıldığı gibi Yunan’a değil, Eski Mısır’a dayanır. ‘Philosophia’ kelimesi Grekçe olmayıp, bilgelik tanrıçası İsis ile akıl yoluyla irtibat kurarak ondan doğru bilgiyi alma eylemini ifade eder.” dedi.

“Teoriler gözlemi şekillendirir”
Fazlıoğlu, bilgi arayışında teorik ön kabullerin belirleyici rolüne dikkat çekerek, “Bir kavrama sahip değilseniz, o kavrama karşılık gelen olguyu göremezsiniz. Bu nedenle klasik dönemdeki rasathaneler, gökyüzünün kusursuz olduğu inancı nedeniyle süpernova veya güneş lekesi kaydetmemiştir.” ifadelerini kullandı. Karl Popper’ın çalışmalarına atıfta bulunan Fazlıoğlu, ampirizmin tek başına gerçeği açıklamada yetersiz kaldığını vurguladı.

Program, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun katılımcıların sorularını yanıtlamasının ardından, Dekan Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık’ın teşekkür ve hediye takdimiyle sona erdi.


Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI