Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün: ‘Yoksulluk Türkiye’nin Kronik Sorunu Haline Geldi’
TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı bütçelerini eleştirdi. Silkin Ün, yoksulluğun kronikleştiğini ve bunun sürdürülebilir bir sistem haline getirildiğini ifade ederek, akademisyen maaşları, köy okullarının kapatılması ve aile politikalarındaki eksikliklere dikkat çekti.
TBMM’de devam eden bütçe görüşmelerinin altıncı turunda söz alan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerinden ülkedeki yoksulluk sorununa dikkat çekti.
'Yoksulluğu Yönetmek, Çözmekten Daha Kolay Görülüyor'
Silkin Ün, Aile Bakanlığı bütçesi üzerinden yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de gelir dağılımındaki adaletsizliğe vurgu yaparak, “Ülke servetinin yüzde 40’ı, nüfusun yüzde 1’lik kesiminin elinde bulunuyor. En alttaki 15 milyon insan toplam gelirin yalnızca yüzde 6,2’sini alıyor. Yoksulluk, Türkiye’nin kronikleşmiş bir sorunu haline geldi. Aile Bakanlığı bütçesi de yoksulluğu önlemek yerine sadece yönetmeyi hedefliyor.” dedi.
Bakanlığın, sosyal yardımlara yönelik artan taleplere rağmen bütçeyi düşürdüğünü belirten Silkin Ün, bu durumun halkın yoksulluğunu yöneterek siyasi bir denetim aracı oluşturmak anlamına geldiğini söyledi.
'Nüfus Politikaları ve Aile Yapısı Alarm Veriyor'
Aile bütünlüğünü koruma iddiasındaki politikaları eleştiren Silkin Ün, doğurganlık hızının 2,1’in altına düştüğünü ve bu durumun nüfus dinamizmini tehdit ettiğini ifade etti. “2053 yılında her 100 aileden 28’inin dağılmış olacağı öngörülüyor. Bu tablo, aile politikalarının yetersizliğini açıkça ortaya koyuyor. Sözde teşvik edilen aile ve çocuk politikaları, icraata dönüştürülmediği sürece bu tablo değişmeyecek.” dedi.
'Akademisyenler Yoksulluk Sınırında Maaş Alıyor'
Silkin Ün, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde akademisyenlerin maaşlarına da değinerek, “TÜRK-İŞ’e göre yoksulluk sınırı 67 bin lira iken, yeni göreve başlayan bir araştırma görevlisi 57 bin 470 lira maaş alıyor. Profesör maaşı ise 78 bin 560 lira. 2014’te profesör maaşının yoksulluk sınırına oranı 1,48’di, bugün bu oran 1,25’e düştü. Akademisyenlerin geçim derdine düşmüş olması bilim üretimini baltalıyor. Maaşlar arasında dünya ortalamasına göre 10 kata varan farklar var. Bu şartlarda beyin göçünü nasıl engelleyeceğiz?” dedi.
'Köy Okullarının Kapatılması Köylerin de Yok Olmasına Yol Açıyor'
Köy okullarının kapatılmasına yönelik politikaları eleştiren Silkin Ün, “Hükûmet, tersine göçü ve köylerin yeniden canlandırılmasını hedeflediğini söylüyor ancak köy okullarını kapatmaya devam ediyor. Bu okullar kapanınca o köylerin nüfusu da hızla azalıyor. Köylerde eğitim hizmeti sunmayı maliyetli bulan bir anlayışla köylerdeki hayatı sürdürülebilir kılmak mümkün değil.” dedi.
Bütçe görüşmeleri sonunda, “Bütçeleriniz hayırlı olsun ama yoksulluk, eğitim ve nüfus politikalarındaki eksiklikleri gidermek için daha gerçekçi adımlar atılması gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamladı.
CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI