İYİ Partili Erhan Usta: “Trendyol yasasıyla lisans gelirinden 46 milyar vazgeçtiniz, bu bütçe iç ticaretin sorunlarına çözüm üretmiyor”

TBMM Genel Kurulunda Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, 2026 bütçesinin iç ticarette üretici, esnaf ve tüketiciyi koruyacak bir irade taşımadığını söyledi. Hal Kanunu ve hal kayıt sisteminin sahada işlemediğini, zincir marketlerin Perakende Kanunu’na rağmen denetlenmediğini, lisanslı depoculukta rutubet ve kalite kriterlerinin standardize edilmediğini belirten Usta, “Trendyol yasası” olarak nitelendirdiği 7529 sayılı Kanun ile e-ticaret lisans ücretlerinde 2024 yılı için yaklaşık 46 milyar liralık gelirden vazgeçildiğini öne sürdü. Hal rüsumlarının soğuk zincir ve altyapıya ayrılmasını, zincir marketlere nüfus ve mesafe kriteri getirilmesini, e-ticaret devlerinin yurt dışı satış ve sponsorluk istisnalarının daraltılmasını isteyen Usta, İYİ Parti Grubu olarak Ticaret Bakanlığı bütçesine “hayır” oyu vereceklerini açıkladı.

Aralık 11, 2025 - 10:16
Aralık 11, 2025 - 12:52
İYİ Partili Erhan Usta: “Trendyol yasasıyla lisans gelirinden 46 milyar vazgeçtiniz, bu bütçe iç ticaretin sorunlarına çözüm üretmiyor”


Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmelerinde, Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Dr. Erhan Usta, ağırlığı iç ticaret düzenlemelerine verdi. Usta, konuşmasına ekonominin sahadaki durumunu özetleyerek başladı:

Biz bu bütçeye üretimden tüketime uzanan zincirde adaleti, rekabeti ve refahı tesis etme imkânı olarak bakıyoruz. Üreteni koruyan, tüketiciyi gözeten, piyasa adaletini sağlayan bir ticaret düzeni kurmak zorundayız. Ne yazık ki 2026 bütçesi bu hedefleri karşılayacak iradeyi ve programı yansıtmamaktadır.

İYİ Parti olarak il il dolaştıklarını, ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, ziraat odaları, TOBB, TESK, TZOB, TÜRMOB ve PANKOBİRLİK ile yaptıkları görüşmelerde sahadaki tabloyu net gördüklerini ifade eden Usta, durumu şöyle özetledi:

Tacir ve sanayici finansmana erişemiyor. Yüksek faiz yatırım ve istihdamı boğuyor. Enerji maliyetleri ve öngörülemeyen girdi fiyatları rekabet gücünü eritiyor. Kayıt dışılık ve haksız rekabet kurallara uyanı cezalandırıyor. Esnaf kira, enerji, BAĞ-KUR ve vergi yükü altında eziliyor; zincir marketler karşısında pazar kaybediyor. Çiftçi mazot, gübre, yem, sulama maliyetleriyle baş edemiyor; ürettiği ürünün değerini pazarda alamıyor.

Ticaret Bakanlığının görevinin sadece kanun yazmak değil, mevzuatı adil uygulamak, denetlemek ve sonuçlarını ölçmek olduğunu vurgulayan Usta, bakanlık bütçesinin başarısının şu soruyla test edilmesi gerektiğini söyledi:

Bu bütçe fiyat istikrarına, kayıt dışılığın azalmasına, üreticinin ve esnafın ayakta kalmasına ne katkı sağlıyor?


Hal Kanunu ve Hal Kayıt Sistemi Eleştirisi

Konuşmasının önemli bölümünü 5957 sayılı Hal Kanunu ve hal kayıt sistemine ayıran Usta, Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakan’a yönelttiği soruları Genel Kurulda da tekrarladı:

2012’den beri yürürlükte olan Hal Kanunu sahada neden istenen sonucu vermedi? Hal kayıt sistemi niçin üreticinin, tüccarın ve tüketicinin güven duyduğu bir yapıya dönüşemedi? Üreticiler diyor ki: ‘Hal kayıt sistemi çalışmıyor, QR kod işlemiyor, hal içi–hal dışı ticaret denetlenemiyor, kayıt dışı devam ediyor.’

Usta, Bakan’ın Komisyon’da verdiği cevabı özetleyerek “Sayın Bakan, ‘Her şey yolunda, yıllık 223 milyon bildirim yapılıyor, sistem kapsamlı ve başarılıdır.’ dedi.” ifadesini kullandı ve ardından şu soruyu yöneltti:

Eğer sistem bu kadar başarılıysa neden yıllardır Hal Kanunu’nda değişiklik paketi hazırlanıyor? Neden toptancı hallerinin modernizasyonu yarım kaldı? Neden soğuk zincir altyapısı yetersiz? Neden künye ve QR kod uygulaması tüketici düzeyinde yaygın değil?

Kamuoyuna defalarca “Yeni Hal Kanunu geliyor.” denmesine rağmen teklifin hâlâ Meclise gelmemiş olmasını da hatırlatan Usta, “Sahada üretici de komisyoncu da tüccar da ‘Sorun var’ diyor; Bakanlık ise kusursuz bir sistem varmış gibi davranıyor. Görmek istediğimiz, problemi inkâr eden değil çözmek isteyen bir iradedir.” dedi.

İYİ Parti’nin bu alandaki önerilerini sıralayan Usta şunları söyledi:

  • Hal rüsum gelirlerinin bir kısmı zorunlu olarak hal altyapısı ve soğuk zincir yatırımlarına tahsis edilsin.

  • Depolama, paketleme ve soğuk zincir yatırımlarına doğrudan destek verilsin.

  • Perakende noktasında zorunlu QR kod uygulaması yaygınlaştırılsın; tüketici ürünün üreticisini, üretim yerini, tarihini ve alış fiyatını görebilsin.

  • Üretici örgütlerinin pazarlama payını artıracak düzenlemeler hayata geçirilsin.

Avrupa Birliği ülkelerinde üretici örgütlerinin pazar payının yüzde 46 olduğunu belirten Usta, “Türkiye’de bu oran sadece yüzde 2. Örgütsüz üretici karşısında büyük zincirler ve firmalar tüm gücü elinde tutuyor.” dedi ve bu yapıyı değiştirecek bir bütçe göremediklerini vurguladı.


Zincir Marketler ve Perakende Kanunu

Usta, ikinci başlık olarak zincir marketlerin kontrolsüz yayılmasına dikkat çekti. 6585 sayılı Perakende Ticaret Kanunu’nun 2015’ten beri yürürlükte olduğunu hatırlatan Usta, kanunun 16’ncı maddesinin nüfus, mesafe, ulaşım, çevresel ve sosyal etkiler gibi kriterleri belirleme yetkisini Cumhurbaşkanına verdiğini söyledi ve ekledi:

Bu yetki yedi yıldır kullanılmıyor. Sonuç: AVM’ler ve zincir marketler mahalle aralarına kadar yayıldı; esnaf ve sanatkâr pazar kaybetti, kepenk kapattı.

Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakan’a şu soruyu yönelttiğini hatırlattı:

2018’den beri bekleyen iş yeri kuruluş ve yer seçimi yönetmeliği neden hâlâ yürürlüğe girmedi?

Bana uzun uzun kanunu anlattınız, sorduğum soruya cevap vermediniz. Kanunu bilmesem bu soruyu soramam zaten. Neden bu yönetmeliği çıkarmadığınızı hâlâ söylemiyorsunuz.” diyen Usta, şu soruları yineledi:

Madem her şey yolunda, niye yıllardır Perakende Kanunu’nda değişiklik hazırlıkları yapılıyor? Madem sorun yok, niye bu kadar gecikme var? Sorun varsa niye yıllardır çözmüyorsunuz?

İYİ Parti’nin önerileri:

  • İl ve ilçe bazında kişi başına düşen zincir mağaza yoğunluğuna üst sınır getirilmesi,

  • AVM’lerin şehir merkezleri dışına yönlendirilmesi,

  • Trafik, çevre ve esnaf koruma etki analizinin zorunlu hâle getirilmesi,

  • Perakende Bilgi Sistemi’nin tam devreye alınması, ruhsat süreçlerinin dijital ve şeffaf yürütülmesi, uygunsuz açılışlara idari yaptırım uygulanması.

Bu adımlar için 2026 bütçesinde somut bir yol haritası göremediklerini belirten Usta, bakanlıktan net taahhüt beklediklerini söyledi.


Lisanslı Depoculuk, Rutubet Ölçümü ve Bilgi Sistemi

Usta, tarım ürünleri piyasasında lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığı başlıklarına da dikkat çekti. Hububat, bakliyat, yağlı tohum, fındık, zeytin, kuru üzüm, kayısı gibi ürünlerin sağlıklı depolarda tutulmasının, ürün senediyle elektronik alım satım yapılmasının, üretici lehine fiyat oluşumu için hayati olduğunu vurguladı.

Ancak sahada üç temel sorun gördüklerini söyledi:

  1. Depo yatırımlarının yetersizliği ve küçük üreticinin hasat döneminde ürününü ucuza elden çıkarmak zorunda kalması,

  2. Kira ve faiz desteklerinin küçük üreticiye yeterince ulaşmaması,

  3. Yetkili sınıflandırıcılarda kullanılan kalite kriterlerinin, özellikle rutubet ölçümlerinin ülke genelinde standart olmaması.

Bu, lisanslı depolar arasında haksız rekabete ve üretici açısından haksızlığa yol açıyor.” diyen Usta, 2025 Ağustosunda mevzuatta kurulacağı ilan edilen Lisanslı Depo Bilgi Sistemi’nin hâlâ faaliyete geçmemiş olmasını da eleştirdi.

Usta’nın beklentisi, bu sistemin kâğıt üzerinde kalmaması ve üreticinin lehine işleyecek güçlü bir programla desteklenmesi:

Lisanslı depolarda kira desteği artırılmalı, elektronik ürün senedi karşılığı kredi imkânları yaygınlaştırılmalı, kalite kriterleri standardize edilmeli ve bilgi sistemi derhâl çalıştırılmalıdır. Bütçede bunlara dair somut bir cevap göremiyoruz.


E-Ticaret ve “Trendyol Yasası” Eleştirisi

Dr. Erhan Usta, elektronik ticaret konusunu ise iki aşamalı anlattı. Önce 2022 yılında oy birliğiyle kabul edilen 7416 sayılı Kanun’un amaçlarını hatırlattı:

7416 sayılı Kanun, para yakarak piyasayı tekelleştiren, yıkıcı fiyatlarla rakip tasfiye eden dev platformları frenlemek için çıkarıldı. Reklam ve indirim bütçelerine net işlem hacmi üzerinden sınır getirildi, lisans ücreti mekanizması kuruldu, ekonomik bütünlük içindeki şirketlere ek yükümlülükler getirildi.

Ancak 2024’te çıkarılan 7529 sayılı Kanun’a –kamuoyundaki adıyla “Trendyol kanunu”na– sert tepki gösteren Usta, bu düzenlemenin 7416’nın getirdiği çerçeveyi “ciddi biçimde esnettiğini” söyledi:

  • Yurt dışı satışlar lisans ücretinden istisna edildi.

  • 2024 için yurt dışı harcamalarda 4x, 2025 için 3x gibi çarpanlarla net işlem hacmini aşağı çeken formüller getirildi.

  • Sponsorluk harcamalarının reklam bütçesi dışına çıkarılan kısmı yüzde 25’ten yüzde 50’ye yükseltildi ancak sponsorluk tanımı yapılmadı.

Bu ne demektir? Kâğıt üstünde sınır var ama sponsorluk adı altında fiilen reklam yapılabiliyor, net işlem hacmi serbestçe küçültülerek lisans ücreti azaltılabiliyor. Kanuna karşı hilenin yolu açıldı.” diyen Usta, Rekabet Kurulu’nun Trendyol’un hâkim durumunu ve ihlallerini kararlarda tespit ettiğini hatırlatarak bu esnemelerin “büyük oyuncular lehine asimetrik avantaj” yarattığını söyledi.

Usta, Ticaret Bakanına şu soruları açıkça yöneltti:

7416’nın rekabet üzerindeki etkisini gerçek verilerle değerlendirdiniz mi? Hangi etki analizine dayanarak iki yıl içinde bu kadar geniş istisnalar getirdiniz? Kimsenin sahiplenmediği Trendyol kanununu niye çıkardınız?

Kendi hesaplamalarına göre, 2024 yılı için bu esnemeler sonucu 46 milyar liralık lisans geliri kaybı oluştuğunu belirten Usta, büyük platformların ödediği lisans ücretlerinin ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi verilerinin kamuoyuna açıklanmamasını da eleştirdi:

Bu bilgileri açıklamaya engel nedir? Burada saklanan bir durum mu var?

İYİ Parti’nin e-ticaret önerileri:

  • Sponsorluk istisnasının kaldırılması ya da en fazla yüzde 10–15’e çekilmesi, sponsorluk–reklam ayrımının kanunda net tanımlanması,

  • Yurt dışı satış istisnasında 4x, 3x çarpanlarının kaldırılması; ille olacaksa tek katla sınırlandırılması,

  • Büyük platformların yurt dışı beyanlarının bağımsız denetime tabi olması,

  • ETBİS, Gelir İdaresi ve Bakanlık verilerinin eşleştirilerek tam şeffaflık sağlanması,

  • Orta, büyük ve çok büyük platformların en geç iki yılda bir düzenli denetlenmesi,

  • AB’deki Dijital Piyasalar Yasası’na benzer şekilde kendi kendini kayırma, veri kapatma, sıralamada adaletsizliğe karşı açık kurallar getirilmesi.

Usta, bütçede bu denetim ve şeffaflığı sağlayacak kurumsal kapasite artışına dair bir adım göremediklerini söyledi.


Esnaf, KOBİ ve Üretim İçin Somut Öneriler

Konuşmasının son bölümünde Erhan Usta, ticaret ve sanayi genelindeki sorunlara yönelik çözüm önerilerini sıraladı:

  • İşyeri kira stopajının geçici süreyle yüzde 20’den yüzde 10’a çekilmesi,

  • Politika faizindeki düşüşün kredi faizlerine yansıtılması,

  • POS cihazı komisyonlarının aşağı çekilmesi,

  • KDV iadelerinin zamanında ve düzenli yapılması,

  • Döviz dönüşüm desteğinin tekstil, hazır giyim, mobilya, deri–ayakkabı gibi emek yoğun sektörler için yüzde 3’ten yüzde 8’e çıkarılması,

  • Bu sektörlerde kişi başı 2.500 TL olan iş gücü desteğinin birinci bölgede en az 4.000 TL’ye yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması,

  • Liman ücretlerinin disipline edilmesi,

  • Konkordatonun kamu–özel ayrımında gözden geçirilmesi; özel sektör borçlarının yapısına bakılması,

  • Esnaf BAĞ-KUR prim gün sayısının verilen söz doğrultusunda 7.200 güne indirilmesi.

Usta, Ticaret Bakanının Maliye Bakanı olmadığını hatırlatarak “Siz Maliye Bakanı değilsiniz, Ticaret Bakanısınız; üretici, esnaf, sanayici adına talepkâr olmak zorundasınız. Bu konularda sizden güçlü bir itiraz ve girişim göremiyoruz.” dedi.

Sonuç bölümünde Usta, Ticaret Bakanlığı bütçesini şöyle değerlendirdi:

Bu bütçe hal kanunundaki aksaklıkları, zincir marketlerin kontrolsüz yayılmasını, lisanslı depoculuktaki adaletsizliği ve e-ticaret tekelleşmesini çözecek, sahadaki sorunları giderecek somut, ölçülebilir hedefler içermemektedir.

İYİ Parti Grubu olarak Ticaret Bakanlığı bütçesine “hayır” oyu vereceklerini açıklayan Dr. Erhan Usta, sözlerini “Eleştirilerimizin siyasi polemik değil, sahadan gelen uyarılar olarak görülmesini diliyoruz.” diyerek tamamladı.
(İYİ Parti sıralarından alkışlar yükseldi.)

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI