İYİ PARTİ MUĞLA MİLLETVEKİLİ METİN ERGUN: “BU BÜTÇE EĞİTİMİ GELİŞTİRMİYOR, SADECE MEVCUT YAPIIYI İDARE EDİYOR”
TBMM Genel Kurulunda 14 Aralık 2025’te 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinin altıncı turunda İYİ Parti Grubu adına konuşan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Millî Eğitim Bakanlığına ayrılan 1 trilyon 943 milyar 965 milyon liralık bütçenin “yüksek enflasyon karşısında reel artış içermediğini” söyledi. Ergun, öğretmen maaşlarından akademisyenlerin yoksulluk sınırına yaklaşan gelirlerine, sınav odaklı eğitimden üniversitelerdeki nitelik kaybına kadar çok sayıda başlıkta eleştiriler yöneltti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 14 Aralık 2025 Pazar günü devam eden bütçe görüşmelerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, konuşmasına “Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.” diyerek başladı.
Ergun, 2026 yılı bütçesini “bir tükeniş bütçesi” olarak niteleyerek, Millî Eğitim Bakanlığına ayrılan ödeneğe dikkat çekti. Ergun, “Bakanlığa 2026 yılı için 1 trilyon 943 milyar 965 milyon lira ödenek ayrılmıştır. Yüzde 34’lük artış gibi görünen bu rakam aslında yüksek enflasyonun bir yansımasıdır; gerçekte reel bir artış değildir.” dedi. Bütçe kompozisyonuna işaret eden Ergun, “Bütçenin yüzde 83’ü personel maaşları ve sosyal güvenlik primlerine ayrılmış durumdadır; eğitim yatırımları için kaynak neredeyse kalmamıştır.” ifadelerini kullandı.
“BU BÜTÇE NİTELİĞİ DEĞİL, MEVCUT YAPIYI İDARE ETMEYİ HEDEFLİYOR”
Ergun, iktidarın söylemlerini eleştirerek, “İktidarın ‘Eğitime en büyük payı verdik.’ söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. Bu bütçe, eğitim sisteminin niteliğini artıracak yatırımlardan ziyade mevcut yapıyı idare etmeye yöneliktir.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÖĞRETMEN MAAŞLARI HÂLÂ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA”
Öğretmenlerin ekonomik koşullarına değinen Ergun, “Artan hayat pahalılığına rağmen öğretmen maaşları hâlâ yoksulluk sınırının altındadır.” dedi. Ergun, “Geçim sıkıntısı mesleki motivasyonu zayıflatmakta ve eğitim kalitesini doğrudan etkilemektedir.” ifadelerini kullandı. Atama bekleyen öğretmenlere ilişkin de Ergun, “Atanmayı bekleyen yüz binlerce öğretmen için bu bütçede herhangi bir kaynak ayrılmamıştır.” dedi.
Ücretli öğretmenlik uygulamasını da eleştiren Ergun, “Devlet okullarında görev yapan 100 bini aşkın ücretli öğretmen düşük ücretlerle, güvencesiz ve geçici koşullarda çalıştırılmaktadır.” sözlerini kaydetti. Ergun, “Düşük maaşlar, atama belirsizlikleri ve artan idari baskılar öğretmenlik mesleğinin onurunu zedelemektedir.” dedi.
“SINAV ODAKLI SİSTEM DÜŞÜNMEYİ VE ÜRETMEYİ ZAYIFLATIYOR”
Eğitim sisteminin yapısal sorunlarına değinen Ergun, “Eğitim bir milletin en değerli sermayesidir ancak Türk eğitim sistemi uzun süredir ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıyadır.” dedi. Sınav merkezli yapıyı eleştiren Ergun, “Gençlerimiz LGS ve YKS gibi sınavlara endekslenmiş, bilgiyi anlamaktan ziyade doğru şıkkı bulmaya odaklanmıştır. Bu anlayış düşünme ve üretme yeteneğini zayıflatmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ EĞİTİMİN EN DERİN YARALARINDAN BİRİ”
Fırsat eşitsizliğine dikkat çeken Ergun, “Büyükşehirlerdeki özel okullar ile kırsaldaki devlet okulları arasında öğretmen niteliği, materyal erişimi ve ders çeşitliliği bakımından büyük farklar vardır.” dedi. Ergun, “Bu durum sosyal adaleti temelden zedelemektedir.” ifadesini kullandı.
Kalabalık sınıflara ilişkin olarak da Ergun, “40-50 öğrencinin bulunduğu sınıflarda bireysel ilgi göstermek mümkün değildir; bu durum hem öğretim kalitesini hem de öğrencinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.” dedi. Mesleki ve teknik eğitime de değinen Ergun, “Mesleki ve teknik eğitimdeki zayıflık sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetişmesini engellemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“EĞİTİM HARCAMALARI OECD ORTALAMASININ ALTINDA”
Eğitim harcamalarına ilişkin verileri paylaşan Ergun, “Eğitim harcamaları millî gelirin yalnızca yüzde 3,4’üne denk gelmektedir ve OECD ortalamasının altındadır.” dedi. Ergun, “Bu yetersizlik altyapıdan laboratuvarlara, kütüphanelerden materyallere kadar her alanda hissedilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Okullarda artan şiddet ve bağımlılık sorunlarına da değinen Ergun, “Akran zorbalığı, şiddet ve ilkokullara kadar inen uyuşturucu kullanımı rehberlik ve psikolojik destek hizmetlerinin yetersizliğini göstermektedir.” dedi.
“ÜNİVERSİTELERDE NİCELİK ARTTI, NİTELİK DÜŞTÜ”
Yükseköğretim başlığında konuşan Ergun, “İktidar her ile bir üniversite açmakla övünmektedir; 2002’de 26 olan üniversite sayısı bugün 209’a ulaşmıştır.” dedi. Ergun, “Bu doğrudur ancak altyapı ve nitelikli akademisyen sermayesi yetersiz kalmış, akademik kalite düşmüştür.” ifadelerini kullandı. Sonuç olarak, “Niteliksiz mezunlar ve diplomalı işsizler ordusu ortaya çıkmıştır.” dedi.
“PROFESÖR MAAŞI ASGARİ ÜCRETİN 4,4 KATINA DÜŞTÜ”
Akademisyenlerin ekonomik durumuna ilişkin çarpıcı veriler paylaşan Ergun, “2014 yılında asgari ücretin 6,6 katına tekabül eden profesör maaşı bugün asgari ücretin 4,4 katına düşmüştür.” dedi. Yoksulluk sınırı karşılaştırması yapan Ergun, “2014’te yoksulluk sınırının yüzde 52 üzerinde olan profesör maaşı bugün yalnızca yüzde 9 üzerindedir.” ifadelerini kullandı.
Ergun, “Doçentler ve araştırma görevlileri yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır. Ay sonunu getirmeye çalışan bir akademisyenden bilimsel üretkenlik beklemek beyhudedir.” dedi. Akademisyen maaşlarının acilen iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Ergun, “Aksi hâlde akademik beyin göçü artarak devam edecektir.” uyarısında bulundu.
Konuşmasının sonunda Ergun, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında eğitim sistemimizi siyasetten arındırmak, öğretmenleri güçlendirmek ve her çocuğa nitelikli, adil bir öğrenme imkânı sunmak en temel görevimizdir.” diyerek Genel Kurulu selamladı.
Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI