İYİ PARTİLİ BURHANETTİN KOCAMAZ: “ÇİFTÇİYİ KORUMAYAN TARIM POLİTİKASI GENÇLERİ TOPRAKTAN KOPARIYOR”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, orman yangınlarından tarla ve bahçe tarımına, TARSİM poliçelerinden sulama ücretlerine kadar pek çok başlıkta eleştiriler yöneltti. Çukurova’da pamuk, soya, mısır ve muz üreticisinin maliyet artışları, yetersiz destekler, ithalat baskısı ve kredi sorunları altında ezildiğini söyleyen Kocamaz, gençlerin çiftçilikten uzaklaştığını, arazilerin hızla el değiştirdiğini vurguladı.

Kasım 26, 2025 - 09:35
Kasım 26, 2025 - 10:16
İYİ PARTİLİ BURHANETTİN KOCAMAZ: “ÇİFTÇİYİ KORUMAYAN TARIM POLİTİKASI GENÇLERİ TOPRAKTAN KOPARIYOR”


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında söz alan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, çiftçilerin artan maliyetler, yetersiz destekler ve ithalat baskısı altında zorlandığını dile getirdi. Konuşmasına 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başlayan Kocamaz, geçmişte öğretmenlik yaptığını hatırlattı.

“ORMAN YANGINLARINDA BAŞARISIZLIK ORTADA”
Kocamaz, orman yangınlarıyla mücadeledeki tabloya değinerek, “Orman yangınları konusundaki başarısızlığınıza uzun uzun değinmek istemiyorum, hiçbir ürettiğiniz bahane ortadaki başarısızlığa çare olmaz.” dedi. Yangınlar başlamadan önce verilen araştırma önergesinin reddedildiğini hatırlatan Kocamaz, bunun Cumhur İttifakı’nın uyarıları ve teklifleri dikkate almadığının bir göstergesi olduğunu savundu.

TARLA ÜRÜNLERİ: BUĞDAY, MISIR, SOYA, AYÇİÇEĞİ
Tarla ürünlerinde maliyet baskısının altını çizen Kocamaz, buğday, mısır, soya ve ayçiçeği üretiminde tarımsal maliyetlerin çok arttığını, verilen desteklerin ise stopaj kesintisinin bile altında kaldığını belirtti. Toprak Mahsulleri Ofisinin buğday ve mısır alım fiyatını geç açıklaması nedeniyle üreticinin malını her yıl olduğu gibi tüccarın belirlediği fiyattan satmak zorunda kaldığını söyleyerek, “Üretici TMO’nun destek fiyatından da yararlanamamıştır.” ifadelerini kullandı.

Münavebe şartının bölgede mısır üretimini azalttığını aktaran Kocamaz, bu nedenle üreticinin buğday ve soya üretimine yöneldiğini, ancak sulamadaki rotasyon ve gecikmeler sebebiyle bu ürünlerde de ekim ve sulamanın zamanında yapılamadığını, rekolte kayıpları ve zararların arttığını dile getirdi. Soya ekiminin yaşanan sorunlar ve yetersiz destekler yüzünden alternatif ürün olmaktan çıktığını, soya desteklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

“ÇUKUROVA’NIN BEYAZ ALTINI PAMUK SIFIR NOKTASINA GELDİ”
Pamuk üretiminin durumunu da değerlendiren Kocamaz, “Çukurova’nın beyaz altını olarak bilinen pamuğun ekimi, artan maliyetler ve yetersiz destekler sebebiyle tamamen sıfır noktasına gelmiş, çiftçilerimiz pamuk ekiminden âdeta vazgeçmiştir.” dedi.

Tarla tarımında yaşanan sıkıntıların üreticileri bahçe tarımına yönelttiğini, ancak bahçe yatırımlarında uygulanan yüzde 6 meyil şartının çiftçinin önünü kestiğini belirten Kocamaz, tarla ürünlerinde verilen desteklerin en az üç kat artırılmasını ve münavebe şartının kaldırılmasını istedi.

MUZ, AVOKADO, ÇİLEK: İTHALAT BASKISI VE VERGİ TALEBİ
Mersin ve çevresinde yoğun olarak yapılan muz, avokado ve çilek üretimine değinen Kocamaz, ithalat politikalarının yerli üreticiyi zora soktuğunu söyledi. Yerli muzun ithal ürünler karşısında tamamen korumasız kaldığını belirterek, “İthal muzda gümrük vergileri geçmişte olduğu gibi yükseltilmelidir.” çağrısında bulundu.

Zincir marketlerin yerli muz alımını azaltarak ithal muza yöneldiğini, yerli muzu “ithal muz” etiketiyle daha pahalıya satarak haksız kazanç elde edildiğini, sadece yerli muz satan marketlerin ise üreticiye maliyetlerin çok altında fiyat teklif ettiğini ifade etti. Muz üretimi için yeni sera yapımına verilen sübvansiyonlu kredi ve modernizasyon kredilerinin kaldırıldığını, üreticinin “eskiyen naylonunu ve demirini değiştiremez hâle geldiğini” söyleyerek, Ziraat Bankasının modernizasyon kredilerini yeniden ve üreticiyi koruyacak şartlarda açmasını istedi.

Avokado ve çilek üretiminin bölgede ciddi seviyelere ulaştığını belirten Kocamaz, “Sorumsuzca yapılan çilek ve avokado ithalatı yerli üreticiye çok önemli zararlar vermiştir.” değerlendirmesini yaptı; sübvansiyonlu kredilerin bu ürünler için de kritik olduğunu vurguladı.

FİDE, SERA NAYLONU VE ARACI SORUNU
Seralarda ve açık alanlarda yapılan üretimde fide maliyetinin en büyük girdilerden biri olduğunu söyleyen Kocamaz, fidelere uygulanan KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini ve sera naylonu fiyatlarının denetim altına alınmasını talep etti.

Aracı yapısına da dikkat çeken Kocamaz, “Aracı, ürünü çiftçiden düşük fiyatlarla alarak, ürün üzerine çok fazla kâr payı ekleyerek tüketiciye ulaştırmaktadır.” dedi. Çiftçinin ürünü asgari kârla sattığını, ancak ödemelerin uzun vadeli çekle yapıldığını ve çeklerin önemli bölümünün karşılıksız çıktığını anlattı. Çek sisteminde bankaların da sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Mağduriyet yaşanmaması için bankaların çek verme sistemi teminat altına alınmalı, kişilerin verdiği çeklerden bankalar da sorumlu olmalıdır.” dedi.

ÜZÜM, SUMA FABRİKALARI VE TABAN FİYAT ÖNERİSİ
Üzüm üretiminde yaşanan sorunlara değinen Kocamaz, suma fabrikalarının belirlediği düşük fiyatların sofralık üzüm fiyatını da aşağı çektiğini, böylece ürün değerinin düştüğünü söyledi. Çözüm olarak bölgede yeterli tesislerin kurulmasını ve taban fiyatların Bakanlık tarafından belirlenmesini önerdi.

MAZOT, GÜBRE, ÖTV VE KDV TALEPLERİ
Tarımsal üretimin en pahalı girdilerinden birinin mazot, diğerinin ise gübre olduğunu hatırlatan Kocamaz, “Yapılan yüksek zamlar yüzünden mazot ve gübre tarımsal üretimin en pahalı girdilerinden biri hâline gelmiştir.” dedi. Çiftçilere verilen desteklerin yetersiz kaldığını savunarak, ÇKS’ye kayıtlı çiftçilere arazi büyüklükleri üzerinden ÖTV’siz mazot ve KDV indirimli gübre sağlanması gerektiğini söyledi.

HAZİNE ARAZİLERİ, MERALAR VE TARIMSAL KULLANIM
Hazine arazileri, orman vasfını kaybetmiş alanlar ve hayvancılığın olmadığı yerlerdeki mera arazilerinin tarımsal üretime açılmasını isteyen Kocamaz, bu alanların tarımda kullanılmak şartıyla üreticilere devredilebileceğini belirtti.

TARSİM: POLİÇE FİYATLARI VE TAZMİNAT SİSTEMİ
Kocamaz, üreticilerin TARSİM kapsamındaki mağduriyetlerini de gündeme getirdi. Poliçe kesen özel firma ve bankaların yüksek kâr marjlarıyla çalıştığını, poliçe fiyatlarının yüksek tutulduğunu söyledi. TARSİM kapsamındaki ürünlerde güncel fiyatların gerçekçi belirlenmediğini vurgulayan Kocamaz, ziraat odaları, ilçe tarım müdürlükleri ve hal müdürlüklerinden fiyat alınarak alt ve üst sınırların belirlenmesini önerdi.

Poliçelerin dolu, don, sel ve diğer mücbir sebepleri bir bütün olarak kapsaması gerektiğini ifade eden Kocamaz, “TARSİM, 2025 yılında bölgemizde yaşanan don felaketini baz alarak poliçe fiyatlarını yüzde 140 artırmıştır; bu durum çiftçinin ürününü sigortalatma şansını azaltmış, mevcut maliyetlerin üzerine yeni maliyetler yansıtmıştır.” dedi.

KREDİLER, KREDİ LİMİTLERİ VE EKİPMAN FİNANSMANI
Çiftçilerin banka kredilerine erişimde de ciddi zorluk yaşadığını söyleyen Kocamaz, “Ürün girdi maliyetleri her yıl artmasına rağmen Ziraat Bankası üç yıldır kredilerde ürün maliyetini sabit tutmaktadır.” sözleriyle eleştiride bulundu. Verilen kredi tutarlarının üretim maliyetlerini karşılayamaz hâle geldiğini belirterek, kredi limitlerinin girdi artış oranına göre yükseltilmesini istedi.

Tarım Kredi ve Ziraat Bankası tarafından verilen 300 bin TL faizsiz destek kredisinin günümüz şartlarına göre güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Kocamaz, Ziraat Bankası ekipman kredisinin hâlen 250 bin TL olduğunu, bu tutarla piyasada ekipman bulunamadığını, bu nedenle limitin en az 1 milyon TL’ye çıkarılmasını talep etti.

SULAMA ÜCRETLERİ, ROTASYON VE ALT YAPI
Bölgedeki sulama ücretlerinde yaşanan artışlara dikkat çeken Kocamaz, “Çiftçiden alınan sulama ücretleri zaten yüksek iken bölgede sulama ücretleri yüzde 85 oranında artırılmıştır.” dedi. Su rotasyonu nedeniyle istenilen zamanda sulama yapılamadığını aktaran Kocamaz, mısırda ilk beş sulamanın normal tarifeden ücretlendirildiğini, 6 ve 7’nci sulamalarda sulama bedeline yüzde 35 zam yapıldığını söyledi.

Sulama ücretleriyle ürün fiyat artışlarının paralel değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kocamaz, Toprak Mahsulleri Ofisinin taban fiyat artış oranlarının dikkate alınmasını istedi. Ayrıca, kapalı su kanallarının yetersiz olduğunu, açık sulama kanallarının revize edilmesi ve yeni yatırımlarla basınçlı ve kapalı sulama sistemlerine geçilmesinin zorunlu hâle geldiğini belirterek, su kayıplarının önlenmesini ve daha verimli sulama yapılmasını önerdi.

TARIM İŞÇİSİ YEVMİYESİ VE GENÇLERİN ÇİFTÇİLİKTEN UZAKLAŞMASI
Tarım işçisi ücretlerinin üreticiyle işçiyi karşı karşıya getiren bir başka başlık olduğunu söyleyen Kocamaz, tarım işçisi yevmiyelerinin her bölgede farklı uygulandığını, artışların keyfî belirlendiğini ifade etti. İşçilerin yıl içinde kendi aralarında karar alarak ücretleri artırdığını, talep edilen rakam verilmediğinde çalışmayı bırakabildiklerini ve ürünün tarlada kaldığını belirtti.

Bu soruna çözüm olarak tarım işçisi yevmiyelerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca resmî olarak belirlenmesini, tüm işçilerin aynı hak ve şartlarda çalıştırılmasını öneren Kocamaz, “Yevmiyeler tek bir kurum tarafından belirlenen fiyatlara dayanmalıdır.” dedi.

Gençlerin çiftçilik yapmak istemediğini vurgulayan Kocamaz, “Tüm bu sebeplerden dolayı gençler çiftçilik yapmak istememekte, şehirlerde asgari ücretle iş aramakta, rençperlik yaş ortalaması her geçen gün daha da yükselmektedir.” ifadelerini kullandı. Üreticinin zarar etmesi nedeniyle her yıl tarlaların bir bölümünün satıldığını, arazilerin avukat, doktor, mühendis, iş insanı gibi asıl işi çiftçilik olmayan kişilerce değerinin çok altında satın alındığını söyledi.

“HER KÖYE ZİRAAT MÜHENDİSİ VE VETERİNER HEKİM ATANSIN”
Tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için ziraat mühendisi ve veteriner hekim istihdamına öncelik verilmesi gerektiğini belirten Kocamaz, “Her köye veya yakın üç beş köye bu meslek kollarından bir atama yapılmalı, böylece tarım ve hayvancılık alanında verim artırılmalıdır.” dedi.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin çiftçi lehine güçlendirilmesini isteyerek, Bakanlığın bütçesinin hayırlı olmasını temenni etti.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI